4.BÖLÜM

19K 1.1K 289
                                    

Multimedya - Gotik (Adı Dilara)

Playlist - James Arthur / Recovery

...

Sınıfta bulunduğum her an Aras, peynir görmüş bir fareye dönüşüyor. Ona kötü tuzaklar hazırlamak istiyorum ya da avazım çıktığı kadar bağırıp hesap sormak.

Elimden gelen tek şey, her sabah olduğu gibi sert bir hareketle saçlarımı savurmak oluyor. Ona yaptığım kör ve sağır rolüme ne kadar ısrarla devam etmek istesemde, sırtıma nişan alınmış bir dürtükleme ve Ela'nın Aras'a kaçamak bakışları sınırlarımı zorladı. "Lidya, yapma böyle. Biraz konuşalım."

Aras'ın ön sırasında oturmayı sürdürürsem, bir gün ona saldıracağımı hissediyordum. Ona karşı sinir ve öfke doluyum. Biliyorum ki, Aras'ın gözleri Çağan'ın gözleri. Bana üvey kardeşimle dost olduğunu söylemişti. Herkesin Çağan' sevmesine, benim yerime onu seçmesine alışmıştım.

Onu yeterinde umursamazsam, o da benden vazgeçecekti. Çağan dışında tüm normal insanlar mutlaka benden uzaklaşırdı. Ama Aras en az onun kadar ısrarcıydı. Sırama düşen bir cisim tok bir sesle elimin yanında durdu. Top haline getirilmiş kağıdı açıp okudum.

Çıkışta okulun garajına gel, gelene kadar bekleyeceğim.

Kağıdı minik minik parçalarla kıyma yapıp bir yumruk eşliğinde masasına çarptım. "Gelmeyeceğim!"

Kesinlikle kararlıydım, gitmeyecektim.

Kötü karanlık Lidya öğle uykusundayken Gri Lidya'nın merak duygusu beni ele geçirmeseydi, asla gitmezdim. Okul dağıldıktan sonra, sınıfta bir süre durdum ve beni beklediğini görmek için garaja indim. Okul duvarının kenarına oturmuş dalgın dalgın yere bakıyordu. Söz verdiği gibi beklemişti.

Biraz heyecan, biraz yeni şeyler keşfetme arzusuyla yanına yürüdüm. "Çağan ile ne alakan var?"

Sesimle irkilip duvar kenarından atladı. Yüzünde garip bir ifade vardı, sevindiğini anlayabiliyordum. Geleceğime dair umudu yoktu. "Çağan'ı buraya nakil olmadan önceki okulumdan tanıyorum." diye ezberlemiş gibi birbiri ardına gelen cümlelerini sıraladı. "Onun hep yaraları ve fazla sessizdi. Defalarca bunu kimin yaptığını sordum. Asla cevap vermiyordu. Bazı çetelerin onu zorbalık yaptığını düşünüyordum. Ben öğrenci kurulundandım, ona yardım etmek istemiştim. Benden alt sınıf olmasına rağmen bu şekilde tanıştık."

Büyük büyük açtığı açık kahverengi gözleriyle bana bir sır verir gibi fısıldadı. "Sürekli yalnızdı. Bu onun gibi biri için o kadar garipti ki, dışlanan birine benzemiyordu. Aksine onunla konuşmak isteyen herkesi kendinden uzaklaştırdı. Okul dağıldığında ise çok önemli bir yere yetişmek ister gibi hevesle herkesten önce çıkardı. Bir gün onu okulun önündeki serserilerle birlikte gördüm. Ona zorbalık yapan çeteyi yakalamıştım. Delice saldırdım..." derken bir an duraksayıp alaycı bir ses çıkardı. "Üst sınıfı olarak onu korumak istemiştim ama itiraf edeyim fena patakladım."

Çağan'ı o çete ile gördüğümden beri içimi bir kurt kemiriyordu. Aras'ın söylediklerini durumu daha çok ciddiye almama sebep oldu. "Burnum kırılmıştı." diye devam etti, hafifçe gülümseyerek cesaret göstermeye çalışıyordu oysa hatırladığı hiç hoş olmayan anısı yüzünü soldurmuştu.

"İşleri bittiğinde, Çağan yanımda kalıp beni hastaneye götürdü. Ona hiçbir şey yapmadılar. Çağan, o pisliklerle dost." dedi. Sesi o anların ürpertisini hala taşıyordu. "Dostları ona zarar vermemişti. Üvey ablası yapmıştı."

Gözleri şaşkınlıktan suçlayıcı bir tona büründü. Bana bakıyordu, Çağan'ın kardeşine. Yaraları açan ellerin sahibine. "Seni kaba saba, zorba biri olarak hayal etmiştim. İlk gördüğüm an inanamamıştım. Kabul etmek zor olsa da her şey doğruydu. Çağan, adını söylemişti. Sonra okulda yaptıklarını gördüm. İnsanların senden nasıl çekindiğine ve uzak durduğuna şahit oldum. Çağan sana uzaktan göz kulak olmamı istemişti. Ama korunmaya ihtiyacın yoktu. Bunu Çağan'da biliyordu. Yine de senin için endişelendi. Bende küçük tatlı bir kız kardeş umarak ona hayır diyememiştim..."

İKİ ATEŞ ARASINDA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin