//BÖLÜM 5//

27.7K 783 54
                                    

//Yazar'dan//

Defne sabaha kadar bu düşüncelerle sabah etmişti. Şimdilik sessiz kalmak belki de en iyisiydi. Sabah kalktığında oğlu yanındaydı. Onun saçlarının arasına minik bir öpücük bıraktı. Sonra ayağa kalktı ve duşa girdi.

Duştan çıktığında üzerini giyinmek için dolaba baktı. Fransa'dan aldığı siyah elbise onun için mükemmeldi.

 Fransa'dan aldığı siyah elbise onun için mükemmeldi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Giyindikten sonra ayakkabılarını da seçti

Odadan çıktığında Umut hâlâ uyuyordu. Onun yanına gitti.

"Annecim,hadi uyan artık." Umut bir süre sonra gözlerini kırpıştırarak açtı. Yataktan yavaşça doğruldu ve esnedi. Ayağa kalktı ve uykulu uykulu banyoya geçti.

Mutfağa geçtiklerinde masa hazırdı. İkisi de oturdular ve yemeye başladılar. Defne evden ayrıldığın da Umut da içeri de televizyon seyrediyordu.

Defne şirkete geldiğinde Ömer onu bekliyordu. Odasına girdiğinde koltuğuna oturmuştu. Defnenin geldiğini görünce gülümsedi.

İçi gidiyordu bu güzele. Ona olan hayranlığı yıllardır hiç kaybetmemişti büyüklüğünü. Aşkından mecnuna döndüğü bu kadın yüzünden başka kimseye bakmamıştı bile göz ucuyla. Her gece başka bir kadın yanına gelse bile.

Ayağa kalktı ve yavaşça yaklaştı. Defne de geri geri giderken kapıya çarptı. Gittikçe köşeye sıkışıyordu. Daha ne kadar direnecekti ki! Elbet konuşmaları lazımdı.

Gözlerine baktı kadın. Siyahın belki de en güzel tonunda olan bu gözler özlem barındırıyordu. Hemde kocaman bir özlem. Defne bedenini geri çekmek için hamle yaptı. Ama belini saran güçlü kollarla o da bir işe yaramadı.

"Neden kaçıyorsun defne?"


"Yapma Ömer. Kendime yeni bir hayat kurdum. Zehir etme bana."


"Defne sen bana bir kere bulaştın. Bir daha asla kurtulamazsın. Gerçekten benden kurtulacağını falan mı düşünüyorsun?"


"İstifa ederim."dedi kendinden emin bir sesle. Ama bilmiyordu ki bu cendereden kurtulmak imkansızdı.


"Eğer öyle bir şey yaparsan bir daha beni terk edersen bu kadar sakin kalmam." Defne Ömer'den kurtulup masasına yaklaştı. Daha fazla muhatap olmak istemiyordu. Sessiz sessiz çizimlerine başladı. Şimdilik yapacağı tek şey buydu. Tek tek çiziyordu. Bu sırada odaya Sinan girince defne ona baktı.

Sinan elindeki kahvelerin birini defneye uzattı. Defne aldı ve masasına bıraktı.

"Eee nasıl gidiyor? Alıştın mı şirkete?"


"Passionis muazzam. Çalışanlar ortam belkide hepsi."


"Öyledir,burada ki her çalışan işinde en iyisidir."


"Tek sıkıntı şu fotoğrafçı. Koray mı ne!"


"Haha! Sen ne zaman tanıştın Koray ile?"


"Dün. Sinir etti beni." İkisi de gülerken yan odadan kıskançlıkla onları seyreden adamı fark etmediler. Ömer bir çözüm aradı. Aklına gelen fikirle defnenin odasına girdi.

"Defne çizimlerin hazır mı?"


"Evet."


"Hadi o zaman üretime gidiyoruz."


"Tamam." Defne Sinan'a gülümseyip Ömer'in yanına gitti. Ömer de defneyi önüne alarak yürümeye başladı. Asansöre bindiklerinde ikisi de konuşmuyordu. Asansör durunca indiler. Beraber geldiklerinde atölye tarzı bir yerde idiler. Ömer içeri girince defne de peşinden onu takip etti. İkisi de tasarımlarını verdikten sonra tekrar yukarı çıkmak için asansöre bindiler. Ömer kendi odasına giderken defnenin kulağına fısıldadı.

"Hemen odama geliyorsun. Eğer gelmezsen ben gelirim ve senin için iyi şeyler olmaz."

Defne Ömer'e baktı. Ne kadar kararlı olduğunu görünce sadece kafasını sallamakla yetindi. Çantasını ve dosyasını odasına bırakıp Ömer'in odasına girdi. İkisi oda arasında bulunan camın storu inmişti. Defne iyice tedirgin oldu. Masanın üstündeki silahı görünce tekrar geri dönmek istedi.

Ama Ömer ondan önce davranıp kapıyı kilitledi. Kendi deri koltuklara oturdu ve defneyi de kucağına çekti. Defne ne kadar dirense de Ömer onu bırakmadı.

Kendine iyice bastırıp sıcak nefesini kadınının boynuna üfledi adam. Boynunu öpmeye başladığında defne iyice rahatsız oldu.

"Ö-ömer ne yapıyorsun?"


"Benden başka biri seni güldüremez defne. Anla artık senin hayatında benden başka biri olamaz!"


"A-anlamadım."


"Ne Sinan ne de bir başkası. Olamaz defne senin mükemmelliğini göremez."Masanın üstünde duran silahı aldı ve defnenin kızıl saçlarının arasında dolaştırmaya başladı. Defne iyice korkmuştu. Gözünden bir damla yaş düştü.

"Ö-ömer b-bırak n'olur."


"Buna izin vermeyeceksin defne. Başka bir erkeğin sana bakmasına,aşık olmasına,seni sevmesine,benim gördüğüm güzelliği görmesine izin vermeyeceksin."

Sonra defneyi kucağından kaldırıp kendide kalktı. Son kez defneye bakıp masasına oturdu. Defne de hemen çıktı odadan. Atlattığı bu şok geçici değildi.

Korkuyu hissetmişti. Ya Ömer'in söyledikleri? Ne demekti bunlar?

Akşama doğru çizimleri bırakıp hazırlandı ve çıktı. Eve geldiğinde her zaman ki gibi oğlu onu bekliyordu. Sıkıca sarıldı ona. Kokusunu içine çekti. Ondan başka kimi vardı ki. Ama hâlâ kurcalıyordu aklını.

Beraber akşam yemeği yediler. Yemekten sonra defne duşa girdi. Sadece ılık bir duş istiyordu. Müziğini açtı ve suyun başından aşağı dökülmesine izin verdi.

Bu sırada çalan kapıyla oğlu hemen açtı. Karşısında babası vardı. Hiç bilmediği görmediği varlığından haberi bile olmadığı babası.

"Buyyun." Ömer başta afalladı. Doğru yere mi geldim diye bir kere baktı. Ama evet burasıydı bu çocukta kimdi?

"Ben defneye bakmıştım."


"Ben oyuyum siz?"...





YB GELDİ...

SİZCE ÖMER NE YAPACAK?

DEFNE UMUT'UN ÖMER'İN OĞLU OLDUĞUNU SÖYLEYECEK Mİ?

GELECEK BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE...

KARANLIĞIN DEFNESİWhere stories live. Discover now