//BÖLÜM 115//

3.4K 184 45
                                    

//Ömer'den//

Doktorlar tam olarak iyileşmediğimi söyleselerde ben onları umursamadan Oğuz'dan çıkışımı yapmasını istemiştim. Son pansumanım da yapılınca direkt olarak hastane kıyafetlerinden kurtulup üzerimi değiştirdim. Defnenin ameliyattan çıkmasının üzerinden iki gün geçmişti. Bu iki günde onu görmek için ne kadar direnirsem direneyim bir türlü başarılı olamamıştım. Ne sinan ne de Oğuz bir türlü izin vermemişlerdi yukarı çıkmama. En sonunda onları da pes ettirdim. Kimse beni defneden bu kadar uzun süre ayrı tutamazdı.

Ona olan özlemim öylesine büyük ve şiddetliydi ki bir an önce yanına gitmek istiyordum. Odadan çıktığımda Oğuz tam karşıda beni bekliyordu. Yanıma yaklaştığında gözlerini üzerimde gezdirdi.

"Çok şükür abi, dimdik ayaktasın." Omzunu sıktım dostça.

"Ben iyiyim Oğuz, defneyi görürsem daha da iyi olacağım." Başını salladığında beraber çıkmıştık yukarı. Odanın önüne geldiğimizde oğuz orada durdu. Sadece ben girdim içeri. Defne uzanıyordu yatağında. Seda ise yan taraftaki koltukta uyuya kalmıştı. Ben sadece Defneye odaklandım. Yavaş adımlarla yanına yaklaştığımda hemen yatağın yanına koyulmuş sandalyeye oturdum. Defnenin elini sıkı sıkı tutup önce alnına ardından yanağına bir öpücük kondurdum.

"Seni çok seviyorum Defne."

Boynuna gömülüp derin bir nefes çektim içime. Ona olan özlemim böyle birkaç öpücükte geçecek gibi değildi. Yine de biraz olsun dindiriyordu işte.

Başımı elinin üzerine yerleştirip gözlerimi kapattım. Bu sırada kapı açılmıştı.

"Ömer?" Kafamı kaldırıp Sinan'a baktım. Hızla yanıma geldi.

"Oğlum iki dakika ayrıldım hastaneden. Hemen mi çıktın?" dediğinde ters ters baktım ona.

"Siz iyi alıştınız beni geçiştirmeye. Lan özledim diyorum anlamıyorsunuz. Ne yapsaydım?"

Sinan gözlerini devirip Seda'nın yanına geçtiğinde bende yeniden Defneye baktım. Yüzü solgundu. Üzerindeki mavi hastane elbisesinden arda kalan boynunda yer yer morluklar vardı. Onun yanında olamadığım için kendimden nefret ediyordum.

"Uyan artık güzelim, seni deli gibi özledim. Uyan lütfen."

Birkaç saat sonra yalnızca Defneyle kalmıştık odada. Hala hareketsizce yatıyordu. Çok geçmeden odaya Mehmet bey girmişti. Ayaklandım.

"Otur oğlum otur. Daha yeni yeni kendine geliyorsun." Sandalyeye çöktüğümde tekrardan o da yaklaşıp defneyi muayene etti.

"Durumu iyiye gidiyor. Zor bir ameliyat geçirdi. Kanaması oldu. İyi bakılması gerekiyor."

"Bu hastane yeterli olur mu bakımı için? Ya da ihtiyaç duyulan bir doktor?"

"Bu hastane de doktorlar da yeterli olur merak etme sen."

Elim Defnenin karnına geldi. "Peki bebeğimiz nasıl?"

"Annesine sımsıkı tutunmuş, durumu şuan çok iyi." Gülümsedim. Yeniden ayağa kalktım ve elimi uzattım.

"Bu yaptığınızı asla unutmayacağım, onlar sizin sayenizde benimleler." Elimi sıktı.

"Teşekkür etmene bile gerek yok. Ben sadece görevimi yaptım."

Odadan ayrıldığında bende yeniden oturdum. Karnına dudaklarımı bastırdım.

"Güzel kızım, bak annende sende çok iyisiniz. Gelmene az bir zaman kaldı. Sana verdiğim sözü tuttum annende sende sağlıklısınız. Şimdi sende bizi sakın bırakma kızım. Bizden sakın vazgeçme."

KARANLIĞIN DEFNESİWhere stories live. Discover now