19. BÖLÜM ♣

207K 9.6K 2K
                                    

"Rüya ben bugün şirkete gidip ortak yapacağımız iş için gerekli izni halledeceğim."

Arslan'ın sözlerine karşılık başımı sallayıp telefonumu aldım ve "Tamam. Ben Uras ile vakit geçirmeyi planlıyorum. Önemli bir işim yok şirkette," dedim.

Sabah Uras'a zaman ayırmayı düşünmüş ve erkenden asistanımı arayıp bugün hakkında bilgi almıştım. Önemli bir işim olmadığını duyunca hem ona hem de kendime ufak bir izin vermiştim.

Arslan kravatını ustaca bağlarken bakışlarımı ondan kaçırdım ve Uras'ın uyandığını varsayarak onun yanına gitmek için ayaklandım.

O akşam yanağına bıraktığım masum öpücükten sonra Arslan yol boyunca hiçbir şey demeyerek sessiz kalmıştı. Bu durum beni yaptığım şeyi sorgulamaya itmemişti aslında. Eğer bir söz karşılığı bekleyerek yapsaydım muhtemelen yanlışlığını düşünüp dururdum ama bu söz konusu olmadığı için bir şey düşünmemiştim. İçimden geleni yapmıştım sadece.

Uras'ın odasına geldiğimde uyandığını ve yerde arabasıyla oynadığını gördüm. Dikkatini çekmek için "Günaydın tatlım," dedim.

Başını kaldırıp beni gördüğünde dişlerini göstererek güldü ve arabayı bırakıp ayağa kalktı. Yürürken kollarını açmasından bana sarılacağını anlarken yere eğilip kollarımı açtım ve bana geldiği an küçük bedenine sardım.

"Günaydın anne," dediğinde ses tonunun içimde yarattığı baskıyla huzurla gözlerimi kapattım. Belki de Arslan gerçekten haklıydı. Anneliği yapabilirdim.

Geri çekilip "Acıktın mı sen?" diye sorduğumda başını salladı. "O halde gidip karnını doyuralım," deyip onu kucağıma aldım ve aşağıya indim. Arslan kapının önünde gitmeye hazırlanıyordu. Anlaşılan o ki kahvaltı etmeyecekti.

"Günaydın," deyip yanımıza yaklaştı ve kucağımdaki Uras'ın yanağını öptü. Üzerime eğildiği için kokusu burnuma dolarken bu keskinlik karşısında burnumun kırışmasına engel olamadım. Yüzü yandan gözlerimin önündeydi ve boynu çok yakınımda duruyordu. Kaldı ki verdiğim nefeslerin boynuna çarptığından emindim.

"Oğlum ben çıkıyorum. Sen annenle berabersin bugün ama onu üzme. Anlaştık mı?"

Uras ciddi bir şeye cevap verir gibi kararla başını salladı. "Tamam baba."

Arslan gözlerini bana indirdi ve yüzümü taradı. "Görüşürüz."

"Görüşürüz," deyip gülümsemeye çalıştım ve kokusunun aklımdan çıkmasını umdum.

Arslan'ın gidişiyle Uras ile baş başa keyifli bir kahvaltı yaptıktan sonra salona geçip koltuğa oturduk.

"Anne, şimdi ne yapacağız?"

"Sen ne yapmak istersin?"

"Bana senin masalını anlatsana."

Uras'ın dediklerinden bir şey anlamadığım için kaşlarımı çattım ve "Ne masalı tatlım?" diye sordum.

"Babamla olan aşkınızı."

Doğru duyup duymadığımı anlamak için bakışlarımı dikkatlice Uras'a çevirdim. Yüzündeki geniş gülümsemeden bunu gerçekten dediğini anlamıştım. Yüz ifademin değişmemesi için çabalarken "Nereden çıktı bu canım?" dedim.

"Dün televizyonda gördüm. Bir çocuk annesiyle babasının tanışmasını anlatıyordu," diyen sesinde kıskançlık vardı.

Sıkıntıyla parmaklarımı alnıma götürdüm. Kıskanmıştı ve kendi de ileride anlatmak istediği şeyi bilmek istiyordu. Benim için zor olan bu isteği o kadar masumdu ki üzüntüyle dudaklarımı dişledim. Arslan Uras için gerçek bir aileymişiz gibi davranalım demişti. Asla ortada olmayan bir aşkı öğrenmek istiyordu. O bunu hak ediyordu ve bu isteği geri çevirip onu kıramazdım.

O BENİM (+18 TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin