B.135

130 14 6
                                    

-Yah acıdı

-Sende rahat dur o zaman dedi Hyorin. Kaşlarımı çattım ve sabit durdum.

-Ağladın mı sen ? Dediğimde kafasını iki yana salladı.

-Ama gözlerin şişmiş

-Jiyong beni sinir ediyorsun cidden. Kurşun hala omzunda bir rahat dur dediğinde sustum. Kurşunu çıkarıp kenarda duran boş kaba attı.

-Sadece biraz korktum. Hepiniz evden acele ile çıkınca

-Anladım

-Bir de Haru felaket senaryolarını anlattı. En az bin tane

-En kötüsü hangisiydi ?

-Hepinizin öldüğü ve geriye sadece Haru ben ve Eun Ji'nin kaldığı

-Gözüm arkada kalmazdı. Yanlarında sen olduğun için dediğimde sargıyı sıktı

-Yah bunu bilerek yaptın

-Evet ve bu bir uyarıydı

-Ne için?

-O senaryonun gerçekleşmemesi için. Elinden geleni yap yoksa seni hayata getirip tekrar öldürürüm

-Hiç şüphem yok dediğimde güldü ve sargı bezine sabit durması için yapıştırdı. Eşyalarını toplamaya başladı.

-Hiç mesleğine geri dönmeyi düşündün mü? 

-Nasıl  ? Dedim omuz silkti.

-Doktor olmayı. Yani Haru'yu buldun sonuçta. Ben arada düşünüyorum ve bunu Bae ile konuştum

-Ne dedi ?

-Hiç bir şey. Sanırım korkuyor. Ben hastanedeyken birilerinin gelmesinden.

-Anladım

-Sen ?

-Düşündüm. Eun Ji doğduğunda, Ji Eun'a evlilik teklifi ettiğimde ve bugün... 

-Bir gün bana senin yerinde olsa kafayı yiyeceğini söyledi. Youngbae

-Ne ?

-Bu Ji Eun'un kaçıncı kaçırılışı ve Bae beni gözünün önünden bile ayıramazken birinin beni götürmesi dedi ama devam etmedi

-Eveet oradan bakınca baya iyi idare edebiliyorum dimi ? Dediğimde kafa salladı.

-Yani kafayı yememe ramak kaldı aslında dediğimde güldü ve eşyalarını toplamaya başladı.

-Ben bile sizi beklerken dünya kadar stres yaptım. Sen 18 kişiyi korurken

-21. Haru sen ve Eun Ji'yi de saymalısın dedim bir anlık dursa da devam etti.

-Eğer gidersek... bizimle gelir misin ? Dediğimde bu sefer bıraktı ve bana döndü. Ona bakmamak için kafamı çevirdim . Gelip yanıma oturdu.

-Nereye  ?

-Herhangi bir yere. Ben Ji Eun ve Eun Ji ile beraber gelir misin?

-Eun Ji dedin beni kalbimden vurdun dediğinde sırıttım. Elini koluma koydu.

-Ji Eun varsa her yere gelirim Ji. Belki sizin yaşadıklarınız, gördükleriniz yanında bir hiç ama o evde... o evden belki tek dr kaçardım. Sadece biraz zorlasam yapardım ama Haru'yu bırakamazdım. Bende kaçmaya harcayacağım planı Haru'ya yemek götürmek, kontrol etmek için gizli yollar bulmaya harcadım ama Ji Eun olmasa   hala o evde olurduk. Hayır aslında sadece Haru o evde olurdu. Beni o gece öldürmek için arka taraftaki ormana götürmüştü. Ji Eun yetişmeseydi ölmüştüm ya da benim için onu öldürmeseydi de aynı şekilde. Yani şuan yaşıyorsam, Bae ile mutluysam onun sayesinde

-Biliyorum. İkinize de minnettarım dedim Haru'yu bırakmadıkları için, birbirlerinden vazgeçmedikleri için

-Emin ol ben ikinizr daha çok. Ayrıca Bae'nin de geleceğine eminim. Yani en kötü onu kaçırırız dediğinde güldüm. Kapı açıldı ve Ji Eun içeri girdi.

-Yaaa ben aşağıda panikten öleyim siz dedikodu yapın burada dedi gülerek bize doğru gelirken. Güldüm. Kucağıma oturup yanağımı öptü.

-Hey siz ayrılmamış mıydınız?  Dedi Hyorin keyifle

-O tokatın intikamını alacağım merak etme ama sonuçta hayatımı kurtardı. Ayrıca siz sanırım iyi anlaşamıyordunuz?  Dedi ilk Hyorin sonra bana baktı. Hyorin yanımızdan kalktı.

-Onunla hiç bir zaman anlaşamam zaten dedi eşyalarını alırken. Göz göze geldiğimizde göz kırptı. Güldüm

-Ben hiç anlaşamam

ÇETEOnde histórias criam vida. Descubra agora