29. BÖLÜM ♣

193K 8.7K 1.7K
                                    

Duraksadım.

Tüm bedenim buz gibi suyun altına girmiş gibi kaskatı kesildi. Gözlerim karanlık depoda bir yere dalmış, nefesim kesilmiş bir halde telefonun ucundaki adamın nefeslerini dinliyordum. Rüya'dan yalnızca birkaç adım uzakta alınıp verilen nefesleri.

O şerefsiz karımın yanındayken, ondan sadece birkaç adım uzaktayken ben en iyi ihtimalle yarım saat uzaktaydım. Bakışlarım Yekta'yı bulduğunda çatık kaşlarla bana baktığını gördüm. Akif'in kapıdaki korumaları atlatıp nasıl oraya girdiğiyle ilgili hiçbir fikrim yoktu ama bundan kurtulduktan sonra hepsini işten atacaktım.

Elimi sinirle enseme attım. Rüya'ya zarar verebilirdi.

"Ne oldu Tunalı? Sesin soluğun kesildi bakıyorum da."

"Seni öldürürüm lan. Eğer Rüya'ya dokunursan o ellerini kırarım. Seni bu dünyadan silerim," dememle Yekta'nın koluma dokunduğunu hissettim. Bakışlarım onu bulurken kafasıyla merdivenleri işaret etmiş, cebinden telefonunu çıkartmıştı. Birisini ararken adımlarımı hızlandırıp üst kata çıktım. Bu sırada Akif'in gülme sesi kulağıma gelirken ellerimi yumruk yapmıştım çoktan. Bu herif nasıl evime girerdi? Arabanın şoför koltuğuna binen Yekta'ya kısa bir bakış attıktan sonra yan tarafa geçtim hızla.

"Ah, Tunalı. Yalnız demeden geçemeyeceğim ki, karın çok güzel."

"Akif senin gelmişini geçmişini sikeceğim. Eğer ona elini sürersen, saçının bir teline bile zarar verirsen seni mahvederim."

Kükrememle Yekta bana dönerken gaza daha fazla yüklendi. "Merak etme Tunalı. Karına bugün dokunmayacağım. Rüya Hanım bu akşam sadece kocasının geçmişini öğrenecek. Altı yıl öncesinde Yekta ile yaptığınız haltlar birer birer ortaya dökülecek. Bakalım bu kumral duyunca ne tepki verecek?" deyip telefonu kapattığında dudaklarımdan dökülen küfürle ellerimi saçlarımdan geçirdim.

Rüya'ya anlatamazdı. Geçmişi öğrenemezdi Rüya. Buna izin veremezdim. "Yekta hızlı sür."

"Ne oluyor?" deyip yandan bir bakış attı bana. Aynı zamanda arabanın hızını da artırmıştı.

"Akif bir şeyler biliyor. Zamanında Yekta ile yaptığınız haltları Rüya öğrenecek dedi." Yekta bunun üzerine vites değiştirip gaza yüklenirken "Nasıl girer lan eve?" diye bağırdım.

"Korumaları bayıltmış, merak etme eve birilerini gönderdim," demesiyle sert bakışlarımı ona gönderdim.

"Lan herif anlatacağım diyor. Ne merak etmemesi?" deyip başımı geriye yasladım. Aldığım nefes endişeden dolayı boğazımdan aşağıya inmiyor, inmeye çalıştıkça boğum boğum olan boğazım yanıyordu.

"Yetişeceğiz Tunalı."

"Eğer Rüya'nın yerinde Banu olsaydı, Banu geçmişi öğrenme ihtimaliyle yan yana olsaydı da bu kadar sakin olabilir miydin merak ediyorum," dedim soğukça.

Yekta'nın yüzünden ruhsuz bir gülümseme geçerken "Banu'nun artık pek umursayacağını sanmıyorum," dedi.

"Ne demek bu?" dememle "Sonra anlatırım. Şimdi Rüya'yı kurtaralım," dedi.

Daha fazla kurcalamadan başımı tekrar önüme çevirirken aradan geçen her dakika ölüm gibi gelmişti. Diri diri mezara gömülmüştüm adeta. Nihayet evin olduğu sokağa girdiğimizde yerimde dikleşip, ceketimi çıkardım. Akif'i öldürürken hiçbir şeyin zorluk çıkarmasını istemiyordum. Araba durduğu an aşağıya inerken etrafta gördüğüm adamlarla kaşlarım çatıldı ama hepsinin Yekta'ya selam vermesiyle onun adamları olduğunu anlayıp eve koşturdum.

O BENİM (+18 TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin