özel bölüm

97.7K 4.8K 429
                                    

Aylar geçtikçe insan değişiyor, olgunlaşıyordu. Eskiden yapmam dediği şeyleri yapıyor, yaparım dediklerinden vazgeçiyordu. Zaman, insan üzerinde büyük değişimler yaratıyordu. Ruhun surları kuşanıyor, kalpler fethediliyordu ve sevgi her daim baki kalıyordu.

Biz gibi...

Amerika'nin Washington eyaletine yerleşeli 4 yıl olmuştu. İlk geldiğimizde Arslan'ın aldığı evin içinde büyük tadilatlar yaptırmıştık ve daha sonra keyfime göre döşemiştim. Bahçe düzeniyle genel olarak Arslan ve Uras ilgilenirken evin içini ben ve yardakçım Arya üstlenmişti. Ah, birde karnımda günden güne büyüyen oğlum. Henüz, yanıma aldığım çocuklarım bana bir yardımda bulunmasa da neyseki zararları da dokunmamıştı. Evin tadilat işleri bittikten sonra yerleşmiş, burada yepyeni bir düzen kurmuştuk. Şehrin içinde yeni bir şehir misali yerleştirilen siteden fazlasıyla memnundum. Elbette Türkiye'deki gibi bir komşuluk ilişkimiz yoktu ama en azından gördükçe selamlaşabiliyordunuz.

Geniş çalışma odasında neredeyse son haline geldiğim havalimanı çizimine devam ederken kapı tıklatıldı ve birkaç saniye sonra, son mucizem içeri adım attı. Kumral düz saçları koşuşturmaktan alnına düşerken mavi gözleri keyifle ışıldıyordu.

"Anneciğim?" dediğinde gülümseyerek kalemi masaya bıraktım ve kollarımı açtım.

"Ne oldu bebeğim?"

Oğlum, Sarp'ım küçük adımlarını attı ve hızla ona ayırdığım yere oturup kollarını boynuma doladı.

"Arya ile canımız çok sıkıldı. Biraz yüzebilir miyiz?" Başını yana eğip masumca baktığında ne yazık ki cevap çoktan belliydi. Babam en sonunda işleri boşladığım için beni gerçekten evlatlıktan reddedecekti.

"Siz üzerinizi değiştirin ve aşağıdaki kapalı havuza inin, ben de birazdan geliyorum. Olur mu bebeğim?"

"Tamam annem," deyip kucağımdan indi ve koşarak odadan çıktı.

Başımı iki yana salladım ve çizimi kaldırıp odama çıktım. Elime geçen ilk mayoyu giydikten sonra koridora çıktım ve yardımcımızı görünce duraksadım. "Elena Uras okuldan gelince onu hazırlayıp havuza indir, tamam mı?"

"Tabii."

Havuza indiğimde benim iki yaramazım şezlonga oturmuş sıkılarak beni bekliyorlardı. "Beni mi beklediniz bebeklerim?"

Arya saçlarını savurarak ayaklandı ve "Anne hadi artık girelim," dedi. Altı yaşına basan kızımın yanağından öperek sevdim.

"Tamam, önce ben gireyim. Sonra siz atlarsınız."

Suya girdikten sonra çocukların da gelmesini beklemiş, ardından ise bol bol eğlenceli vakit geçirmiştik. Birkaç saat sonra havuzdan çıktıktan sonra çocukları doğruca odalarına göndermiştim ve Uras'ın odasına ilerlemiştim. Kapıyı tıklatıp içeri girdiğimde oğlumun yatakta uzandığını görerek "Neden gelmedin canım yanımıza?" diye sordum.

"Okulda biraz yoruldum, o yüzden gelmedim anne."

"Bir şey mi oldu?" dedim uzun kıvırcık saçlarını koşarken. Yüzünden ne yaşadığını anlamaya çalışıyordum ama pek mümkün değildi ne yazık ki.

"Hayır. Sadece yoruldum. Hem evimize gideceğimiz için de sevindim."

Gülümserken kollarımı Uras'ın boynuna doladım. Çocuklara biraz değişiklik olması açısından Arslan ile Türkiye'ye tatile gitme kararı almıştık. Elimizdeki işleri hafifleterek onlarla dolu dolu geçireceğimiz birkaç haftanın hayali üç çocuğumuzu da ziyadesiyle heyecanlandırmıştı.

O BENİM (+18 TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin