68. BÖLÜM

101K 5.1K 1.2K
                                    

Bölümdeki şarkı medyada mevcut.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Keyifli okumalar!

Gün geçtikçe beden gibi ruh da değişiyor, gelişiyordu. Olgunlaşmıştım. Türkiye'ye döndüğüm halim ile şimdiki halim arasında yığınla fark vardı. Büyümüş ve iki çocuk annesi olmuştum.

Bir zamanlar hiç çocuğum olmayacak diye kahrolurken şu an iki taneye sahiptim ve bu mükemmel bir şeydi.

Uras... Benim kanımdan olmayan ancak canım olan çocuk. Küçük yaşta benim kaderimin bir benzerini yaşayan, şu yaşına kadar anne sevgisinden mahrum kalan çocuk. Onca yıl Arslan'ın ve onun ailesinin sevgisiyle büyümüştü ama herkes gibi annesini istemişti. Geceleri saçlarını okşamasını, oğlum diyerek ona koşulsuzca kalbini açmasını istemişti ama olmamıştı. En azından bu yaşına kadar. Ben gelmiştim. Onun annesi olmak için elimden gelenin fazlasını yapmıştım ve en sonunda bunu başarmıştım. O benim oğlumdu ve hep böyle kalacaktı.

Arya... Günden güne bir başka kadının karnında büyüyüşünü hissettiğim kızımdı o. Arslan ve Uras ile tanışmama vesile olandı o. İkisini hayatıma sokan kişiydi Arya. Zaman zaman asla anne olamayacağımı hissettirendi ama ne kadar saçmaladığımı kucağıma ilk aldığım anda hatırlatandı. O benim kızımdı.

Ve şu an karnımda olan çocuğum... Dünya'ya gelişine kendini bende hazırlayacak çocuğum.

Bundan iki hafta önce, kazandığımız velayet davasından birkaç gün sonra Arslan ile Kıbrıs'a gitmiştik. Onun da dediği gibi beklemek gereksizdi. Hele ki ikimiz de bir bebeği bu kadar çok isterken. Yaşları arasında çok farkların olmaması her zaman daha iyi olacaktı. Ve eğer Arya ile ikisinin aynı yaşta olmasını istiyorsak bu da gerekliydi.

Begüm, kaybettiği dava yüzünden büyük bir hışımla mahkeme salonunu terk etmiş ve ardından da kayıplara karışmıştı. Sevda'dan bunun hesabını soracağına şüphemiz yoktu ama bizi ilgilendirmiyordu. Sonuçta ikisinin arasındaki bir konuydu bu ve Arslan sonuna kadar gideceğini söylemişti.

Kıbrıs'taki hastanede tüm işlemler yapılırken Arslan resmen ortamda kuş uçturmamıştı. Sürekli tetikte beklemesi sinirimi bozduğunda bu hatayı bir defa yaptığını söyleyerek beni susturmuştu. Aklıma Engin'in yaptıkları geldiği içinde sesimi çıkartamamıştım, bir kez daha aynı vakayı yaşamak istemiyordum.

Şimdiyse uçakta evimize dönüyorduk. Doktora güvendiğimiz için herhangi bir tersliğe karşı hastanede kalmak istemiştik ve son yapılan testte de hamile olduğum kesinleşmişti. Karnımda, tam şu anda elimin altında sevdiğim adamdan bir bebek vardı. Ve bu, gerçekten çok ama çok tuhaf hissettiriyordu. Parmak boğumlarım daha fasülye kadar bile olmayan bebeğime zarar vermemek için yavaşça okşarken Arslan'ın derinden gelen sesi duyuldu.

"Niye böyle sırıtıyorsun güzelim? Söyle de seni böyle mutu eden şeye ortak olayım. Bilirsin seni paylaşmayı sevmiyorum."

Bulutlara sabitlediğim gözlerimi Arslan'a çevirdim ve onun kusursuz yüzüyle burun buruna geldim. "Bebeğimizi, ailemizin en küçük üyesini düşünüyordum."

Arslan herkesi kıskandıracak bir gülümsemeyi benliğine kattı, elinin elimin üzerine getirdi ve karnımda tuhaf bir kıpırtı oldu. "Acaba aramıza bir cadı mı yoksa yakışıklı bir bey mi katılacak?"

"Önemi var mı ki?" dedim başımı omzuna yaslayarak.

"Yok ama ileride Arya ile uğraşırken birkaç yardakçım olması iyi olabilirdi. Üçe karşı iki pek adil olmazdı. Hele seni iki kişi sayarsak."

O BENİM (+18 TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin