3.BÖLÜM

26.6K 1.3K 303
                                    

Multimedya - ARAS

Playlist - Sia / California Dreamin'
...

Fırtınalı, çalkantılı, boşanmalı ve ağlak Bağnu'lu hayatım sürerken bir haftadır okula gitmemiştim. En sonunda annem depresyonuna kısa bir ara verip beni okula bırakmak zorunda kalmıştı. Okula gittiğimde kulaklarıma dolan uğultu sınıfımdan çıkıp tüm koridora doğru yayılıyordu. Hızlıca sınıfa yürüyüp açık olan kapıdan girdim. Kalabalık benim sıramın olduğu yere toplanmış, hararetle konuşuyordu.

Değişik bir atmosfer vardı. Merakla önüme çıkan ilk kişinin omzundan tutup "Çekil!" dedim. Arkasını dönüp beni görenler önümden çekilip yol verdi. "Benim sırama yaklaşmanıza kim izin verdi?" diye uyarıda bulundum. Eğer öyle biri varsa, o kişinin canını yakmadan rahatlayamazdım. Bunun bilincindeki sevgili sınıf arkadaşlarım sıralarında dağıldılar.

Nefes alacak hava oluşunca sırama çantamı atıp oturdum. Son zamanlarda yaşadığım olaylar zaten kötü ruh halimi daha saldırganlaştırmıştı. Sakin olmam gerektiğini biliyordum ama arkamdan gelen sinir bozucu kalem dürtüklemeleri buna izin vermiyordu. Omuzumu çekip arkama döndüm.

En son hatırladığım kadarıyla arkamdaki sıra boştu. Şimdiyse yeni bir yüz oturuyordu. Kötü bakışlarım ona çarpınca geri çekildi. "Bir sorun mu var?" diye bastırdım.

"Ben sınıfa yeni geldim."

Beni ilgilendirmez der gibi bakınca sözünün devamını getiremedi. İlginin kaynağı olduğu için benden de hoş bir tepki bekliyorsa yanılıyordu. Aslında sınıftaki kızların onu rahat bırakmamasını anlayabiliyordum. Koyu saç ve açık kahve gözleriyle sıradan ama yakışıklıydı. Sınıfa çöken sessizliğe ve bize dönen kafalara bakılırsa insanlar arasında yer edinmeyi başarmıştı. Umursanıyor, göze batıyor ve ilgi odağı oluyordu. Bu yüzden fazla büyük bir olay çıkarmadan ise izleyicilerimize "Sonra konuşalım." diye sahte bir gülümseme attım. "Başım ağrıyor bugün."

Herkesin duyabileceği kadar yüksek sesle konuştuğumda vermek istediğim mesajı alan kafalar önlerine geri döndü. Şu an kendimi yeni gelen çocukla kırıştıracak kadar iyi hissetmiyordum. Dün iki saat boyunca ağladığım için hasta gibiydim. Babam ve üvey kardeşim aklıma gelince sinirle defter ve kitaplarımı sırama vura vura çıkarttım. Sınıf kötü günümde olduğumu anlamıştı. Matematik öğretmeninin derse erken gelmesi onları kurtardı.

Ders işlenirken dikkatimi hiç veremedim. Aklım başka yerlerdeydi. Pencerenin dışında güzel bir mayıs günü vardı, okulun içindeyse cehennem. Kurucusunun bizzat ben olduğunu söyleyebilirim.

Ortaokuldan beri takıldığım arkadaşlarımla aynı liseye giden sıradan bir genç kızdım. Lisenin ilk yılı güzel başlamıştı ama arkadaşlarımın bazı kötü alışkanlıkları vardı. Bu sırlarını saklayarak onları idare edebiliyordum. Bir noktadan sonra her şey değişti. Üst sınıflarla arkadaş olmuşlardı.

Bu bazı eziyetlere katlanmama sebep oldu. Üst sınıfların lideri benim peşime düştü. Sanırım, güçlü kişiler gelecekteki rakiplerini tanıyıp ezmek isteme gibi bir yeteneğe sahip oluyor. Benim başıma gelende tam olarak buydu. Kafama top atmak, üstüme çay dökmek, yürürken çarpmak gibi çocukça şeylerin beni yıldırabileceğini düşündüler. En fazla bir ay dayanabildikten sonra bir gün Karanlık Lidya hakimiyeti ele geçirdi. Sırama çöp döktüklerini görünce kendimi kaybettim.

Kafasını tutup duvara çarptığımda çıkan ses o kadar güzeldi ki daha fazla duymak istedim. Sesi kesilene kadar defalarca vurdum. Beni tutup durdurmaya çalışanları, yapma diye bağıranları hatta ağlayanları bile umursamadım. Kurbanım yere yıkılana kadar beni kimse durduramadı.

İKİ ATEŞ ARASINDA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin