Büyük Düşler

20 0 0
                                    

  Gel diyemediğim bir insanın düşlerinde kayboldum bugün. Özledim, gel; ya da bırak ben geleyim. Dökemedim hislerimi hisli gözlerine, atamadım sözlerimi sen bildiğin halde. Ben de her zamanki gibi yazmayı tercih ettim. Sana yazarmış gibi, sana anlatırmış gibi. Seni aramıyorum kimsede, öyle bir yanlışa düşmedim. Çünkü biliyorum öyle kolay yenilir cinsten değildi sana olan sevgim. Başkaları kırmasın bu duvarı; ki kıramazlar velhasıl. Senden uzaklaşırken aslında sana yaklaşıyorum, dünyanın şekli gibi; dönüp dönüp sana varıyorum. Mesafeler uzuyor ama bağım dokunmaya çalışıyor sana. Biliyorum çok zor, senin bana yaklaşman güneşin dünyaya yaklaşması gibi. Yakarsın beni, kül edersin. Bari bırak yanayım, sanki yanmadım. Zaman bir hastalık gibi işliyor nabzımıza, zaman kolluyor bizi tenhalarda, zaman bize düşman gibi gidiyor uzaklara. Korkuyorum, zaman; ölü bedenlerimizi morgtan alıp toprağa gömmeyi bekliyor ve ben sana kavuşamıyorum. Seni arayıp sesini duymadan geçen zaman işledi hücrelerime, sana bakmadan geçen üç ay düğümlendi boğazıma. Korkuyorum üç mübarek ay yıllara dönerse diye. Korkuyorum ansızın, gizlice evinin önüne gelip seni görmek için çırpınırım diye. Yolunu gözleyip de gel diyemediğim, sen gel demesen de ben o yollarda sürüneceğim.

  Ben anlatmalıydım "ela gözlerini", Turgut Uyar'a kalmamalıydı. O ela'yı çok derin anlattı fakat sendeki ela'ya kimse dokunamadı.

Senliğinde erimiş bir şarkı benliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin