B.45

212 18 14
                                    

Bileklerime yavaşca dokundu.

-Ah acıyor der demez çekti ellerini. Kıpırdadım. Şapşal.

-Sadece şaka yaptım Jiyong. Dokunmadın bile dedim gülerek. Bileklerim mosmordu. Sadece bileklerim değil vücudum da da zincir izleri olmuştu.

-Üzgünüm

-Artık yetmedi mi ? Jiyong bizim hata-

-Evet sizin hatanız çok fazla. Mesela neden oraya gittiniz? Dedi sinirle. Göz devirmemek için kendimi tuttum. Hadi ama

-Sadece eğlenmek istemiştim

-Ama Ji Eun. Beni beklemeliydin. Beraber giderdik

-Sen orada kızla otururken ben

-Bana sorun olmadığını hatta gitmemi söyledin. Sen dedin

-Ama... güzel mi  ? Dedim. Doğru söylüyordu.  Ben gitmesini söylemiştim.

-Doğruyu mu söylemeliyim ?

-Yalan sevmem

-Ama sık sık söylüyorsun dedi ellerimi ellerine alırken. Tamam arada söylüyordum.

-Yani güzel

-Senden güzel değil dedi kafasını omzuma koyup beni daha da çok kendine çekti.  Kapı çaldığında hızla kendimi yatağın öteki ucuna attım.

-Gel dedi Jiyong. Lisa kafasını uzattığında Jiyong beni tekrar kendine çekti. Güldüm.

-Ne oldu Lisa ?

-Seunghyun Ji Eun unnienin iyi olup olmadığına bakması için Ji Soo unnie'yi yolluyordu. Bende ondan önce davrandım. Hani bilmiyorlar ya

-Gel böyle Lisa kapıya yapıştın kaldın dedim Lisa ben dinleyip yatağa yaklaştığında Jiyong'dan ayrılıp onu yatağa oturttum.

-İyi misin ? Dediğimde önce Jiyong'a sonra bana baktı.

-Bana ağrı kesici getirir misin ? Dedim Jiyong'a bakıp. Kafa sallayıp odadan çıktı. Boynundaki yaraya baktım.

-Unnie üzgünüm ben sizi korumalıydım

-Öyle biz zorunluluğun yok. Hem zaten korudun. Bugün harika iş çıkardın dediğimde dudaklarını birbirine bastırıyordu. Gözlerini kaçırdı.

-Lalisa Manabon. Seninle gurur duyuyorum dediğimde göz yaşları döküldü. Ona sıkıca sarıldım.

-Unnie seni öyle yerde yatarken gördüm. Öldün sandım. Benim yüzümden. Korkunçtur.

-Hey sorun yok. İyiyim senin sayende hayata döndüm. Sanırım kalp masaji yapmasaydın çoktan dediğimde hıçkırıkları arttı. Ondan ayrıldım saçlarını kulağının arkasına sokuşturdum. Bana baktı.

-Teşekkür ederim. Benim için endişelendin. Benim için geri geldin. Sana minnettarım dedim ve göz yaşlarını sildim. .

-Şimdi gülümse dediğimde zorla güldü.

-Daha çok dedim ve onu gıdıkladım. Kahkaha attığında kendini geriye doğru attı. İkimizde yatağa uzandık.

-Kızlar iyi mi ?

-İyiler. Rose biraz sarsıldı tabi. Korkar o ama sen onu cesaretlendirmişsin. Onu kurtardığın için çok teşekkür ederim.

-Hadi ama birbirimize teşekkür edip duralım mı ? Dediğimde güldü. Jiyong içeri girdiğinde Lisa hemen kalktı. Jiyong yanıma gelip oturdu ve bana su,ilaç uzattı. Gülerek aldım.

-Şimdi sizi kızlara söyleyebilir miyim ?

-Hayır dedi Jiyong ve bana döndü. Omuz silktim.

-Oppa kızlardan sır saklaya-

-Hayır dedim Lisa. Bu üçümüzün sırrı ve öyle kalacak

-Ama anlamıyorum. Neden saklıyorsunuz ki ? Yakışıyorsun-

-Lalisa odadan çık diye bağırdığında Lisa anında tüydü. Jiyong'a döndüm.

-Yakışıyor muşuz?

-Yeni mi fark ettin ? Dediğinde sırıttım. Yatmama yardımcı oldu. Gülerek bana sarıldı.

-Bugün Tae'ye bakıyordun. Kim Taehyung

-Yakışıklı çocuk dediğimde dudağını öptüm.

-Ben değil miyim ?

-Öylesin

-O zaman neden bana bakmıyorsun?

-Ben sana bakıyorum da sen fark etmiyorsun. Hem sen yakışıklısın diye sadece sana mı bakacağım ?

-Aşkından kör oldun sanıyordum. Benden başkasını görmeyeceksin falan

-O kadar da yakışıklı değilsin dediğimde kaşlarını çattı. Onu tekrar öptüğümde gülümsedi.

-Sadece bana bak.

ÇETEWhere stories live. Discover now