50.BÖLÜM

5.3K 318 267
                                    

Multimedya - ÇAĞAN

Playlist - Natasha Blume / Black Sea

....

Beni yalvartma
Sana aşığım.

Mesajlar gerçekten insana söylemesi zor şeyleri yazdırıyordu. Çağan hiç bu kadar açık bir şekilde hiç konuşmamıştı ama sert ve buğulu sesini duyar gibi oldum. Hayal etmesi bile vücudumu ısıtmaya yetmişti.

Ela'nın "Seviyorsan git öp bence." diyen sesini duyduğumda ona anlamsız anlamsız baktım. "Çağan'ı." diye açıkladı. 'Seviyorsan kaçırma bence."

"Onu öpmemden sana ne?" diye mırıldandım ama bir yandanda tereddütle kuruyan dudaklarımı kemirmeye başlamıştım. "Hem artık ona gitmek istesemde artık çok geç. O da beni bıraktı."

Kollarını birbirine dolayıp "Beni deli ediyorsun." diye tavır alır gibi durdu. "Seni lisenin ilk gününden beri tanıyorum. O gün akşama kadar Çağan'ı peşinden dolandırmıştın. Lise bitti hala ayni şey oluyor. Buna ne beni, ne Çağan'ı inandıramazsın. Ne yaptın çocuğa ha söyle?"

"Hiç bir şey yapmadım ben." diye kendimi savunmaya çalışırken ağzıma ekşi bir şeyin tadı geldi. Kendimi savunulmayacak kadar çok şey yapmış gibi hissediyordum.

Ela bilmiş bilmiş kafa salladı. "Bende öyle tahmin etmiştim... Eğer sonunda çocuğu kaçırdıysan ben talibim. Yok benim diyosan, git tut onu."

Ona zehir zemberek sözler saydırmak istesem de, durdum. Sonuçta Çağan beni bıraktıysa, Ela ile olmasa bile bir başkasıyla olacaktı. Bunu görmeye dayanabilir miydim? Sonra önümde diğer engeller sıralandı. Bunca yıldır yaşadığım hayatı çöpe atabilir miydim? Bağnu ve Yavuz'u hiçe sayabilir miydim yada Çağan'ın kırdığım kalbini onarabilir miydim? Hiç birinden emin olmasam da, Çağan'ın yanına gitmek istiyordum. "Eve gideceğim." dedim.

"Ama pizza?"

"Çağan'a gideceğim." dediğimde gözleri şaşkınlıktan yerinden fırladı. Neden bu kadar şaşırmıştı, anlamamıştım. "Beni sen ikna ettin Ela."

"Gerçekten mi?" Kendine inanamıyor gibiydi. Ela bile bana inanamadıysa, Çağan'ı inandırmak bir hayli zor olacaktı.

Küçük bir işgale uğramış ama yeni olan telefonumu kotumun arka cebine sıkıştırıp, valiz niyetine kullandığım çantamı dirseğimin altına astıktan sonra kapıdan çıktım. Ela hala arkamdam öylece bakıyordu. "Hadi gelmiyor musun?" diye sordum.

Benimle birlikte koridora çıkarken "Ne yapacaksın? Çocuğa çıkma teklifi mi edeceksin?" dedi.

"Neden olmasın?" diye önüme baktım. Her şey mümkünmüş gibi duruyordu. Çağan ile ne konuşacağımı bilmesem de, yanına gidene kadar bir şeyler düşünecektim.

Asansörde şansımıza tek başımıza olduğumuzu fırsat bilip "Bana gelişmeleri sonra anlatır mısın?" diye sesini alçalttı. "Çağan'la nasıldı?"

Ahlaksız imasıyla ürperdim. "Ne nasıldı?"

"Anlarsın işte o şey?"

Boğazıma kaçan nefesimle öksürüp, ona inanamayarak baktım. Bu konuda ne anlatılabilirdi ki? Hem Ela'nın bunu meraktan soramadığını da biliyordum. Lisenin ilk yılındaki sevgilisiyle sırf meraktan birlikte olmuştu ve çocuk ikinci dönem babasının işinden dolayı şehir değiştirip, İstanbul'a taşındığında da hiç üzülmemişti. İkinci elden şahit olduğum bu olay, zaten inanmadığım aşka bakış açımı daha beter hale getirmişti.

İKİ ATEŞ ARASINDA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin