ÇETE

B.101

-Sadece sakin ol tamam mı ? Dedim içeri girerken. Bana döndü.

-Sinirliyim nasıl sakin olabilirim ? Dedi sinirle. Ona yaklaşıp dudağını öptüm. Ayrılacağım zaman bana sarıldı.

-Evet sakinleştiriyor dedi ve tekrar öptü. Ayrıldığımızda gülümsedim. Kafamı göğsüne koydum.

-Haru'yu ben çekerim. Sen Ri ile konuş ama sakince. Lütfen kavga olmasın

-Kavga yok diye beni tekrarladı.

-Şimdi içeri girelim. Karpuz keselim dediğimde kahkaha attı ve kapıyı açtı. İçeri girdiği andan itibaren o halinden eser yoktu. Yüzü anında ifadesiz bir ifade aldı ve mutlağa ilerledi. Ri ve Haru salon iki ayrı uçta oturuyorlardı. Gülümsedim.

-Bu kadar gergin olmayın. Yol boyu onunla konuştum. En son sakindi

-Ji Eun teşekkür ederim ama bir yanlış anlaşılma var dedi Haru. O sırada Jiyong elinde bir tabakla girdi içeri ve karpuzları bana verdi.

-Bana açıklayın. Gecenin köründe neden dışarısaydınız ?

-Hyung biz sadece konuşmaya gittik dedi Ri. Karpuzdan bir tane attım ağzıma.

-Ne konuşmaya gittiniz ? Konuşacaksanız evde de konuşabilirsiniz

-Abi önemli bir şey değil

-Haru sen sus. Seninle sonra konuşacağız

-Neyi konuşacağız? Konuşuyoruz zaten. Sana önemli-

-O zaman neden gizli gizli çıktınız? Diye bağırdı Jiyong. Sinirle ayağa kalktım.

-Haru biz senle öteki odaya geçelim

-Unnieee

-Hadi onlar kendi aralarında hallerder dedim ve kolundan tuttum. Jiyong'a dönüp sakin olması için işaret ettim. Odaya girdik.

-Ne oldu ?

-Unnie bak sadece konuşmaya gittik

-Ne konuştunuz? Bileyim de ona göre hareket ede-

-Biz yattık dedi kaldım. Hareket edemedim. NE?

-Ne ?

-Biz yattık işte. Sonra ben ondan kaçmaya başladım çünkü bilmiyorum. Oda beni mutfakta yakaladı ve kimseyi uyandırmamak için dışarı çıkardı. Sinirliydi çünkü neden böyle yaptığımı anlamıyor

-Peki neden yapıyorsun ?

-Çünkü emin değilim.

-Onu seviyor musun ? Dedim benim için önemli olan buydu.

-O beni seviyor. Yani böyle söylüyor

-Sen ?

-Bilmiyorum. Seviyor gibiyim ama dedi ve sustu. Emin değildi. Sevmeyi bilmiyordu. Jiyong gibi.

-Ama ?

-Ya Woo Tak gibi.. yani unnie

-Korkuyorsun dedim gözlerime baktı ve kafa salladı.

-Haru Seungri öyle biri değil. Bunu sende biliyorsun. Sadece korkuyorsun. Anlıyorum seni ama ona bunu açıklamalısın. Empati kur. Sen sevsen ve o senden kaçsa. Üstelik sebep yokken

-Haklısın biliyorum ama seninle konuşmak gibi olmuyor. O kadar rahat açıklayamıyorum çünkü o bir erkek

-İstersen ben onunla konuşurum. Yine de abin bunları bilmese daha iyi. Yani yatma kısmını

-Beni öldür- içeriden gelen kırılma sesi ile ikimizde aynı anda kapıya döndük. Onu beklemeden salaona fırladım. Jiyong Ri'ye yumruk atıyordu. Yukarıdan bir kapı açıldı. Seunghyun dışarı çıktı.