İki Nokta

51 2 0
                                    

Bir kaleme susamışlığım var, bir yazıya karalanmışlığım..

Ben yazıyı senden öğrendim. Nerede susulur, nerede noktalanır cümle.. Öyle güzel öğrettin ki bana iki noktayı, tüm içimdekileri döküyorum oraya. Ne sana gerek kalıyor ne de bir başkasına. Yutkunuyorum hecelerimi, susuyorum.. Ah işte, öyle be iki nokta! Çok dinledin beni, biliyorum.

Ama yazmazsam bu gece ağlayacağım, affet beni bu gece yazmalıyım.

Şiir yazmanın Allah katında önemi var mı bilmiyorum. Ama senin katında çok önem teşkil eder. Çünkü tek bir kelimene sığdırırsın tüm gerekeni. O yüzden şiir yazmak senin için yükselmektir bir nevi. İşte bu yüzden yazarım ben de sana. Sen bilmezsin ama hep bir gemi yakarım her gece senin ardından. Ben yazarım, bıkmam da yazmaktan. Ama kolay mı her yeni gün sil baştan yaşamak. Sabaha seninle uyanıp gece veda etmek sana? Her yazımda seni uğurlayıp her şarkıda seni çağırmak, ne büyük tezatlık! 

Dayanamamak nedir bilir misin bazen? Kalemin dozunu arttırıp neşter gibi saplamak sayfalara.. Ya da özlemek kadar tahammülsüz o hisse kapıldın mı hiç, Şiirden Adam? Ben mesela ne zaman özlesem seni gözlerimi kapatıyorum sesine, kulaklarımı tıkıyorum gözlerine, gönlümü kapatıyorum hecelerine.. İşe yaradığından değil, denemedim demem hiç değilse.

Özlediğimden söylemiyorum bunları da. Tıkayacakken kulaklarımı tıkanıyorum, anlıyor musun? Ben tıkanıyorum yokluğuna, sağır ediyor özlem çığlıkları..

Şimdi iki nokta anlatsın biraz da, o devamını anlatır sana..

Senliğinde erimiş bir şarkı benliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin