//BÖLÜM 39//

12.4K 408 63
                                    

//Defne'den//

Sabah uyandığımda Ömer kollarıyla tüm bedenimi sarmıştı. Arkadan da bana sımsıkı sarılmıştı. Dün gece söyledikleri benim için çok önemliydi. Kafam allak bullaktı. Ne yapacağım konusunda en ufak bir fikrim yoktu. Neyse şimdi bunları düşünmeyeyim Seda ve Sinan şuan için odak noktam olmalı.

Seda'nın yaşadıkları benimkinin aynısıydı. Ama sonlarının bizim gibi olmasını istemiyorum. Yataktan kalktım ve güzel bir duş aldım. Üzerimi giyindikten sonra aşağıya indim ve kahvaltılık hazırladım. Bu sırada Ömer uyanmıştı.

Yanıma geldi biriyle konuşuyordu. Telefonu kapattıktan sonra bana yaklaştı.

"Test sonuçları çıkmış. Almaya gideceğiz."

"Tamam kahvaltıdan sonra hallederiz."

Olumlu anlamda kafa sallandıktan sonra masaya oturdu. Kahvesini önüne bıraktıktan sonra bende yanına oturdum.

Güzel bir kahvaltıdan sonra evden çıktık. Arabaya bindiğimizde aklım hala sedadaydı. Ya yalan söylüyorsa dün onu savundum ama eğer yalansa onu Sinan'dan koruyamam. Buna cesaret edemez yani umarım.

"Ne düşünüyorsun?"

"Seda. Bunca zaman sonra neden Sinan'ı bulmak istemiş ki?"

"Kızının babasını sürekli sorduğunu söylemişti."

"Ama ne bileyim babasının öldüğünü söyleyip sıyrılabilirdi."

"Bilemiyorum canım."

Bana 'canım' demesi dikkatimden kaçmadı. Ama bozuntuya vermedim.

Hastanenin önüne geldiğimizde Ömer arabadan indi ve benim kapımı açtı. İndiğimde elimi tuttu. Çekmeye çalıştım ama izin vermedi.

"Ya bıraksana."

"Hadi defne hadi."

Beraber içeri girdik. Test sonuçlarını alacağımız doktorun odasına girdik.

Oha ama yani! Bu ne Ya! Bir karış etek surat boya badana. Saçlar boya. Gözleri de lenstir bunun. Bu kadın ne Ya!

"Buğlem biz sonuçları almaya geldik."

Buğlem mi? Hanım falan yok bu ne samimiyet. Kadın bize doğru yaklaştı.

"Ömer sonuçlar hazır hemen getirtiyorum. Gel birer kahve içelim."

Beni görmedi mi bu gerizekalı. Salak şey. İyi ki Ömer elimi tutmuş.

"Aslında-"

"Direkt sonuçları alıp gidelim bence. Sinan bizi bekliyor. -Ömer'e doğru döndüm.- Öyle değil mi aşkım?"

Ömer de Buğlem denen o kadında şaşırmıştı aşkım lafına.

"Tamam sevgilim sen nasıl istersen."

Aferin bozuntuya vermek yok. Kafamı yeniden kadına çevirdiğimde kıskançlıkla bana bakıyordu. Sen daha dur Buğlem hanım. Beni tanımıyorsun. İçmek istediğin kahveyi boğazına dizerim ben.

Kadın hemşireyi çağırdı ve sonuçları istedi. Ben gözlerimi kısmış o kadına bakarken o da bana bakıyordu.

Bizim bu sinirli bakışmalarımızı kesen şey hemşirenin dosyaları getirmesiydi. Ömer dosyaları aldıktan sonra elini belime yerleştirdi.

"Hadi Defnem gidelim."

"Tamam."
Beraber odadan çıkarken son kez o kadına döndüm ve 'bu adam benim' dedim dudaklarımın arasından. Bunu zaten göstermiştim. Artık anlamıştır.

KARANLIĞIN DEFNESİWhere stories live. Discover now