//BÖLÜM 11//

24.8K 660 98
                                    

//Yazar'dan//

Ömer son kez Umut'a baktıktan sonra defneyi kolundan tutup kaldırdı. Elinden tutup dışarı çıkardı ve odaya getirdi. Defneyi yatağa fırlatıp üzerine çıktı.

"Neden bıraktın lan beni? Uyandığım da yanımda olacaksın defne."


"T-tamam." Ömer defnenin üzerinden kalktı ve duşa girdi defne de yatakta oturuyordu. Nasıl kurtulacaktı bu adamdan. Sonra aklına bir fikir geldi. Belkide bu akşam çıkabilirdi bu evden. Oğlunu da alıp gidebilirdi. Ama bu adam yine bulurdu onu ve oğluna da zarar verebilirdi. Defne camın önüne geçti. Ömer'in onu bırakmasını beklemekten başka çaresi yoktu. Ki böyle bir ihtimal olmayacaktı.

Arkasında hissettiği sertlik ve beline sarılan kollarla Defne Ömer'in duştan çıktığını anladı. Ömer defnenin boynunu öptü. O da defneyle birlikte dışarı baktı. Sonra defneyi elinden tuttu ve dışarı çıkardı. Hizmetçiler kahvaltıyı hazırlamışlardı. Önce defneyi oturttu sonra da kendi oturdu.

Kahvaltıdan sonra Ömer evden ayrıldı. Defne de Umut'un odasına çıktı. İçeri girdiğinde oğlu hemen kucağına atladı. Ağlıyordu. Hemde hüngür hüngür ağlıyordu. Defne onu yatağa oturttu ve saçlarını okşayıp minik minik öpücükler bıraktı.

"A-anne gideyim buyadan."


"Annecim ağlama. Tamam söz veriyorum gideceğiz." Defne oğluna dayanamazdı. Her ne olursa olsun gideceklerdi.

Akşama doğru Ömer eve geldi. Defne odasındaydı. Oturuyordu sessiz sessiz. Saatlerce düşündü oğlunun neler hissettiğini.

Ömer odaya geldiğinde ona baktı. Defne Ömer'in huyuna gidecekti. Böylece kaçması daha da kolay olacaktı. Onu ikinci kez terk etmek biraz canını sıksa da umursamadı. Yavaşça yanına oturan adama baktı. Ömer'in elleri çoktan defnenin vücudunu gezmeye başlamıştı. Defne ne kadar bu dokunuşlarla heyecanlansa da kendini kaptırmaması gerektiğini düşündü. Gözlerini kapattı. Ömer defnenin bu hareketinden sonra onun da istediğini anladı.

Onu nazikçe yatağa yatırdı ve dudaklarını minik minik öpmeye başladı. Dudaklarının tadını asla unutmamak için derinden öpüyordu. Sonunda nefesi yetmeyince aşağılara indi. Boynuna gelince kadınına has olan o kokuyu en derinlerine çekti. Bembeyaz boynunu öpmeye başladı. Defnenin ise yine bir huzur sarmıştı vücudunu. Yıllar sonra yine o duygu. Elleri ile sıkı sıkı çarşafı tutup biraz olsun tadını çıkarmak istedi. Ne de olsa ona göre bu gece sondu.

Ömer ellerini defnenin beline getirdi. Bacaklarının arasına yerleşip boynunu sömürmeye devam etti. Sonra ayağa kalktı ve üzerindeki gömleği çıkardı ardından da pantolonunu. Yeniden kadınının üzerine uzandığında kendini ona iyice bastırdı. İnlemeleri yerini hırlamalara bırakmıştı artık.

"Sen nasıl bir kadınsın böyle. Hayatımda gördüğüm en vazgeçilmez varlıksın. Ve de tamamen bana ait olan tek beden."

Ömer dediğinden sonra defneye baktı. Bir tepki vereceğini düşündü. Ama gözleri kapalıydı. Ömer işine devam etti.

Defne 'oğlum için' diye geçirdi içinden. Oğlu için yapabilirdi. Şuan vücudunu esir alan zevk duygusunu geride bırakıp Ömer'i yine terk edebilirdi. Bu düşüncelerden onu ayıran bir yırtılma sesiydi. Kafasını aşağı çevirdiğinde üzerindeki bu sabırsız adamın geceliğini iki parçaya ayırdığını fark etti.

Ömer ise defnenin giydiği bu siyah iç çamaşırları içinde mükemmel göründüğünün kanısına vardı. Her şeyiyle mükemmel olan bu kadının yalnızca onun olmasını istiyordu işte. Ona dokunan,bu bedeni keşfeden,öpen,koklayan yalnız o olmak istiyordu. Bunu öğrenecekti. Ama biraz daha diyordu. Eğer Umut onun çocuğuysa baba olma sorumluluğunu üzerine alması gerekiyordu. Defnenin duyduklarını ise yapacaktı. Umutu tam bir iplikçi gibi büyütecekti. Aklındaki düşüncelerden sıyrılıp altındaki bedene konsantre

Saçlarını kokladı önce. Sonra o kızıl saçlara öpücükler bıraktı. Bu sırada elleri sütyeninin kopçasını açtı. Açık kalan göğüsleri avuçladı ve sıkmaya başladı. Saçlarından dudaklarına indi. Önce dudaklarını yaladı sonra şehvetle öpmeye başladı. Elleri de göğüsleri daha sert sıktı. Defnenin ağzından çıkan o ses Ömer'i çılgına çevirmişti.

Aşağı inmeye başladı. Dudaklarıyla bedeninin her yerini gezdi. Göğüslerine minik öpücükler bırakıp göbeğine geldi. Orayı da diliyle gezip daha da aşağı indi. İç çamaşıra gelince önce çamaşırın üzerinden öptü. Sonra yavaşça çekip çıkardı bedeninde ki son kumaş parçasını. Kafasını oraya gömdü ve diliyle gezmeye başladı. Defne kafasını iyice yatağa bastırıp bacaklarını kapatmayı denedi. Ama iki bacağı da yatağa sabitlenince gereksiz bir korunma oldu.

Ömer bacak arasının tadını çıkarırken defne sesini çıkarmıyordu. Ömer inlemesini istedi. O sesi duymak istedi. Dudaklarını çekti ve parmaklarını defnenin içine itti.

"Aah!"

Duyduğu bu inleme yüzünü gülümsetti. Parmaklarını bir süre ilerlettikten sonra geri çekti. Artık biraz daha ilerletmek istedi işi. İç çamaşırını çıkardıktan sonra defnenin üzerine uzandı. Parmaklarıyla yüzünü ve boynunu okşarken ağırlığını da üstüne veriyordu. Sonunda defnenin hazır olduğunu düşündü ve sert bir biçimde kendini ona itti. Defne öncekinden daha zevkli ve yüksek bağırmıştı. Tırnaklarını Ömer'in sırtına geçirmişti. Böyle bir hamle beklemeyen Ömer ise inlemişti.

Defnenin içinde gel gitlerini yaparken bir yandan da boynunu öpüp kokluyordu. Her hareketi defneyi paramparça etse de dayanıyordu.

Ömer hareketlerini hızlandırdı ve daha da sert girip çıkmaya başladı. Sonunda defnenin içinde kasıldı ve boşaldı. Terlemişti ama yorulmamıştı hayatının sonuna kadar bu kadınla sevişebilirdi ve öyle de yapacaktı.

Defnenin dinlenmesine fırsat vermeden yeniden girdi. Defne ellerini kaldırıp Ömer'i itecekken elleri yatakla buluştu. Ömer defnenin yüzünü öpmeye başladı. Her girdiğinde farklı bir yerini öpüyordu. Defne de artık bırakmıştı direnmeyi. Ömer işine devam ederken defne sadece durup inliyordu. Ömer tekrar boşaldı. Kendini defnenin üzerine bıraktı ve boynunu öpmeye başladı. Elini de bacak arasına indirdi. Yine parmaklarını devreye soktu.

"Ömer yeter."


"Yetmez."


"Ömer-"


"DEFNE!" Defne sustu ve gözlerini kapattı. Saat epey ilerlemişti. Aslında hiç bu duygulardan kopmak istemese de planlarına bağlı kalmak zorundaydı.

Saate baktığında 3'e gelmişti. Biraz sonra korumaların hepsi yerlerini alacaktı. Defne o zaman kaçamazdı işte. Bir saat vardı. O korumalar gelmeden kaçmalıydı. Ama önce Ömer'i atlatmalıydı.

Bir süre sonra Ömer defnenin üstüne düştü. Defne de nefesini düzene sokup gözlerini kapattı. Açtığında Ömer uyumuştu. Yavaşça onu üzerinden itti ve ayağa kalktı. Üzerine bir şeyler geçirip dışarı çıktı. Merdivenlerden yukarı çıkıp direkt oğlunun yanına geldi. Odaya girdiğinde Umut odada yoktu. Defne etrafı yokladı. Şaşkınlıkla etrafa bakarken bir anda arkasından biri sarıldı.

"Ne o Defne. Oğlunu mu arıyorsun?"...








YB GELDİ...

UMUT NEREDE?

DEFNE ONU GÖREBİLECEK Mİ?

PEKİ DEFNE KAÇTIĞI İÇİN CEZASI NE OLACAK?

KARANLIĞIN DEFNESİWhere stories live. Discover now