71.BÖLÜM

3.8K 249 266
                                    


Sabahları huysuzluk etmeden normal insanlar gibi uyanmaya alışmıştım. Babamın yıllarca yalnız başına yaptığı kahvaltıları hatırlamak, artık bunun olmamasını istemememe sebepti. Zaman zaman yüzümün düşüyor olduğunu hissediyordum. Babam fark etmeden hemen toplamaya çalışsam da, yakalıyordu. Babamın ilk başlarda beni mümkün olduğunca az hareket ettirip, hastahaneden çıkmış halimi iyileştirmeye adamış hali, biraz da olsa evi karıştırmama izin veren haliyle yer değiştiriyordu. Kahvaltı masasını toplamaya yardım ederken "Arkadaşlarını bilmiyorum hiç." dedi.

"Eh işte..." diye gözlerimi kaçırdım. Bahsedecek arkadaşım yoktu ama bahanemde hazırdı. "Üniversiteye başlayınca herkes dağıldı."

Anlar gibi kafa salladı ama meraklıydı. "Geçenlerde hangi arkadaşınlaydın mesela? Ne yaptın?"

Üzücü bir anının tadı ağzımdaydı. "Arkadaşımın babaannesi öldü." dedim. "Yaşının taşıyamayacağı şeyler öğrenmiş ve kalbi kaldırmamış."

Bunu beklemediğinden olsa gerek, babamın neşeli havası dağılmıştı. Bende böyle durumlarda ne yapacağımı bilemezdim. Üzüntü elimi kolumu bağlardı. Büründüğümüz garip sessizlikte odama sıvışırken, ondan Çağan'ı saklıyormuş gibi hissediyordum. Hem o söylediği gibi bana bir sürü mesaj atmıştı.

Uyudun mu?

Günaydın

Hala uyuyor musun?

Yemek yedin mi?

Ne yedin?

İyi geceler.

Tekrar Günaydın

Günün değişik saatlerinde ara sıra yazmıştı. Günaydın şeklinde basit bir cevap yazdım.

Telefonu yatağa geri atmaya hazırlanırken yazdı. Yeni mi uyandın?

Saat öğlene gelirken inandırıcı olmak adına Sayılır dedim.

Ne demek sayılır? Hasta mısın? Kahvaltı yaptın mı?

İyiyim, yedim birşeyler.

Sesini duymasam bile kızgınlığı harflerinden yankılandı.

Bana anca mı yazıyorsun.

Öyle yapmıştım ama Çağan böyle deyince yapılmaması gereken bir şeymiş gibi geliyordu. Beyaz Lidya pussa da, Siyah olan kendini toparladı. Madem biliyordu, neden soruyordu ki? Telefonumu yastığın altına kakıştırıp odamdan geri çıkmayı seçtim.

Evde boş boş dolanmanın ne kadar rahatlatıcı olduğunu birkaç gün önce fark etmiştim. Bu ev babamın babasından kalmaydı. İçinde kötü anılar olduğunu tahmin etsemde, daha çok duvarlardan yansıyan iyi şeyler var gibiydi. Mutfağa geri döndüğümde içime oturan ağırlık hafiflemişti. Babam beni yakalayarak "Ne yapacaksın bugün?" diye sordu. "Gezmek ister misin?"

Gezmek isterdim ama "Ders çalışmam lazım." diye cevap verdim.

Yüzü aydınlandı. "Okulun var tabi." Yeni hatırladığı bir şey gibiydi. Bende bir süredir hatırlamamazlıktan geliyordum.

İKİ ATEŞ ARASINDA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin