14.BÖLÜM

8.9K 594 181
                                    

Multimedia - ARAS - (Aras belası)

Playlist - Lana Del Rey / You can be the boss

Ilk part Aras'a, ikinci part Cağan' a yönelik. İkiside birbirlerinden beklenmeyeni yapıyor, iyi okumalar herkese :))
....

Sabahki duygu ve düşüncelerim karmakarışıktı ama öğlene doğru kararımı vermiştim. Aras'ın bana söyleyecekleri vardı ve benimde ona bir çift lafım olacaktı. Tek sorun Çağan'ın ensemden inmemiş olmasıydı, bu hoşuma gitmiyor değildi ama yapmam gereken kötülüklere engel oluyordu. Telefonum onun tarafından hunharca kırılmış olduğu için zaman kavramından kopuk halde kahvaltıyı kaçırmıştım. Annem odamı kontrol etme zahmetine bile girmemişti. Çağan ise gelmediğini için minnettarım çünkü bu boş ve onsuz zamanı en iyi şekilde değerlendireceğim.

Otel dolabından birkaç şey kaptıktan sonra televizyonun önündeki koltuğa yayıldım. Beni oda telefonundan aramayı akıl eden tek kişi Aras' tı. Odama sessizce süzüldüğünde sakin olmak için televizyona bakıyor gibi yaptım. Bana hiç aldırmadan şaşırtıcı bir rahatlıkla kendini koltukta yanımdaki boşluğa bıraktı. Sanki arkadaşmışız gibi davranıyordu, oysa ki değildik. Televizyonu kapatıp ona döndüm. Yüzünde oyuncu bir gülümseme vardı.
"Büyük buluşma geldi."

Bende hain gülümsememi yatıştırmaya çalıştım, çünkü son gülen iyi gülerdi. " Seni yeterince dinledim Aras, şimdi benimde söylemek istediklerim var."
"Evet, o ünlü nefretinden banada kus biraz." diye alay etmeye devam etti.

Ona küçümser bir bakış attım, benim nefretimi hafife almamalıydı. "Biliyor musun Aras?" diye başladım. "Senin gibi insanlar benim gibilere kötü demeden önce dönüp bir kendilerine bakmalılar."

Şaşırmış gibi rol yapıp kendini bakmaya numarası yapınca gözlerimi devirdim. Hala işin alayındaydı. Ciddiyetimi bozmadan konuşmaya devam ettim. "Belki ailem gerçek beni öğrenir o zaman ne yapacağımı çok iyi biliyorum ama seninkiler seni öğrenince ne yapacak onu merak ediyorum. Pis zehire bulanmış senin gibi biri için ne düşünürler acaba? Baban oysaydım zehirli bir erkek evlat yerine, geleceği parlak kızlarımı seçerdim."

"Ne dediğini anlamıyorum Lidya." diye numara yaptı. Oysa endişe dolu gözleri gayet iyi anladığını söylüyordu. Avcumun içinde gizlediğim hapı görebileceğim şekilde açtım. Gördüğü an gözleri büyük büyük açılıverdi.
"Sen onu nereden buldun? Yoksa sende mi?" dedikten sonra kafasında bir kaç ampul yandı. "Yemin ederim, bir tanesinin eksildiğini biliyordum."

" Ben aldım." diye onayladım. Şeytani içgüdülerim onu almamı ve hazine sandığımın en nadide yerine saklamam gerektiğini söylemişti.

"Babama mı söylersin? Şikayet mi edersin?" diye gülmeye çalıştı ama paniği yüz kaslarını dondurmuş gibiydi.
"Hayır Aras, ona söylemem." dediğimde bir an durup onun rahatlamaya başlayan yüzünü vahşi bir zevkle izledim. Yeteri kadar yumuşadığındaysa fişi çektim.

"Bu haber artık sıradanlaştı, zehirli gençler listesinin ilk defteri doldu, ikinciye geçtim. Büyük bir haber olmaz ve babanda senin için çok üzülmez gibi geliyor. Aslında bunu akımdan bile geçirmemiştim. İşe yaramazdı aslında bir annen olduğunu öğrenene kadar... Onun bilmesine ne dersin?"

Aras'tan beklediğim tepkiyi alınca yüzüme ani bir gülümseme yayıldı. Öyle ki şaşkınlıktan bana cevap bile veremiyordu. İnsanları en çok üzen noktaların neresi olduğunu sezme gibi bir yeteceğim vardı ve annesinin onun hassas noktası olduğunu biliyordum.

İKİ ATEŞ ARASINDA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin