//BÖLÜM 174//

954 88 34
                                    

//Yazar'dan//

Ömer sabaha karşı terasta kahvesini içerken cebinden çıkardığı telefonundan uzun süredir aramadığı o numarayı bularak üstüne bastı. Birkaç çalışın ardından açılmıştı telefon.

"Zamanı geldi mi?"

"Hazır mısın?" Karşıdan adamın kendinden emin sesi geldi.

"Bunun için senelerdir hazırlanıyorum Ömer, biliyorsun."

"Sana güvenim sonsuz, biletin hazır. Üç gün sonra geliyorsun. Yalnız bundan kimsenin haberi olmayacak."

"Biliyorum. Zaten haber verecek ya da beni merak edecek kimsem yok."

"Seni havalimanında karşılayacağım."

"Tamam."

Ömer telefonu kapatarak gökyüzünü izlemeye devam etti. Hava aydınlanmaya başlamıştı. Planını devreye sokmanın zamanı gelmişti. Yeni bir hayat için, ailesiyle yapacağı başlangıç için buradaki düzeni devam ettirmesi gerekiyordu. Bütün bunlar için de yıllar öncesinden alınmış bir önlemi vardı. Her şey hazırdı.

Elindeki kahveden son yudumu aldıktan sonra bardağı kenarda duran sehpanın üzerine bıraktı ve yatak odasına geçti. Defne hala uyuyordu. Onu görünce dudaklarında bir gülümseme oluştu ömerin. Her şey onun içindi. O mutlu olsun diyeydi.

Yatağa girdiğinde defne ömerin varlığını hissetmiş gibi anında adamın göğsüne gömülmüştü. Kollarıyla onun bedenini sıkıca sararken dudaklarında huzur dolu bir gülümseme oluşmuştu. Kadının saçlarına birkaç öpücük bıraktıktan sonra onu iyice bastırdı göğsüne.

"Az kaldı güzelim, çok az kaldı. Buradan gideceğiz ve bambaşka bir hayata başlayacağız. Sadece bizim olduğumuz bir hayata."

Ertesi günün sabahında Ömer odadan gelen tıkırtılarla açmıştı gözlerini. Başta anlamsızca etrafına bakarken makyaj masasının önünde oturmuş olan Defneyi görünce dudaklarında bir gülümseme oluştu.

"Günaydın güzelim."

"Aşkım, günaydın." Defne boynuna kolyesini taktıktan sonra ayağa kalkarak Ömerin yanına geldi. Yatağın kenarına oturduğunda eğilip onun dudaklarına bir öpücük bırakmıştı.

Ömer anında bir kolunu Defnenin beline sararak onun kendini geri çekmesini engelledi. Uzun bir öpücüğün ardından Defneyi altına aldığında tüm ağırlığını onun üzerine bırakmıştı.

"Ömer..." Defnenin nazlı nazlı konuşması güldürmüştü Ömeri.

"Söyle Defnem, söyle güzel karım benim." Eğilip çenesinden öptü kadını.

"Geç kaldın, çocuklar uyanır birazdan."

"Hiç mi zaman yaratamayız?"

"Cık, yaratamayız. Biraz sabretmen gerekecek."

Ömer defnenin boynuna son bir öpücük bırakarak kendini yatağa bıraktı. "Bekleyelim bakalım, zaten hayatım seni beklemekle geçti."

Defne dirseklerinden destek alarak doğrulduğunda gözlerini kısıp bakmıştı ömere. "Şikayetçisin galiba bu durumdan."

Ömer yüzünde tatlı bir gülümseme yerleştirdi. "Hiç olur mu öyle şey, ben seni hayatımın sonuna kadar beklerim."

"Öyle olsun bakalım." Defne yataktan kalktığında telefonunu giydiği şortun arka cebine yerleştirdi. "Ben gidip çocukları uyandırayım, sen de çok gecikme."

Ömer defnenin bacaklarında dolaştırdı gözlerini. "Bu şortla bahçeye dahi çıkmaman gerektiğini söylememe gerek yok değil mi karıcığım?" Defne gözlerini devirmeden edememişti.

KARANLIĞIN DEFNESİNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ