41.BÖLÜM

5.9K 325 310
                                    

Multimedia - Beyaz Lidya (Sarışın olabilir ama olsun sonuçta aynı kız :)) Çağan buna vurgun işte :)))

Playlist - Kongos / Come with me now

....

"Sabaha kadar onu burada mı tutacaksın?"

Kendimi fena halde mayışmış hissediyordum, omzumun üzerindeki ağırlıkla kımıldamaya çalıştım. Kolun sahibi hareketimden etkilenmeyerek "O zaman bize oda bul." dedi. Koluyla beni kendine yapıştırmış ve oturuşunu hiç bozmadan soğuk bakışlarını Aras'ın üzerine dikmişti. "Onu bu halde eve götüremem."

Ne dediğini duyarak uykulu gözlerini kırpıştırdım. Anlaşılan Aras'ta benim gibi düşünüyordu. "Oda mı!" diye atladı.

Ona katılarak, oturduğum yerden doğruldum. "Ne odası?"

Hareketimle kulaklarıma dolan gürültü biraz daha arttı. Kulağımı örten elin omzuma düşmesiyle tüm o nota ve davullar beynime engelsizce dolmaya başlamıştı. Uyku sersemi pek iyi düşünemiyorum ama önce tuvalete sonrada odaya atılan kız olmak istemiyordum.

Elimle koltuğa tutunarak dengemi sağlayıp kafamı kaldırdım. Aras bana kısa bir bakış attıktan sonra sıkılmış gibi rahatsız rahatsız sağa sola sallandı. Çağan'ın kolunun altından ona soran gözlerle baktım. "Ne oluyor?"

Çağan kolunu kolumda gezdirerek beceriksizce pışpışlamaya benzer bir hareket yaptı. "Yok bir şey Lidya, sen uyumaya devam et."

"Ne uyuması?" diye Aras karşı çıktı. "Onu buradan kucaklayıp çıkaramazsın, yürümesi gerek."

Gerinerek bacaklarımı koltuktan uzattım. "Yürüyebilirim."

Çağan beni tutarak kalkmama yardım ederken, Aras'ın uzaklaşan sesini duydum. "Ben oda ayarlamaya gidiyorum, çıkışta beni bekleyin."

Konuştuğu yere dönene kadar gözden kaybolmuştu. Kahverengi saçları kalabalığın içinde kaybolurken Çağan'ın yanında onun peşinden yürüdüm. İçimde sanki bir şey unutmuşum gibi bir his vardı, ama ne unuttuğumu bilmiyordum.

Bir şeyler hatırlıyor gibi olurken, kalabalıktan uzaklaşıp sakin ve aydınlık otel lobisine ulaşmıştık. Vampire dönüşen gözlerime saplanan ağrıyla oflayarak Çağan'a tutundum. Dokunuşumu şevkatle karşıladı. "Tamam Lidya, biraz sabret."

Benimle konuşurken sesi yumuşacıktı. Birden huysuz bir hal alınca başkasıyla konuştuğunu anladım. "Anahtarı ver ve git."

Çağan kafamın yanından bir şeye uzanmaya çalışırken, kaba konuşmasının odağındaki Aras ona istediğini vermedi. "Olmaz, sen odayı bulamazsın."

"Sen o otellerde bavul taşıyan ve bahşiş alan elamanlardan mısın?" diyen Çağan, alay ederek sinirini bastırmaya çalıştı. "Herkese böyle yol gösterir misin? Ne iş yapıyorsun ki burada?"

"Buranın sahibi oluyorum."

Çağan anladım der gibi kafa salladı. "Etrafta kasılıp buralar benim deme işini yapıyorsun."

Aras'a baktığımda sözlerden hiç etkilenmemiş gibi omuz silkti. "Evet o iş benim ve bir kaç matematik işi var. Onları da sen anlamazsın."

"Ben neden anlamayı..."

Olaya el atmam gerektiğini düşünerek Çağan'ı kolundan dürtükledim. "Yoruldum ben."

Sesi tekrar yumuşadı. "Tamam Lidya, şimdi bu otel görevlisi bize yolu gösterecek." derken otel görevlisi kısmında dişlerini sıkmıştı.

İKİ ATEŞ ARASINDA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin