//BÖLÜM 110//

3.8K 177 22
                                    

//Yazar'dan//

Ömer elindeki notu okuduktan sonra yüzüne alaylı bir gülümseme yerleştirip kağıdı parçaladı. Çöplerini öylece fırlatırken başını sallayıp arabaya bindi. Anlaşılan Giray hala Ömer'in kim olduğunu anlayamamıştı. Ona oynayacağı oyundan sonra böylesine cesaretli konuşabilecekte miydi orası belli değildi elbet.

Eve gitmeden önce sakallarını kestirmek için kuaföre uğraması gerektiğinin farkındaydı. Sakalları defnesini rahatsız ediyordu çünkü. Şoföre gerekli talimatları verdikten sonra arkasına yaslandı. Çok geçmeden araba durduğunda Ömer inip direkt olarak içeri girdi.

İşi yaklaşık yirmi dakika sonra bitmişti. Yeniden arabasına bindi. Eve geldiğinde onu kapıda karşılayan defne olmuştu. Kocasının geldiğini görünce koşarak onun boynuna atlamış ve ona sıkı sıkı sarılmıştı.

"Sevgilim, çok özledim seni."

Ömer başını Defnenin boynuna gömüp birkaç öpücük bırakmış, ardından kokusunu derin derin solumuştu.

"Bende öyle güzelim, seni çok özledim."

Defne kafasını Ömer'in boynundan kaldırıp yüzüne baktığında sakallarına dokunmaya başladı.

"Çok yakışıklı görünüyorsun."

Ömer Defnenin elini tutup bir öpücük bıraktı.

"Senin o güzel teninin daha fazla tahriş olmasını istemeyiz öyle değil mi?"

Defne başını salladığında Ömer kolunu onun omzuna attı ve beraber kapıya doğru yürümeye başladılar. İçeri girdiklerinde Aral ve Umut salonda oyun oynuyorlardı. Ömer uzaktan bir süre onları seyrederken bir yandan da Defnenin belinden tutmuş onu göğsüne çekmişti.

"Babam gelmiş!"

Ömer'i ilk fark eden Aral heyecanla babasının yanına yaklaşırken Ömer oğlunu başından öptü. Ardından umutu da aynı şekilde öpüp üzerini değiştirmek için odasına çıktı.

Defne ise oğullarını da beraberinde götürerek hazırlanmış olan masaya geldi.

Yedikleri akşam yemeğinin ardından Defne oğullarını yatırıp ardından kocasının yanına yatak odasına geçti. Ömer yatağın üzerinde oturmuş telefonuyla ilgilenirken defne ona bir bakış atıp yanına yaklaştı ve kucağına çıktı. Ömer'in elinde duran telefonu alıp yan tarafa bıraktıktan sonra gülümseyerek yüzüne baktı. Ömer ise kollarını çoktan Defnenin beline sarmış, gözlerini Defnenin aşkla bakan gözleriyle buluşturmuştu.

"Bugün hiç konuşamadık bile, özledim ben seni." deyip ellerini Ömer'in göğsünde gezdirmeye başladı. Hemen ardından boynuna dudaklarını bastırırken Ömer gözlerini kapatıp başını arkaya doğru yasladı.

Defne Ömer'in üzerindeki tişörtü aşağı çekiştirip öpmeye devam ederken kendinden geçiyordu yavaş yavaş.

"Güzelim, konuşmamız lazım."

Defne omuz silkip Ömer'i öpmeye devam ederken en sonunda dudaklarına geldi. Küçük küçük öpücükler bırakırken ardından alt dudağını dudaklarının arasına alıp emmeye başladı. Ömer ellerini Defnenin kalçalarında gezdirirken ayrıldıklarında onun burnunun ucunu öptü.

"Önemli bir konu güzelim."

Defne biraz uzaklaştı Ömer'den. Ellerini boynundan indirirken kocasının gözlerinin içine baktı.

"Kötü bir şey yok değil mi?" diye sorduğunda Ömer onun saçlarını öptü.

"Aslında var, ama sen sakın korkma." Defnenin yüz ifadesi değişirken Ömer'in ellerini tuttu.

KARANLIĞIN DEFNESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin