48. BÖLÜM

134K 6.8K 717
                                    

Bölüm esradnkts 'a ithafımdır. Başka kitaba sözüm vardı ama onun sahibi başka, biliyorsun. 😎😏

Sınır koymadan kaç oy olacağını merak ediyorum. O yüzden koymuyorum😂

"Begüm hemen defol bu odadan. Hatta evimden çık git."

Arslan'ın bağırarak söyledikleri yerimde sıçramama neden olurken gözlerimi kırpıştırıp geriye doğru çekildim. Begüm'ün söyledikleri yılan gibi beynimde dönüp duruyordu ve geçtiği yerde yeni bir soru işareti bırakıyordu.

"Hiçbir yere gitmeyeceğim Arslan. Bu sefer buna izin vermeyeceğim."

Adım sesleri duyduğum an başımı kaldırıp etrafa bakındım ancak ses içeriden gelmişti. Kapı aralandığında sinirli bir Begüm dışarıya çıktı ve beni fark ettiği an öfkesi daha da artmış gibi hissettim. Bir şey demesini bekledim lakin beni şaşırtacak bir şekilde hiçbir şey söylemeden yanımdan geçip gitti.

İçeriye girmeli miydim? Arslan'a duyduklarımın ne anlama geldiğini sormalı mıydım? Yoksa susup gitmeli miydim? Zihnimde ki kararsızlığın son bulmasıyla sakin ve temkinli adımlarla içeriye girdim. Arslan yatağa oturmuş, dirseklerini dizine yaslamıştı. Tişörtünün altından gergin kol kaslarında damarları belirmişti ve sırtı hızla çıkıp alçalıyordu. Aldığı sert nefeslerin sesi tüm odayı dolduruyordu.

Temkinli yavaşça yaklaştım ve çekinerek elimi koluma koydum. "Arslan?"

Zaten gergin olan bedeni bu hamlemle iyice kasıldı ve Arslan başını kaldırdı yavaşça.

"Duydun değil mi?" Sesi yorgundu.

Başımı sallayıp onu onayladım ama bunu görmediğini fark edip "Evet," dedim. "Anlatmak istersen dinlerim."

Gözlerini duvara sabitledi ve bir süre sustu, konuşmadı.

"Ben istemedim... Ona zarar vermeyi hiç istemedim ama...onun katili oldum Rüya."

Her bir cümlesinin ona acı verdiğini anlarken omuzları çöktü. Sık sık gözlerini kırpıştırıyor, dudaklarını dişliyordu. Anlatmak, sandığından daha zor geliyordu.

Korkuyla "Ne yaptın?" diye sordum. Ailesinden birini kazayla mı öldürmüştü? Tüm o Engin'in bahsettiği geçmiş bu muydu? Veya bir başkasını mı kazayla öldürmüştü? Derin bir nefes alıp gözlerimi yumdum. Arslan'ın birini isteyerek öldürmüş olduğunu sanmıyordum. Yani o Arslandı.

Benim aşık olduğum kişiyi geç şefkatine hayran olduğum adamdı. Yabancı biri bilmesede merhametliydi. Hem de çok ve bu kişi bile isteye birini öldüremezdi. Arslan'a böyle bir şeyi düşüncelerim bile yakıştıramazdı.

"Begüm hamileydi. Daha evleneli bir ay olmuştu ama çok sevinmiştim. İlk kez baba olacaktım. Bir gün tartıştık. Bir şeyler oldu, Begüm'ün bana gelip anlattığı şeyle ilgili ama lütfen onun ne olduğunu şimdi sorma. Çünkü gerçekten anlatamam şu an." Gözlerini bana çevirdi ve beklentiyle baktı. Başımı salladım. Anlatamayacağını anlamıştım.

"Sinirlendim ve gitmek istedim. Çok öfkeliydim, Begüm için endişeliydim ve gözüm hiçbir şeyi görmüyordu. O ise beni durdurmaya çalışıyordu. Gitmemem için engelliyordu ancak dinlemedim. Merdivenlerin başına geldiğimizde son bir kez daha denedi gitmemem için. Yan tarafta bir koltuk vardı ve sadece yavaşça oraya ittirdim kolundan tutup ama o trabzana tutunamadı. Dengesini sağlayamadı ve düştü. Gözümün önünde merdivenlerden düştü ve bunu ben yaptım. Kendi çocuğumu kendim öldürdüm. Daha doğmayan birinin katili oldum Rüya."

O BENİM (+18 TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin