17. BÖLÜM ♣

207K 9.8K 738
                                    


Günler benim için aynı sakinliğiyle devam ederken her şey olağandı. Magazinde büyük yankı yaratan ani evliliğimizin sonucunda işe gittiğimde herkesin meraklı bakışlarına ve duyulmadığını sandıkları fısıldaşmalarına katlanmak zorunda kalmıştım. Bir süre sonra bunun bayat haber durumuna düşeceğini bildiğimden pek aldırmıyordum.

Yokluğumda benim yapmam gereken işler biriktiği için ilk birkaç gün kendimi tamamen şirkete adamıştım. Anna'nın da işe başlamasıyla yoğun bir tempoya başlamıştık. Kadın gerçekten işinde harikalar yaratan biriydi ve sürekli bunu sergilemekten geri kalmıyordu.

Şimdi ise evde, Arslan ile birlikte salonda oturuyorduk. Uras yorgun olduğunu söyleyerek uyumaya gitmişti. Bizde öylece önümüzde açık olan saçma bir televizyon programını seyrediyorduk. Daha doğrusu seyretmeye çalışıyorduk çünkü ikimiz de sıkıntıdan patlamak üzereydik. Nihayetinde dayanamayıp başımı ona çevirdim ve sıkılgan bir tavırla "Arslan sıkıldım ben," diye mızmızlandım.

Arslan koltuğun arkasına rahat bir tavırla yaslanarak, dikkatini bana verdi. "Dışarı mı çıkalım?"

"Olabilir, nereye gideceğiz?"

Düşünceli bir tavırla çenesini sıvazladı. "Bara gidelim diyeceğim ama yakında hamile olduğunu duyuracağız, bu olmaz sanırım."

Bar fikri kafama yatmıştı. Uzun zamandır öyle bir ortama girmemiştim ve Türkiye'de o tarz ortamların nasıl olduğunu merak etmiştim. Roma'daki kadar renkli miydi acaba? "Aslında gidebiliriz. Sonuçta sadece içki içmek için gidenler yok. Eğlenmek için orada olan da var."

"Haklısın. Gidebiliriz o halde."

Arslan'ın üzerini süzdüğümde üzerinin uygun olduğunu görerek ayaklandım. "Birilerinin üzeri gayet uygun. Ben hazırlansam iyi olacak."

Arslan onu kastederek söylediğim sözler üzerine pervasızca gülümsedi. Gözlerim dudaklarına takılı kalırken, sessiz kalmayı tercih ederek telefonunu eline aldı ve ayağa kalkıp odadan çıktı. Onun gidişiyle ben de çıktım ve giyinme odasına girdim. Askılara göz gezdirirken siyah askılı bir tulumda karar kılıp üzerime giyindim. Tulumun sırtındaki dekoltesini her zaman çok sevmiştim. Yerinde olan açıklığı kıyafete zarafet katıyordu. Üzerime gri bir ceket alıp kombini tamamladım ve ayakkabılarımı da giydim. Odadan çıkıp adımlarımı Uras'ın odasına yönlendirdim. Kapıyı açıp ışıkları yakmadan içeriye girdim. Öyle güzel uyuyordu ki gülümsemekten kendimi alamadım. Yanağına uykusunu bölmeyecek hafiflikte bir öpücük bırakıp aşağıya indiğimde Arslan evdeki yardımcıya Uras ile ilgili talimatlar vermekle meşguldü. Benim indiğimi fark edince cebinden arabanın anahtarını çıkardı ve "Sen geç ben geliyorum," dedi.

Anahtarı alıp kapıya ilerledim. Dışarı çıkacağım sırada arkadan "Sakın şoför koltuğuna oturma. Bu defa zorla da olsa kaldırırım seni haberin olsun," dedi. Başını kararlılığını kanıtlarcasına yana eğdi ve ciddiyetle durdu. Ona gözlerimi devirirken vakit kaybetmemek için ona yanıt vermemeyi tercih ettim ve alayla gülümsedim. Yeni bir adım attığım sırada yeniden Arslan'ın uyaran sesini duydum.

"Rüya ben çok ciddiyim. Bebeklerimin bana ait olan koltuklarından uzak dur. Bir daha o görüntüyle karşılaşırsam kalp krizi geçirmem kaçınılmaz olur." İşaret parmağını kaldırdı ve havada salladı. "O yüzden sakın. Deneme bile."

"Aman sanki yedik arabanı. Koltuğuna oturmam merak etme. Hatta çok istiyorsan ben taksiyle geleyim. Bebeğine de binmemiş olurum."

"Şoför koltuğuna oturmaman yeterli olacaktır. Devamına gerek yok."

Sıkıldığımı belirtircesine bıkkın bir nefes aldım ve ona cevap vermeden otoparka geçtim. Arslan'ın koleksiyon boyutundaki araba sayısına bakarken dudağımı ısırdım. Her bir arabaya içim giderek bakarken elimdeki anahtarın arabasına ilerledim ve içeriye oturdum. Aslına bakarsak eğer hazır Arslan da yokken onu dinlemeden direksiyon başına geçebilirdim ama ayakkabılarımın topuk boyu çok yüksekti ve bunlarla rahatça kullanamazdım. Bu arabayı kullanırken de sonuna kadar zevk almazsan hiçbir tadı çıkmazdı. Boşuna Arslan'ı dinlememiş olurdum. O yüzden buna yeltenmiyordum bile.

O BENİM (+18 TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin