//BÖLÜM 25//

17.7K 502 135
                                    

//Ömer'den//

Göğsümde yatan bu kadının bana olan etkisini yıllardan beri biliyordum. Tıpkı dört yıl önce sözleriyle beni nasıl etkisi altına alıyorsa şuanda aynıydı. Değişen hiçbir şey yoktu.

"Ömer?" İsmini zikretmesiyle birlikte ona baktım.

"Efendim güzelim?"

"Bizi hep koruyacaksın değil mi?" Elimi yüzünde gezdirdim.

"Söz veriyorum. Sizi hep koruyacağım." Dudaklarıma bir öpücük daha bıraktı. Geri çekildiğinde ellerini gömleğimin düğmelerinde gezdirdi.

"Sana masaj yapayım mı?" dediğinde başımı salladım.

"Güzel olur. Özledim çünkü." Göğsümden kalkıp gömleğimi çıkardı önce. Arkama yerleştiğinde elleri önce omuzlarımda gezdi. Ardından yavaşça hareket etmeye başladı. O kadar iyi geliyordu ki bana. Gülümsedim. Daha az önce ona kızmak için odaya gelirken şimdi ise bana masaj yapmasına izin veriyordum. Başıma gelen en büyük aynı zamanda en güzel belaydı bu kadın.

Elleri tenimde gezmeye devam ederken dudaklarını boynuma bastırdı. "İyi geldi mi?"

"Hemde nasıl." Hareketlerine devam ederken bir süre sonra onu kolundan tutup kendime çektim. Kucağıma uzandırdığımda yüzünü okşamaya başlamıştım. "Sen benim değerlimsin Defne. Çok seviyorum seni."

"Bende seni çok seviyorum Ömer." Alnını alnıma yasladığında gözlerini kapatmıştı çoktan. "Artık uyuyalım mı? Ben gerçekten çok yoruldum." Başımı sallayıp onu göğsüme yatırdım tekrardan. O da hiç istifini bozmadan kedi gibi sindi üstüme.

"İyi geceler." Saçlarından öptüm.

"Sana da."

Ertesi gün uyandığımda Defne yanımda değildi. Doğrulup etrafıma baktım. Aşağıda olmalıydı büyük ihtimal. Üzerimi değiştirip alt kata indim. Defne salonda oturuyordu. Beni görünce gülümsedi.

"Günaydın."

"Günaydın canım." Yanına oturduğumda hemen göğsüme yerleşti.

"Bugün şirkete gidecek misin?"diye sorduğunda başımı salladım.

"Birkaç toplantım var meleğim. Gitmek zorundayım." Başını anlayışla salladı.

Güzel bir kahvaltıdan sonra evden ayrıldığımda direkt olarak şirkete geçmiştim. Odama girdiğimde koltuğa kurulmuş olan Fikret'i buldu gözlerim. Bu zamana kadar bana karşı olan yakın davranışlarının sebebini arkadaşlığımıza vermişken dün Defnenin söylediklerinden sonra ona karşı bakış açım değişmişti.

"Ömer, hoş geldin." dedi beni görünce. Sadece başımı salladım. Kendi sandalyeme oturduğumda onun gözleri de üstümden ayrılmamıştı.

"Dün konuştun mu Defneyle? Ömer umarım cezasını vermiştirsin. Canımı çok yaktı. Bence o senin yanına yakışmayan bir kadın. Eğer sorun oğlunuzsa-"

Daha sözlerini bitirmeden elimi öfkeyle masaya vurdum. Bu konuşmanın nereye gittiği belliydi.

"Defne benim karım Fikret. Her şeyden herkesten üstün tutarım onu. Sözlerine itaat eder, hiç şüphe duymadan inanırım. Ve o bana dün gece senin onu kışkırttığını söyledi. Bu ne demek oluyor Fikret?! Sen benim karıma nasıl laf edersin!"

Bağırmamla beraber gözleri doldu. Böyle bir tepki vereceğimi düşünmemişti büyük ihtimal.

"Ö-Ömer, yalan söylüyor. O bana-"

"Kes sesini Fikret kes! Defneye inanıyorum ben. Ayağını denk alacaksın duydun mu beni?!" Korkuyla bana bakarken ağlamaya başladığında umursamadım bile. Tam konuşacaktı ki kapıyı gösterdim. "Çık dışarı!"

O çıktığı sırada sinan girdi içeri. Ağlayan Fikret'e bakarken ardından bana döndü.

"Ne oluyor Ömer?" Sinirli bir nefes verdim.

"Dün gece Fikret Defneye saçma sapan şeyler söylemiş. Üstelik ona karşı beni de doldurmaya çalıştı. Aklı sıra aramızı bozacak."

"Şaşırmadım Ömer aslında. Evlendiğini söylediğindeki yüz ifadesini fark ettim. Bayağı kıskanmıştı."

"Bende gerekli olanı söyledim sinan. Defneyle benim aramı bozmasına asla izin vermem."

•••

Fikret şirketten çıktıktan sonra direkt olarak kaldığı otele geçmişti. Öfkesi öylesine fazlaydı ki sindiremiyordu bunları.

Hırsla telefonunu eline aldı ve bir numarayı aradı. Çok geçmeden karşıdan cevap gelmişti.

"Beni arar mıydın sen?"

"Bana yardım etmen lazım." Onun güldüğünü duydu.

"Karşılığında ne vereceğine bağlı." Fikret ise aklından geçen şeytani düşünceler ile birlikte gülümsedi.

"İşi hallet, sonra otele yanıma gel. İstediğin şeyi sana vereceğim."

BÖLÜM SONU...

SEVGİLERLE...

HOŞÇA KALIN...

KARANLIĞIN DEFNESİWo Geschichten leben. Entdecke jetzt