9. BÖLÜM ♣

229K 11.7K 1.1K
                                    




"Rüya uyan artık."

Kilometrelerce uzaktan geldiğini sandığım sesi işitince yavaşça gözlerimi araladım ve nerede olduğumu algılamak için kendime biraz süre tanıdım. Arslan'ın arabasının arka koltuğunda ona sarılmış bir vaziyette uyumuştum. Vücuduma sarılı olan kollarını gevşettiğinde yattığım yerden doğruldum ve gözlerimi ona çevirdim. Hava çoktan kararmıştı ve yağmur durmuştu.

"Birileri geldi. Yandaki poşette giyebileceğin kuru kıyafetler var. Rahatça giyin ben çıkıyorum. Sonrada diğer arabaya gel."

Arslan bir cevap vermemi beklemeden aşağı indi bizden biraz uzakta duran arabaya yöneldi. Onun gidişiyle yanımdaki poşeti açtım ve içinde dediği gibi giysi olduğunu fark ettim. Zaman kaybetmeden Arslan'ın üzerimdeki tişörtünü çıkarmaya başladım ve tam o anda gece uyumadan önce söylediklerini anımsadım. Gerçi söylediğinden pek emin değildim, rüya da olabilirdi ama bilincim tamamen kapalı sayılmazdı. Yani gerçek olması daha yüksek bir ihtimaldi ancak sözlere bir anlam yükleyemiyordum. Benim arafla ne ilgim vardı ki? Üzerimi giyindiğimde çok fazla zaman kaybettiğimi anlayıp arabadan indim ve bunu düşünmeyi daha sonraya ertelemeye karar verdim.

Bir adam benim inmemle arabaya yaklaşmaya başladı. Sanırım arabayı o çıkartacak ve getirecekti. Çamurlara dikkat etmeye çalışarak arabaya ulaştığımda şoför arabadan indi ve kapıyı açtı. Ona teşekkür edip Arslan'ın yanına bindiğimde üzerini değiştirdiğini gördüm.

"Selam, nasıl hissediyorsun kendini?" diyen Arslan'a bakıp gülümsemeye çalıştım.

"İyi sayılırım," diye yanıtladığımda başını sallayıp önüne döndü.

O sırada şoför de yeniden arabaya binmişti. Dikiz aynasından Arslan'a baktı ve "Bir yere uğrayacak mısınız efendim yoksa doğruca eve mi gideceksiniz?" diye sordu.

"Önce Rüya'yı evine bırakacağız."

Şoför başını salladı ve arabayı çalıştırdı. Kendimi yorgun hissettiğim için sessiz kaldığımda Arslan da bana uymuştu. Gözlerimi yola çevirirken 'sen arafsın' lafını düşünmeye başladım ancak konuyu nereden ele alırsam alayım kendime benzetemiyordum ve bu da duyduğum şeyin bir rüyanın parçası olma olasılığını artırıyordu. Bir rüya olduğuna olan inancım saniyeler geçtikçe artarken birkaç saat sonunda evime ulaşmıştık. Durduğumuz an gözlerimi ona çevirdim.

"Teşekkür ederim yeniden," diyerek dün geceye bir gönderme yapmama karşılık olarak ufak bir tebessüm gönderdi.

"Bir şey yapmadım Rüya. Unutmadan yarın seni Uras ile tanıştırmak istiyorum. Senin için uygun mu?"

Yarın önemli bir işim yok diye biliyordum. Gerçi olsa bile ertelemek için bir an bile düşünmezdim çünkü onu gerçekten çok merak ediyordum ve tanışmak için can atıyordum.

Bu yüzden heyecanla "Uygun, yarın tanışabilirim onunla," diye yanıtladım.

"O zaman yarın öğlen seni almaya gelirim."

"Tamam. Ben artık gideyim."

Arabanın kapısını açıp bir ayağımı dışarı çıkartmıştım ki Arslan'ın sert sesini duydum. "Senden yarın için tek bir isteğim var. Uras'ın saçları olmadığı için bazıları ilk görüşte onu yadırgıyor. Sen onlardan olma." Sesinin sertliği karşısında yutkunmadan edemezken yüz ifademin sertleştiğini hissediyordum.

Birden değişen bu tavrı beni şaşırtırken bunu ona belli etmemeye çalıştım. "O çocuğu asla yargılamayacağımı bilmene rağmen beni uyarman gereksiz, Arslan. Onun yaşadıklarını yaşamış biri olarak Uras'ı görünce yadırgamam. Bunu aklından çıkarma."

O BENİM (+18 TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin