13 Yıl

9.6K 753 35
                                    

"Aptal ! Sana onu azıcık hırpala dedim ! Kıza saldırmanı kim emretti Endre !" diye hırladı. Tam Riddle'a saldıracakken bir anda kaskatı kesilmişti. Baştan aşağı zangır zangır titredikten sonra ağzını kocaman açtı. Ağzından zift gibi siyah bir sıvı akmaya başladığında gözlerini açarak bana baktı. Yılan gözü gibi incelmiş ve sarıya dönmüştü göz bebekleri. Endre derken galiba Zihinef olandan bahsediyordu. Bir anda deli gibi başını oynatmaya başladı. Kendi kendine konuşuyordu. Tekrar gözlerini kapatıp açtığında bu sefer göz bebekleri tamamen kaybolmuş açık maviye bürünmüştü gözleri. 'Sen benim işime karışamazsın Erastus !' diye bağırdı. Çocuk gibi tartışıyorlardı. Endre ve Erastus , toprak ve su kaynaklarına hizmet eden ama sonradan Walter'ın tarafına geçen Zihineflerin ismiydi. Logan ve Ava'yı ele geçirdiklerinde başımıza bela olmuşlardı. Şimdi Riddle ile ne işleri olurdu ki ? Riddle'ın bedeni son bir kez titredikten sonra yere yığıldı.
***
Parmaklıklar sonuna kadar kapalıydı. Yaklaşık iki buçuk saattir Riddle'ın yarı baygın bedeniyle baş başa aynı hücrede bulunuyordum. Defalarca güçlerimi çağırmayı denesem de bana kazandırdığı tek şey dayanılmaz bir baş ağrısı oluyordu. Uyandığında ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Elinden nasıl kurtulacağımı da. Ben bunları düşünürken bir anda öksürmeye başladı. Dirseklerinden güç alarak yarı bedenini zeminden kaldırdı. Geri geri yavaş adımlar atarak duvara yaslandım. Nefesimi tutmuş ayağa kalkıp bana saldırmasını bekliyordum. Beni fark ettiğinde başını bana çevirdi. Bir terslik vardı. Gözlerinde eski kin dolu bakışlarından eser yoktu. Sanki neler olup bittiğini anlayamadan o da bu hücreye tıkılmış gibi şaşkın şaşkın bakıyordu. En sonunda 'Elimde değildi Alison... Ben... Ben özür dilerim. Size neler yaptıklarını gördüm ama engel olamadım. Bedenimin içinde bedenime hükmedemedim. 13 yıldır onların hizmetindeyim. Arene'yi ellerinden kurtarmaya çalıştığım andan beri bedenimi ele geçirdiler. Çok direndim ama Zihineflere karşı hiçbir şansım yoktu.' dedi. Yalan mı doğru mu söylediğini bilmiyordum. Son bir kez belini esnettikten sonra ayaklanıp parmaklıklara gitti. 'Seni buradan çıkarmamız lazım. Walter Jason'ı ele geçirmeden seni buradan çıkarmam lazım.' dedi. Ne olduğunu ne dediğini anlamıyordum. Sanki beynim durmuştu. Şaşkın şaşkın ona bakıyordum. Sürekli bir şeyler anlatıyordu. En sonunda hiç tepki vermediğimi fark ederek bana döndü. Derin bir nefes alarak 'Bak saçma geldiğini biliyorum. Anında bana güvenmeni de bekleyemem. Ama dinlemek zorundasın. Bu parmaklıklar ruhunu hapsediyor. İçeride kaldığın sürece güç kaybetmeye devam edeceksin. Buradan acilen çıkmamız lazım. Jason , Walter ile bir anlaşma yapmış. Senin karşılığında Jason. İnan ki Alison bunu yılların tecrübesine güvenerek ve Jason'ı elinde büyütmüş biri olarak söylüyorum kızım , Jason ile düşman olmak istemezsin. Neler yapabileceğini henüz görmedin veya senden çok güzel sakladı ama yanımızda olması bizim için avantajsa karşı tarafta olması Ariçem'in sonu demektir. Seni geri alabilmek için kabul etti anlaşmayı. Şimdi bana yardım et. Söz veriyorum her şeyi çıktığımızda anlatacağım.' dedi. Jason'ı elimde büyüttüm derken ciddi ciddi onu sahiplenerek söylemişti. Başka bir şansım yok gibiydi. Usulca başımla onayladım. 'Çok güzel. Şimdi benim Zihineflerin emrinden kurtulduğumu öğrenmeleri an meselesi. O yüzden en kısa yolu deneyeceğiz.' dedi. Hâlâ atlatamadığım şokla birlikte 'Neyi ?' diye sordum. Riddle gülerek 'Biraz hava ikimize de iyi gelir.' dedi.

ARİÇEMWhere stories live. Discover now