53.BÖLÜM

5.1K 313 219
                                    

Playlist - Zeyde Wolf / Heroes


....

Sabah olduğunu kendi kendime uyanmamdan anladım. Olabildiğince dinlenmiş ve uykuya doymuştum. Bu huzurumu hiç bir şeyin bozamayacağım düşünürken karnıma saplanan ağrı ile gözlerimi tekrar kapattım. Her şey rüyamdaki gibiydi, perdeler savrulmaya başladığında gözlerimi açıp yerimden kımıldadım ama sanki üstüme binlerce ton ağırlık binmişti. Kokusundan tanıyarak "Çağan." diyerek konuşmaya çalıştım.

Ses vermese bile, uyuduğu nefes alırken çıkardığı hafif sesten belki oluyordu. Bir bacağının, bacaklarımın üzerine dolandığını hissediyordum. Ağırlığıyla ezilirken, sıkıştığım yerden onu iterek "Uyansana." dedim. Uyku sersemi sesim gerçekten eziliyor gibi çıkmıştı. Ben bulunduğum yerden çıkmaya çalıştıkça, bedenime dolanan kollar beni daha sıkı bir şekilde yatağa sabitledi.

Daha gözlerimi açalı bir kaç dakika bile olmamasına rağmen, terlemeye ve yorulmaya başlamıştım. Karnımdaki ağrı ise akın akın yükseliyordu. Sonunda dayanamayarak, iç içe geçmiş bedenlerimiz arasından ince parmaklarımı bir iğne gibi Çağan'ın karnına sapladığımda, irkilerek derin bir soluk verdi. Fırsatı bulunca, kolunu üzerimden atıp yataktan doğruldum.

Örtüyü huysuzda yana savunduğumda, çarşaflar ortaya çıkmıştı. Gördüğüm manzarayla bir kaç saniye donup kalarak, örtüyü geldiği gibi çarşafın üzerine geri kapattım. Bu karnımın neden bu kadar çok ağrıdığını açıklıyordu. Fiziksel acımı bile gölgeleme bırakan bir utanç kalbimi sıkarken, Çağan her şeyden habersiz esneyerek "Ne oldu?" diye sordu.

Yatağın o kısmına doğru kımıldamasıyla daha çok panikledim. "Kalk! Çabuk kalk yataktan!"

Gözlerim hala yatağa ve onun altındakilere çakılı kalmıştı. Bunu bu yaşta nasıl becerdiğimi aklım almıyordu. Çağan, yanımda heykel gibi kalmıştı ve kalkmaya niyeti yok gibiydi. "Tekrar soruyorum, ne oldu?" dediğinde, kendimi bu durumdan kurtaracak şeyler arıyordum ama aklım çalışmıyordu. Çabucak ölmeli ve bu utançtan kurtulmalıydım.

"Çağan lütfen gider misin?" dedim zoraki bir sakinlik ve kibarlıkla.

Ama kibar olmak bile işe yaramıyordu. "Beni delirtmeden ne olduğunu söyle!" diye sesini yükseltti.

Gözlerimi sıkı sıkıya bastırıp "Yatak." diye fısıldadım. Elini yatağın üzerinde gelişi güzel gezdirip , örtünün ucunu kaldırdı. "Yaralandın mı!"

Ucundan çekiştirdiği örtüyü, bacaklarımın üzerinden kaldırmasın diye geri çekiştirdim. Sesindeki endişe benim suskunluğumda daha büyük bir korkuya dönüşüyordu. "Ben mi yaptım?" diyerek ellerini yatakta bir şeyler aranır gibi gezdirdi. "Hamile miydin!"

Beynimde patlayan volkanlarla, avucumu ağzıma bastırdım. Başıma gelen şeyleri, sürekli kendine bağlaması beni artık şaşırtmamalıydı. Kendi sesime ve söyleyeceklerime tahammül edemeyerek "Senle alakalı değil." dedim. "Bu her ay oluyor."

Duraksayıp, büyük bir gürültüyle yutkundu. "Bu kadar çok mu?"

Utanç okları kalbime saplanırken, kollarını geri kakıştırdım. "Saçmalayı kesip, gidecek misin artık!"

Kendimi iğrenç hissederek, boynumu ondan ters yöne koparırcasına çevirip gözümden kaçan bir kaç damlayı elimin tersiyle sildim. Böyle uyanmak istememiştim ama hep kötü şeyler oluyordu. Çağan yüzündeki aydınlanma hissiyle "Biliyorum." diyerek kafasını sallandırdı. "Bu normal bir şey." Sonra biraz daha paniklemişti. "Normal bir şey değil mi? İyisin sen?"

İKİ ATEŞ ARASINDA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin