//BÖLÜM 41-BARIŞMA//

15.4K 406 57
                                    

//Defne'den//

Dayanamadım. Bu adam benimdi. Kalbim de bedenim de onun aşkıyla yanıyordu. Her gün göz yaşlarıyla bana pişmanlığını anlatmaya çalışıyordu. Artık küslük yoktu kavga yoktu sadece biz vardık. İki aşık...

Ömer'in dudaklarına yapışmamla gözlerini açmıştı. Başta şaşkınlıkla karşılık vermedi. Sonra büyük bir açlıkla dudaklarımı sömürmeye başladı. Üzerine uzandığımda elleri belimi sarmıştı. Benim ellerimde sakallarında geziyordu. Gözlerimi kapatmış her bir dakika da kendimi daha da bastırıyordum sevdiğime.

Dudaklarının tadını bile öyle özlemiştim ki. Bir karar vermiştim sonunda. Mutlu olmayı seçtim Ömer'le bir ömür mutlu olmayı.

Ömer aceleyle üzerimde ki tişörtü çıkardı. Onun bu hızına yetişmek oldukça zordu. Ben daha ne olduğunu anlayamadan südyenim de beni terk etmişti. Kafasını göğüslerime gömüp uçlarını dudaklarının arasına aldı ve emmeye başladı. Bu sırada belimden tutup hızla altına aldı beni. Artık onun altındaydım.

Bir süre gözlerimin içine bakıp sonra yeniden göğüslerime gömüldü. Bende hızla tişörtünü çıkardım. Vücudunu öylesine özlemiştim ki. Ellerimi vücudunda gezdirirken Ömer çoktan dudaklarımı öpmeye başlamıştı. Her öpüşünde kalbim öylesine hızlı atıyordu ki. Sahi en son ne zaman böyle tutkuyla yanmıştı bedenlerimiz. Ne de özlemiştim onu hissetmeyi.

Üzerime her saniye daha da çok yerleşen bu adam öyle derin öpüyordu ki beni... Hızına yetişmek çok zordu ama asla vazgeçmiyordum. Dudaklarımdan çekildikten sonra boynuma indi. Dudaklarını orada hissedince inledim. Boynumu sömürürken elleri de göğüslerimi sıkıyordu. Bense sırtındaki ellerimle ona bana ait izler bırakıyordum. Tırnaklarımla derisine kendi damgalarımı bırakıyordum.

Boynumdan kafasını çektikten sonra öperek aşağı indi karnımın üzerine kadar geldi. Karnımda dudakları daireler çizerken bense ellerimi sırtından saçlarına çıkarmış onun o mükemmel dudaklarını hissetmekle meşguldüm.

Bu sırada eşofmanımı çıkardı. Sadece iç çamaşırımla kalmıştım önünde. Yeniden yukarı çıktı ve dudaklarıma kapandı. Öpüşüne karşılık vermeye çalışırken bir yandan da onu soyuyordum. Şuan tek düşündüğüm oydu. Sadece o.

Sonunda ikimizinde üzerinde bir şey kalmamıştı. Ömer dudaklarımdan çekildi ve üzerimde biraz yükseldi. Bana tepeden bakarken ellerini saçlarıma getirdi.

"Teşekkür ederim sevgilim. Sana sonsuz teşekkürler. Bundan sonra sana zarar gelmesine asla izin vermeyeceğim söz veriyorum."

"Seni seviyorum."

"Bende. Bende seni çok seviyorum."

Yeniden dudaklarıma kapandı. Kendini bana sürterken ne durumda olduğunu anlamak zor değildi.

Nefes nefese dudaklarımdan ayrıldı. Sonra bir süre yüzüme baktı. Elleriyle yüzümü okşadı. Bu sırada sertçe içime girmesiyle benim bağırarak inlemem aynı anda olmuştu.

Canım çok yanmıştı ama onu hissetmeyi özlemiştim. Bedenimi onun bedenine doğru kaldırıp dudaklarımı yüzüne sürttüm. Onu daha da içimde istiyorum daha da derinlerimde. Özlemle yüzünün her hücresini öperken Ömer bana yeniden teşekkür etmeye başladı.

Şükürler olsun. Eğer bu küslüğü daha fazla uzatsaydım belki de her şey bambaşka olacaktı. Bu aşkı kurtaracak bir karar verdim. Evet çok zor şeyler yaşadım ama bütün suçu Ömer'e atmam saçmalıktı. O da elbet böyle bir şey olacağını tahmin edemezdi. O da benim kadar acı çekmişti.

Ben bu düşüncelere dalmışken Ömerin dudaklarıma kapanmasıyla tüm bu düşünceleri def ettim kafamdan. Sadece üzerimde bedenime yeniden hayat veren bu adama odaklandım. Öpüşüne karşılık vermeye çalışırken bir yandan da sırtından daha da çok çekiyordum onu kendime. Dudaklarımız ayrıldığında Ömer gözlerimin içine baktı. Gözlerinin içi gülüyordu.

KARANLIĞIN DEFNESİWhere stories live. Discover now