Dudaklarının tenimde gülümser gibi gerildiğini hissettim. Ama sinsiydi. Islak bir öpücüğü bir damga gibi tenime bastırıp dilinin ucuyla göğüslerime doğru bir çizgi çekti. Geçtiği yerler burnundan çarpan nefesiyle ürperirken nefesim sıklaştı. Göğsüm şiddetle yukarı sıçrarken sütyenimin bitim yerinde durarak soluklandı.

Gözlerimi utançla kapattım. Kulağımdaki ses onun inlemesine benziyordu. İki göğsüm arasına bastırdığı burnuyla kasıldım. "Çağan..."

Kendimi ağlayacak gibi hissetsemde içime ağlamaktan daha yoğun hisler doldu. Çenemi gıdıklayan saçlarının kokusu beni sakinleştiriyordu. Kirpik çizgilerimin ardındaki görüntümle gerçeğe dönmeye çalıştım.

Karnımın üzerime değen parmakları beni düşmeye hazır olduğum karanlığa hızla geri çekti ve bel kavisimi okşayarak göğüslerimin altında durdu. "Soruma cevap vermedin."

Dişleri göğsümün açıkta kalan kısmında kayıp askımı çekiştirdi. Tereddütüm her hücremde yankılanıyordu. İçimdeki ses yalan at diyordu ama içime yayılan ateşi inkar edemezdim.

"İstiyorum."

Ağzını açıp dişleriyle tenimde ufak bir iz bıraktı. "Tadın güzel, kokun, herşeyin... Çünkü güzelsin."

*********(Bitti.)

Yüzünü hızla kaldırıp dudaklarını kulağımın ve saçlarımın üstüne bastırdı. "Ama artık ben seni istemiyorum."

Gözlerim acı verecek kadar şiddetli açılırken tavanda siyah noktalar dolandı. Bir anlığına hareket edemedim. Yanlış duymuştum.

Eli, bileklerimi bırakırken ve artık beni tutacak hiç bir şey yokken bile hareket edemedim. Üstümden çekilip bacaklarımın arasından çıktı. Ne yaptığımı bilmesem bile bacaklarımı toplayıp elbisemin yırtık parçalarıyla üstümü kapatacak gücü kendimde bulabilmiştim.

Çağan'ı arıyordum ama yoktu. Masanın üzerinde toplanıp büzüşürken bana üstten bir bakış attı. "Bana masummuş gibi rol yapma!"

Acımasız halini görmezden gelip "Yalan atıyorsun." diye sayıkladım.

Sertçe kestirip attı. "Gerçekler acıtır."

Kafamı inkar ederek hızla salladım. "Benden vazgeçmeyeceğini söylemiştin."

Kafamda canlanmaya başlayan anılar bir balon gibi gürültüyle patladı. Hiç güzel olmayan şeylere dönüşüyorlardı. Çağan beni tanımazca başını çevirdi. Dişlerinin arasından konuşuyordu. "Bu kadar acı vereceğini tahmin etmemiştim."

Siyah Lidya kımıldayarak bulunduğu karanlık suları dalgalandırdı. Yaşadığım şok öfkeye karışıyordu. Ne düşüneceğimi bilmiyordum ama aklımda karanlık bir fikir beliriyordu. Dudaklarım sinsice gerildi ve düşündüğüm kadar kötü bir şey söyledim. "Beni istemiyorsun çünkü ikinci el oldum."

Başını korkutucu bir hareketle bana çevirirken, sert ve çeliğe dönüşmüş bakışlarına cesaretle karşılık verdim. Canının yanması sadece bir bahaneydi, beni bir hamlede silmesinin başka bir nedeni olmalıydı.

Sinirden sıktığı kolundaki tüm damarlar belirginleşmişti. Yumruğunu, kemikleri eklem yerlerinden fırlayacak kadar sert sıktı. Tehlikeli görüntüsü tüm kanının çekildiği yüzünün beyazlığıyla birleşerek etrafa gerginlik saçıyordu. Bakışlarım aynı vahşilikle ona geri dönerken "Buna inanıyorsun değil mi?" dedim.

İKİ ATEŞ ARASINDA (Tamamlandı)Where stories live. Discover now