63.BÖLÜM

4K 254 190
                                    

Multimedya - Çağan

Playlist - Gnarls Barkley / Crazy

...

Çağan çok geç kalınmış bir şeyin savaşını veriyordu. Gözlerindeki korkuyu görüyor, nefes alışındaki titremeyi hissediyor ve her hücresindeki bağırışları duyabiliyordum. Oysa onun ruhu bile beni duymuyordu. Kendimi istediğim kadar zehirleyebiliyordum. Eve döndüğümde çoktan iş işten geçmiş oluyordu. Çağan'ın beni bir zamanlar uyutan o bakışlarına karşı kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum.

Eve adımımı attığım anda, bir yerlerden karşıma çıkacağını bildiğimden hala savrulan adımlarımın neşesiyle ezberimdeki yolda yürüdüm. Çağan olduğunu sandığım şahıs sırtımdan iteklediğinde bir an yanlış yolda olduğumu sandım ama ilerdeki kapı benim odamınkine benziyordu. Gerçi evdeki tüm kapılar birbirinin aynısıydı.

Biraz iteklenerek odama sokulduğumda, Çağan'ı umursamayarak çantamı duvar kenarına bırakıp kendimi yatağa bıraktım. Dar tavanı izlemek, onu izlemekten kat kat daha iyiydi. Sadece beni azarlayan sesini duyuyordum. Sanki babammış gibi... Histerik bir kahkaha attım. Bakışları üzerimde kızgınlığını saçarak durdu. "Her gün odanı arıyorum."

Normal şartlarda beni sinir krizine sokacak şeye "Tabi." diyerek burun kıvırdım,

Daha çok kızarak çantamı attığım yerden kaldırdı. Başımı yataktan doğrulttuğum sırada, çantamın içinde ne var ne yok hepsini koltuğa dökmüştü. Eşyalarımı karıştırmasını bile göz ardı ettim. Sadece bir kaç hafta daha ölmemeyi başarırsam, annem gelip beni alacaktı. Ondan özür dileyecek, beni affetmesi için yalvaracaktım. Beni Çağan'dan uzak tutması için ayaklarına bile kapanabilirdim. Sonuçta o annemdi, Çağan ise bir hiç...

Boş boş onun çaresiz arayışlarını izlerken, bir şey bulamayarak başını döndü. Gözleri şüpheyle kısılmıştı. Bana yaklaşırken dikkatini dağıtmak için elimi karnımın üzerinden bacaklarıma doğru kaydırdım. Ne yazık ki bu sefer etek bile giymemiştim. Yatakta sırt üstü bir balık gibi yatmaktan başka birşey yapmıyordum.

Kül yutmaz bakışlarıyla beni süzüp "Sakladığın şeyi ver." dedi. "Yoksa..."

Sesindeki tehditi kulağa korkulu geliyordu ama beni sadece keyiflendirdi. "Yoksa ne?"

"Çıkar Lidya, yoksa ben bulurum."

Kollarımı yatakta iki yana açıp tavana doğru sırıttım. "Buyur keyfine bak."

Tereddüt eder sanıyordum ama hiç bekleme yapmadı. Kot pantolonumun ön ceplerini karıştırdı. Elleri kalçamdan arkaya kaydığında, belimi havaya kaldırmıştı. Aradığını arka ceplerimde de bulamayınca, beni yatağa geri bıraktı. Parmakları belimin kıyısında gezerken durdu. "Lidya bak bu son uyarım."

Dudaklarımı büzmekten başka hiç bir şey yapmayınca, tek eliyle tişörtümün altına girip karnımın üzerini gıdıklayarak sıyırdı. Parmak uçları göğsümün altını okşadığında hızlanan nefesime karşı, Çağan'ın yüzü taş gibiydi. Misilleme yaparak, elimi göğsünün ortasına dayadım. Belki işe yarar umuduyla itsem de, hissetmemişti bile. Göğsünün şeklini, sıcaklığını ve nefes alışını hissetmek hoşuma gidiyor gibiydi. Tırnaklarımı bastırdığımda yüzünün şekli değişiyor gibi oldu ama kendini hızla toparladı. Parmakları sütyenimin içine girip sakladığım paketi çekerken nefesimi tuttum. Tehlikeli yerlere inen bileğimi yakalayıp yatağa bastırdı. Bulduğu paketi gözümün önüne doğrultmuştu.

"Sende kalsın." diye omuz silktim. "Aras'tan yenisini alırım."

"O çocuğu evden çıkamayacak hale sokacağım!"

İKİ ATEŞ ARASINDA (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin