56. BÖLÜM

118K 5.7K 805
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Keyifli okumalar dilerim.

Birkaç günün ardından ufak kaçamağımız için her şeyi hazır ettiğimizde Arslan valizleri aşağıya indirmişti. Ben ise çocukların odasını son bir kez kontrol edip herhangi bir şeyi unutup unutmadığımı saptamaya çalışıyordum.

Bakışlarım odada gezinirken "Uras sence bir şeyi unuttuk mu?" dedim ve dudağımı bükerek ona baktım.

"Hayır anne. Gidelim artık, sıkıldım ben beklemekten."

"Baban kardeşinin bezini değiştirdiği an gideceğiz aşkım," dedim ve o anda yan odadan Arslan'ın bağırması duyuldu.

"Öyle bir şey yapmayacağım ve yazıklar olsun Rüya. Bana bir gün aşkım demedin."

Sitemli çıkan sesi baştaki sözlerini unuttururken kıkırdadım. "Aşkım olmadığın için dememiş olabilir miyim acaba Arslan? Hem benim tek aşkım şu an yanımda duran yakışıklı."

Benim gibi gülen Uras'a göz kırptığımda yanıma gelip dudaklarını yanağıma bastırdı. "Benim de tek aşkım sensin ama babam duymasın. Çünkü seni kıskanıyormuş," dedi fısıltıyla. Ardından kıkırdamasını bastırmak için parmaklarını dudaklarına götürdü.

Arslan'ın Uras'ı bile kıskanıyor olması aşırı derecede komikti ve şu an yanına gidip Uras'ı gözlerinin önünde şapur şupur öpmememin tek nedeni Arya'nın bezinin pis olmasıydı. Yanına gittiğim an kaytarırdı ve ben bunu istemiyordum. Biraz da o ilgilenmeliydi.

"Sizin niye sesiniz kesildi?" demesiyle zilin çalması bir olurken gülümseyerek ayağa kalktım.

Koridora giderken "Yekta ve Banu gelmiştir," diye tahminimi dile getirdim.

Bu kısa aile tatilinin bir gününe onları da dahil etmiştik çünkü nihayet araları düzelmişti. Banu Yekta'yı affetmişti ve benim bundaki katkılarım da asla inkar edilemezdi. Öyle bir durum karşısında inkar eden kişiyi topa tutardım, çünkü çok uğraşmıştım. Yekta bir yandan, Banu bir yandan derken aralarında gidip gelmekten yorulmuştum. Ama neyseki artık araları iyiydi.

Merdivenleri çıkan kişileri gördüğümde tahminim doğru çıkmasıyla gururla gülümsedim. "Hoş geldiniz."

Banu bana sarılırken "Hoş bulduk canım. Ne zaman gidiyoruz?" diye sordu.

Elimle Arya'nın odasını işaret ettim ve sinsice sırıttım. "Arslan Arya'nın bezini değiştirdiği an."

Banu gözleri irileşirken dudaklarını hayretle araladı. "Arslan Tunalı bebek bezi mi değiştiriyor? Hayatta inanmam!"

"Bence de inanma Banu çünkü öyle bir şey olmayacak."

"Arslan çenen değil, elin çalışsın lütfen."

"Keşke bunu Banu ile lak lak eden sen demeseydin."

Burun kıvırırken göremeyeceğini bilsem de omuz silktim. "Yekta arkadaşına yardım etmeye ne dersin? Bizde bu sırada Banu ile eksikleri tamamlarız," dedikten sonra Yekta'nın bir cevap vermesini beklemeden Banu'yu odaya çekiştirdim.

"Kızım yavaş olsana biraz! Arslan bebek bezi değiştirecekse eğer bunu kaçırmak istemiyorum." Gözleri parladığında sesi çok neşeli çıkmıştı. "Düşüncesi bile bu kadar eğlendiriyorsa beni görmesi ne hale getirir acaba?"

Ellerimi belime koyarken sırıtarak bakmaya devam ettim. "Zaten göreceksin ama gizlice. Arslan benim orada olduğumu gördüğü an bana güvenip yapmaz. Sessiz sedasız izleyeceğiz."

Banu da sırıtırken "Çok sinsisin Rüya ama bu fikri çok sevdim," dedi. Elini çantasına daldırdı ve telefonunu çıkardı. "Bu dakikaları ölümsüzleştirmek lazım ama değil mi?"

O BENİM (+18 TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin