//BÖLÜM 80//

5.8K 211 96
                                    

//Ömer'den//

Hαsretim sαnα yαr, seni sevmem bir kızıIcık çiçeğinin bαhαrınα dönmesi gibidir. Senin bαkışIαrın ömrümü uzαtαn bir iksir. Ve ben sevgiIi, şimdiye kαdαr hiç kimsede hissetmediğim duyguIαrı seninIe yαşıyorum.

Uyandığımda saçlarıma dokunan o eller beni yeniden diriltip bir günde karamsarlığa kapılan kalbimdeki o kasvetli havayı dağıtmıştı. Vücudum onun bana gelmesiyle yeniden hayat bulurken dudaklarıma değen dudaklarıyla can bulmuştum.

Her ayrı kaldığımda yaşadığım onca korku bir kere daha baş göstermişti. Şimdi kokusunda huzur bulmak istiyordum yalnızca.

Başım onun boynuna yaslı bir şekilde yanında uzanırken kollarını bana sarmış sıkı sıkı sarılıyordu. Kokusunu içime çekerken üzerine sinen hastane kokusu biraz olsun gölgelememişti kendi kokusunu.

"Defne..." dedim onun gözlerinin içine bakamadan. Yüzüm yoktu belki de o aşık olduğum gözlere tekrar tekrar bakmaya.

"Efendim aşkım."

"Özür dilerim." dediğimde başımı göğsünden kaldırıp gözlerimizi birleştirmişti.

"Neden?"

"Bu yatağa benim yüzümden ikinci kez yatıyorsun. Sana benim yüzümden hep zarar geliyor." dediğimde yanağımı avuçladı ve baş parmağıyla sakallarımı sevdi.

"Sakın böyle düşünme Ömer. Bu senin suçun değil. Sen beni sevdin, bu suç değil. Aşık oldun kadının yaptın. Kendine yar ettin. Bunların hiçbiri suç değil Ömer." Avuç içini koklayarak öptüm defalarca kez. O bal rengi gözlerin sahibi kadındı şu kalbime can veren.

"Ama istemiyorum defne, benim yüzümden acı çekmene dayanamıyorum." Gülümseyip dudağımın kenarımdan öptü.

"Bunu başta ben kabul ettim Ömer. Böyle zorluklar olacağını bilerek seninle bu yola girdim. Şimdi bu konuyu kapatıyor ve bir daha açmıyoruz anlaştık mı?" Gülümseyip alnından öptüm.

"Anlaştık." İkimizde bir süre öylece seyrettik birbirimizi. Daha sonra yatakta biraz dikleşip bana baktı.

"Ömer, umut ve Aral... Onları öyle özledim ki!" dediğinde elimi beline doğru getirdim.

"Endişe etme güzelim, oğullarımız çok iyi. Evde seni bekliyor ikiside. Dün gittim yanlarına." Huzurla gülümseyip yüzüme baktı. Daha sonra aklına bir şey gelmiş olacak ki yüzü yeniden asıldı.

"Peki ya o? Yani Emir-" Lafını tamamlayamadan sözünü kestim.

"O şerefsizin adıyla kirletme ağzını defne, sana yaptıklarının cezası ağır olacak. Uyanmanı bekliyordum onun belasını vermek için. Birkaç güne kadar abisinin yanına gidecek." dediğimde olumlu anlamda kafa sallayıp yeniden beni kendine çekti ve sıkı sıkı sarıldı.

"Sen iyiki varsın Ömer!" Boynundan öpüp kulağına fısıldadım.

"Asıl sen iyiki varsın defne." Kokusuyla huzur bulurken telefonumun çalmasıyla ondan ayrılmak zorunda kaldım. İç cebimden telefonumu çıkarıp ekrana baktım. Seda arıyordu.

"Efendim Seda?" dedim telefonu açarken. Ama umut konuşmuştu.

"Baba benim umut, annemi soracaktım." dediğinde gülümseyip Defneye baktım.

"Annen burada umut." Telefonu Defneye uzattığımda heyecanla aldı.

"Annem," Gülümseyerek bir süre umutu dinledi. "İyiyim canım sen hiç merak etme." Gözleri beni buldu daha sonra. "Evet geleceğiz babanla birlikte... Bende seni çok seviyorum annecim." deyip kapattı telefonu. Bana doğru uzattığında alıp yeniden cebime koydum. Bu sırada odaya giren doktorlarla bakışlarım kapıya kaydı.

KARANLIĞIN DEFNESİWhere stories live. Discover now