Melez

11.6K 817 100
                                    

"Boşuna kendinizi kandırmayın ; sürekli yaptığınız şey neyse siz osunuz."

-Aristo

Eve döndüğümüzde Logan oldukça sıcak bir şekilde karşıladı beni. Bana sarılması her şeyi geride bırakmaya yetmişti. O benim kardeşim , canımdan bir parça. Benim için daha o yaştayken bu kadar şeyden vazgeçmesi... İlk geldiği günü hatırladığımda , ona alışamadığımı hatırladığımda sadece pişmanlık duyuyordum. Tek ailemdi.

Saçlarımı öpüp kulağıma "Kendini sakın suçlama. Sen benim her şeyimsin." diye fısıldadı. Gözlerimin yandığını hissetsem de ağlamamak için çabaladım. Ona daha sıkı sarıldım. Beni bıraktığında elini belime koyup benimle yürümeye başladı. Jason bizi yalnız bırakmak için eve yöneldi. Bakışlarımla ona teşekkür edip tekrar Logan'a odaklandım.

"Andela herkesin rahatlayabileceği bir eğlence düzenlemek istiyor. Kurul'dan da savaşçıların katılımıyla." dedi. Çok fazla şey yaşamıştık son ayda ve hepimize iyi gelebilirdi. "Ben yardım ederim." dedim. Bana bakıp gülümsediğinde yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. "İyiki sahibim sana." dedim. Bana bakıp sırıtmaya başladı. "Çok iyi bir abla olduğunda söylenemez ama ?" dediğinde kahkaha atmaya başladım. Beni hızla kucaklayıp eve koşmaya başladı. Kapıdan girdiğimizde herkes salondaydı. Ares gözlerini kocaman açarak bizi uyarmaya çalışsa da Logan kapı girişindeki engele takıldı ve ikimiz birden yeri boyladık. Yine de kahkahalar atmaya devam etmemiz diğerlerini de güldürmüştü.

***

"Dios ile konuştun mu ?" dediğimde Jason ile gölün kenarında yürüyorduk. Hazırlıklar tamamlanmak üzereydi ve onunla ilk kez yalnız kalabilmiştim. "Evet. Ama kesinlikle sandığımız gibi değil. Dios bizi oraya götürmemiş Alison aksine bizi oradan kurtaran oymuş. Aristo'nun yanında çalışıyormuş eskiden." dedi. Bakışlarımı bahçede fenerleri iplere asan Dios'a çevirdim. Bizi çocukluğumuzdan beri tanıyordu. Ve bize tek kelime etmemişti. Jason zihnimden geçenlere "Bizi geçmişle meşgul etmek istememiş. Kendisi evet biraz rahat bir Tanrı ama kesinlikle kötü niyetli değil Alison." dedi. Başımla onayladım. "Hey ? Oradan bizi izlemek eminim güzeldir ama yardım etmeyi deneseniz çocuklar ?" diye bağırdı Logan. Jason başıyla onaylayıp bana döndü "Baloda görüşürüz ve Logan'a bunlardan bahsetme şuan en son ihtiyacımız olan şey Logan'ın geçmişimizi kurcalaması." diyerek uzaklaşmaya başladı.

Eve girdiğimde Andela çoktan hazırlanmıştı. Ellerini beline koyup bana gülümsemeye başladı. "Tamam anladım galiba elbisem üst katta mı ?" diyerek yukarıyı işaret ettiğimde Andela kıkırdadı "Evet , git ve şu erkek eşofmanlarından kurtul lütfen." dedi. Ona dil çıkararak basamaklara adım attım.

Dizlerimin altında düz sade bir elbise ayırmıştı Andela benim için. Gökyüzü mavisi , sevimli bir elbiseydi. İnce ip askıları omuzlarımı açıkta bırakıyordu. Saçlarımı örüp dışarı çıktım. Dikkat çekmemek için her şeyi yapabilirdim. Hava kararmıştı ve fenerler yanmaya başlamıştı. Rengarenk ışıklar bahçeyi cennete çevirmişti adeta. Basamakları indiğimde Jason beni kapıda bekliyordu. Hafifçe gülümseyerek "Dışarısı soğuk ve üşüyeceksin." dedi. Andela dediğini duymuş olmalı ki arkamızdan basamakları çıkarken "Bir kıza o şekilde 'Güzel gözüküyorsun.' denilmez Jason Craft." dedi. İkimizde ona gülerek dışarı çıktık. Tahmin ettiğimden daha fazla Aris gelmişti. Birlikte bu kadar insanı görmek uzun zaman sonra belki de bu kadar güvende hissetmeme neden olmuştu.

***

Jason'ın ceketine sarılmış masalardan birinden tek başıma oturuyordum. Jason yüksek rütbeli olduğunu düşündüğüm Arislerin birkaçıyla hararetli bir şekilde konuşuyordu. Noah ve Andela tüm gece dans etmişlerdi. Ares ve Logan bir köşede ikramlardan son kalanları bitirme amacıyla uğraş veriyorlardı. Dios ise güzel bir bayanla bir masada oturuyordu. Anlatılan Zeus olmayabilirdi ama en az onun kadar çapkındı. Onları izlerken istemsiz bir şekilde gülümsüyordum. İçkimden bir yudum daha alıp bıraktım. Tuhaf meyvelerin karışımından yapmıştı Andela. Ne olduğunu anlamasam da çok fazla içmiştim ve midem bulanmaya başlamıştı. Yavaşça ayağa kalkıp gölün kıyısına doğru yürümeye başladım. Bir anda rüzgar hareketlendi. "Nereye gidiyorsun Alison?" diye seslendi Noah arkamdan. Ona döndüğümde bir an için kendimi çok kötü hissettim. Sanki kötü bir şey olacakmış gibi. Duraksamamı fark edince "Alison bir şey mi oldu ? İyi misin ?" diye tekrar sordu. Başımla onaylayıp gülümsedim. "Evet evet. Sadece sıkıldım. Biraz yürüyüp geleceğim." diyerek gölün kıyısını işaret ettim. Kafasını sallayarak eğlenceye geri döndü. Adımlarımı sıklaştırdım kıyıya vardığımda daha iyi hissediyordum. Yürümekten vazgeçip yavaşça oturdum. Suyun üstüne yansıyan ışıkları seyretmeye başladığımda bir an için bir hareketlilik gözüme çarptı. Tekrar izlediğimde bir şey göremesem de içimi bir şüphe kaplamıştı. Kafamı çevirip alana baktığımda herkes normal seyrindeydi. Bakışlarımı tekrar suya çevirdiğimde yine aynı hareketlenme oldu. Birkaç dakika öylece suya baksam da hiçbir şey yoktu. Yavaşça ayağa kalkıp suya doğru eğildim. Nefesimi tutmuş bir şekilde olabilecek herhangi bir şeyi bekliyordum. En sonunda dayanamayıp parmağımı yavaşça hareketlenmenin olduğu yere değdirdim. Hiçbir şey olmamasından cesaret alarak bileğime kadar elimi suya daldırdım. O anda hızla bir şey beni kendisine çekti. İtmeye çalışsam da bana oranla çok daha güçlüydü. Boynumu sıkıyordu. Nefes almakta artık güçlük çekmeye başlamıştım. Ciğerlerim patlayacak gibiydi. Son bir güçle çırpınıp kendimi yüzeye attığımda "Yard.. Edin!" diye olanca gücümle bağırdım ama tekrar suya çekildim. Gözlerimi açıp bana saldıran şeye baktığımda korkum daha da arttı. Hayatımda gördüğüm en korkunç yaratıktı. Dişlerini bana saplamak istermiş gibi ağzını kocaman açtı. Bacaklarımızı aramıza duvar gibi yerleştirmek istesem de benden kat kat daha güçlüydü. Beni son bir kez savurduktan sonra ağzını boynuma iyice yaklaştırdı. Gözlerimi sıkıca kapatıp olacakları beklerken su hareketlenmeye başladı. Bir anda büyük bir sarsıntıyla tam bizim olduğumuz noktadan ikiye ayrıldı. Biz gölün zeminine düştüğümüzde Jason ve Dios hızla üstümüze atladı. Jason beni kucakladığında bakışlarımı kıyıya çevirdim. Aris savaşçıları bir bir Dios'a yardım etmek için gölün zeminine atlıyordu. Biri hariç.

Noah ortada ellerini ikiye ayırmış bir şekilde havayı kontrolünde tutup suyu engelliyordu.

ARİÇEMOn viuen les histories. Descobreix ara