11. BÖLÜM

11.2K 716 185
                                    

Playlist - Katty Perry / Rise

iyi okumalar herkese❤❤

....

Milyonlarca insanın konuştuğu dedikodular bile bir kişi ile başlar. Yanlışı doğrusu olmadan bir kere başladı mı önüne ne gelirse yutarak büyürdü. Bizi kimin yakaladığını göremiyordum. O da benim durduğum noktadan kim olduğumu göremezdi ama Çağan ayan beyan ortadaydı. Bağırdığında göğsünden titreşimler yayıldı.
" O dilini boğazından çekip koparmamı istemiyorsan, DEFOL!"

Sesinde öyle bir şey vardı ki gerçekten yapacakmış gibi hissettirmişti. İçimden bir ürperme geçerken bizi bölen talihsiz panikle korkup kaçtı. Diğer yandan hayatımda hiç böyle bir tehdit duymamıştım. Dudaklarımı ısırıp gülmemi zorla bastırmaya çalıştım. Çağan kımıldamıyordu. O gittiğine göre artık beni bırakması gerekirdi. Daha fazla saklamasına gerek yoktu ama bu saklamaktan çok sarılmaya dönmüştü.

Geçen dakikalardan sonra hareketsizce durmaya devam etti. Bir eli başımı göğsüne bastırmıştı. Yüzümün bir kaç deri ve doku altımdaki kalbi her geçen an biraz daha hızlanıyordu. Bu kadarı yeterliydi, yana doğru çekilmeye çalışınca fark etmemişti. Kollarımla itince bir adım geri çekilip beni bıraktı. Yüzüne baktığımda acı çekiyor gibi görünmüştü. O kadar sert itmemiştim ama suratına tokat atmışım gibi duruyordu.

Kaç kere Çağan'a yaptıklarımı annemler öğrenecek diye üç buçuk atmıştım. Ama halka arz bir şekilde bu pozisyonda yakalanmak hiç bir şekilde kurtaramayacagım bir şeydi. Çağan elimi tutmak ister gibi uzanınca elimi çekip dur işareti yaptım. Koridor boyunca arkama bakmadan koşarken peşimden gelmediği Ender zamanlardandı.

Nefes nefese odama kaçıp balkona çıktığımda Ela ve Aras'ı gördüm. Bahçenin karanlığımda Ela , Aras'a dayanmış yürümeye çalışıyordu. Planıma göre bu noktadan sonra acıma duyguları ile barışmaları gerekiyordu. Ama Ela o kadar zor ve yavaş yürüyordu ki...Sadece biraz eğlenmek istemiştim, olayların bu kadar büyüyeceğini tahmin edemezdim. İçimden küçük ufak bir ses Ela'ya ne olacağını sorunca cevap veremedim. Odaya geldiğinde ona bakamazdım.

Yatak örtümü çekip dolaptan bir cips paketi ve kola aldım. Odadan çıktığımda ayakların beni kendiliğinden çatıya götürdü. Küçük bir koltuk görüp oturdum. Yıldızlar altındaki ziyafetimden sonra gözlerimi biraz dinlendirmeye karar vermiştim. Üstüme halı gibi yazdığım ağır örtüyü çekip oturur duruma geçtim. Gözlerimi kırpıştırıp ışığa alışmaya çalıştım. Güneş sabaha ait olamayacak kadar kuvvetliydi. Akşamdan kalma kolamdam biraz içtikten sonra dünya daha normal görünmeye başladı.

Kalkıp sallana sallana aşağı indim. Telefonumu odada unutmuştum. Saatten bile haberim yoktu. Odama gidip üstümü değiştirdikten sonra yemek salonuna gittim. Kapıdan adımımı atar atmaz bir şamata koptu. Herkes başıma üşüştü. Masalarda oturanlar kalkıp beni görmeye çalışıyordu.
"Lidya! Lidya burada." dediler anlamsızca.

"Evet, buradaydım." Gözlerimi kısıp en yakın mesafedeki tanıdığıma yöneldim. Sorar gibi bakınca açıkladı.
"Biz.. Dün geceden beri senden haber alamadık. Ve kötü şeyler olmuştu. Sanada birşey oldu sandık. Ela gibi..."

Erkekler arasında biraz tanıyıp hiç takmadığım biri "Her yerde seni aradık, neredeydin?" dediğinde başımı bilmişçe yana eğip "Ben kalacak bir yer bulmuşumdur." dedim. Geceyi birinin odasında geçirdiğimi sanmaları, bir zavallı gibi çatıda sızdığımı bilmelerinden iyiydi.

Başımdaki kalabalık iyice büyümüştü. Cevabım karşısında susmakla yetindiler. Aradan ince bir ses "Ela'ya olanları biliyor musun?" diye sordu.

İKİ ATEŞ ARASINDA (Tamamlandı)Where stories live. Discover now