//BÖLÜM 146//

2.3K 137 22
                                    

//Ömer'den//

Bu zamana kadar ona her daim aile olmaya çalıştım. Başardım da, ne anne babasının onu bırakıp gitmesini, ne de yetimhanede büyümesini umursamadan kol kanat gerdim sevdiğim kadına. Her zaman yanında olmaya özen gösterdim.

Şimdi biz dışındaki ailesiyle beraberdik. Başlarda elbette içim hiç rahat değildi bu durumdan kaynaklı olarak. Her ne olursa olsun Defne benim karımdı. Sevdiğim kadındı. Canımdı.

Dedesinin varlığını öğrendikten sonra içimdeki peydah olan huzursuzluğun sebebi onu kaybedecek olmamdan kaynaklıydı. Bir gün beni bırakıp gitmesinden deli gibi korkarken yine onsuz olma düşüncesi korku duygumun tavan yapmasına neden oluyordu.

Aslında onu benden hiç kimsenin alamayacağından emindim. Ben 12 yıl boyunca onu sevdim. Ondan başka bir kadına göz ucuyla bakmayı bile kendime çok görmüşken, sadece birkaç gün önce öğrendiği dedesinin onu benden almasına müsade etmezdim. Zaten düşündüğüm gibi bir şey de olmadı.

Suat bey yani Defnenin dedesi tahmin ettiğim gibi davranmamıştı bize. Her ne kadar ilk başta onu evlendirme fikrini aklından geçiriyor olması beni deli etse de sonrasında kendini açıklayıp tüm sinirimi yok etmişti.

Şimdi buradayım, Mardin'de. Sevdiğim kadınla beraber olmak için İstanbul'dan ayrıldım. Elbette orada olan her şeyi yine de takip ediyor olsam da zamanımın çoğunu Defneye ve çocuklarıma ayırıyordum.

Gözlerim hala bana sıkıca sarılmış olan Defneyi bulduğunda esiri olduğum düşünceleri bir köşeye bırakıp dudaklarımı saçlarına bastırdım.

"Biraz sakinleştin mi?" diye sorduğumda sessiz bir şekilde gözlerini açmadı. Gömleğimin düğmelerinden ilk ikisi açık olduğundan tenim görünürdeydi. Eğilip oraya bir öpücük bıraktığında gülümsedim.

"Sakinim ben Ömer. Sadece o kadınları parçalamak gibi bir düşüncem vardı o kadar."

Kaşlarımı kaldırıp belinde duran elimi boynuna getirdim. Parmak uçlarımla oraya ufak birkaç dokunuş bırakırken alt dudağını ısırıp gözlerini açtı. Bunu yapmasıyla yaklaşıp dudağının kenarından öptüm.

"Önceden bu kadar kıskanç değildin sen, şimdi bu halinle kıyasladığımız zaman ortaya büyük bir fark çıkıyor."

Defne gözlerimin içine bakmaya devam ederken elini kaldırıp sakallarıma koydu.

"İnsan sevdikçe değer verdikçe kaybetmekten daha fazla korkuyor. Beni asla bırakmayacağından adım kadar eminim. Ama her şeye rağmen sana bakan kadınlardan birini beğenirsin diye ödüm kopuyor Ömer. İlk başlarda bunun geçici bir duygu olduğunu düşündüm. Çünkü sen benimsin. Benim sevdiğim adamsın, kocamsın. Tüm bunların yanında beni deli gibi sevdiğini biliyorum ama arada oluyor işte."

Sözlerini bitirip sakallarımda gezen elini önce boynuma oradan enseme doğru ilerletti. Benim yaşadığım kaybetme korkusunun aynısını o da içinde taşıyordu. Birbirimizi ne kadar seversek sevelim 4 yıllık ayrı kaldığımız bir zaman dilimi vardı elbet. Bu yüzdendir ki her şeye rağmen yine de kaybetme korkusunu yaşıyorduk.

"Ben sana aşık olduğumda daha çok gençtim Defne. O zamanlar anladım hayatımın kadını olacağını. Evet etrafımda çoğu zaman böyle kadınlar oluyor ama ben fark etmiyorum bile. Bugün olduğu gibi. Senin sinirli bakışlarını görmesem kadınlardan haberim bile olmayacaktı. Ben seninle mühürlüyüm Defne. Bunu sakın unutma."

"Biliyorum Ömer." Bir eli ensemde gezerken diğerini kaldırıp kalbimin üzerine koydu. "Elimi buraya her koyduğumda kalp atışlarının ne kadar hızlandığını hissediyorum ve bunu yapmak bana çok zevk veriyor. Senin beni sevdiğini bilmek gurur veriyor bana. Çünkü sevmeyi o kadar şahane bir duygu haline getirdin ki."

KARANLIĞIN DEFNESİUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum