Kaybettiklerim

14.7K 1.2K 30
                                    

Canım yanıyordu. Günlerdir doğru düzgün uyku uyumamıştım. Ya hiç uyumadan tavana bakarak tüm geceyi geçiriyordum ya da uyuyup bir yığın kabustan ağlayarak , bağırarak uyanıyordum. Logan,Jack ve Ava dönüşümlü olarak sürekli yanımda kalıyordu. Arada Andela da uğrasa Noah hâla yaptıklarından utandığı için mi , beni artık umursamadığından mı bilmiyorum yüzüme bile bakmaktan geri duruyordu. Ama birisi kapıdan çıktığı anda kapının önünde durumumu sorduğunu duyabiliyordum. Herkes klasik bir şekilde hasta olduğumu , soğuk algınlığı falan geçirdiğimi sanıyordu. Gerçeği ben bile kabullenememişken onlara nasıl anlatırdım ki ? Ne demeliydim ? Damgalandığım çocuk bana bir pislik gibi davrandı , en yakın arkadaşımı da diğer yakın arkadaşımı yaşatabilmek için kaybettim mi ?
***
Artık aynı şeyleri düşünmekten hissizleşmeye başladığımda yaptığımın ne kadar bencilce olduğunu düşündüm. Yatakta toparlanıp oturduğumda aklımda sadece Logan'ın büyük bir tehtitle karşı karşıya olduğu vardı. Kendimi düşünerek kardeşimden uzak duruyordum. Ona yeterince zarar vermemişler miydi ? Ayağa kalkıp banyoya gittim. Kendimi soğuk suyun altına attığımda biraz irkilsem de umursamadım. Jason'ın bana bunu yapmasına izin vermeyecektim. En kötü günlerimde Noah yanımda olmamıştı. Ben onlar için o hâldeyken onlar beni umursamamıştı bile. Kendileri bilirdi. "Aynen böyle kızım. Devam et Alison." bu cümle beynimde yankılandığında korkudan az daha kayıp düşüyordum. Aristo'nun sesi gibiydi ama bizim banyomuzda ne işi olabilirdi. Duyduklarımı yorgunluğuma bağlayarak duştan çıktım. Hızlı bir şekilde üstümü değiştirip Logan'ın odasına yöneldim. Kapısını birkaç kez tıklattıktan sonra 'Gel !' diye bağırdı içeriden. Kapıyı aralayıp kafamı içeri soktuğum anda paldır küldür yataktan koşarak üstüme atladı. Sarılıp defalarca beni öptükten sonra 'Hastalık sana yaradı güzelleştin Alison. Herkese böyle abla rast gelmez.' dedi. Birlikte yatakta dakikalarca kıkırdadıktan sonra beni aniden kucaklayıp odadan çıktı. 'Dur Logan bırak beni ! İndir !' diye bağırsam da kıkırdamama engel olamıyordum. Logan kahkahalar atıyordu. Merdivenlerin başındayken Jackson aşağıda elinde kitap bize sesleniyordu 'Düşüreceksin onu Logan !'. Ama o da gülmesine hakim olamamıştı. Logan hızla benimle birlikte aşağı indiğinde herkesin aşağıda olduğunu bilsem de onları görmemezlikten geliyordum. Beni Jack'in yanına bıraktığında Jack saçlarımı karıştırıp beni öptü. Ava ve Andela da koşarak iki yanıma gelip bana sarıldılar. Hepsinin burada olması bile beni ayakta tutmaya yeterdi.
Andela akşam yemeğini hazırlamak için içeri gittiğinde zorla beni de yanında götürdü. Artık ailemizden biriydi ve ona karşı koruyucu farklı bir sevgi besliyordum. Ufak tefek çok sevimli bir kızdı. Ava ile onun arasında kendimi iri yapılı bile hissetmeye başlamıştım. Sürekli konuşuyordu ama ince ve tatlı sesi insanı yormuyor aksine dinlendiriyordu. '... Baloya sadece seni görebilmek için gitmiştim. Buraya gönderildiğimde sizinle olacağım için sevinçten havaya uçtum. Bir de üstüne Noah...' dediği anda suratımdaki ifade anlık bir değişime gitmiş olmalı ki Andela bana üzülerek baktı. Noah ile aramızın bozuk olduğunu biliyor olmalıydı. 'Alison özür dilerim. Ben ... Bak Noah'un sana ne kadar değer verdiği gözlerinden belli. Korkuyor sadece...' diye konuşmaya başlamıştı ki bakışlarımı ondan kaçırıp parkeye odakladım. Andela benden bir yaş küçüktü. Kız kardeş hissi veriyordu bana. Onu üzmek istemezdim ama Noah hakkında konuşmak istediğimi düşünmüyordum. Andela derin bir nefes alıp üzgün bir şekilde 'Ambara gitmem gerekiyor galiba eksik malzemeler var.' diyip mutfaktan çıktı. O çıktığında nefes almak için cama koştum. Pencereyi açıp kafamı dışarı çıkardığımda boğazım yanıyordu. Henüz onların hakkında konuşabilecek kadar iyi olduğumu sanmıyordum. Gözyaşlarımı bastırmaya çalışırken 'Alison.' diye fısıldadı tam ensemde birisi. Arkamı döndüğümde Noah karşımdaydı. Gözlerinin altı mor halkalarla kaplıydı. Zayıflamıştı sanki. Ama gözleri bıraktığım gibiydi. Okyanuslar misali masmavi...
Ona cevap vermeden yanından geçip mutfaktan çıkmak istediğimde önüme geçti. 'Alison lütfen...' dediğinde cidden berbat bir hâldeydi. Çaresiz gözükmesi ne kadar içimi acıtsa da onu affedecek değildim. Yaptığını kafam almıyordu. Almıyordu. 'Alison dinle lütfen. Ben yapamadım. Çıkamadım karşına. Eskisi gibi olamayız diye korktum. Seni kaybetmekten çok korktum Alison...' dediğinde kendimi daha fazla tutamadım. Gözyaşlarım akmaya başladığında Noah da ağlayacak duruma gelmişti. Ellerini yüzüme götürmeye çalışsa da onu ittim. 'Sonuna kadar birlikteydi değil mi Noah ? Sen bana bunu çok güzel gösterdin !' diye bağırarak mutfaktan çıktım. Ben çıkarken Andela mutfağa girdi. Elindekileri yere düşürdüğünü duyabiliyordum. Noah'u ilk kez ağlarken görüyordu. Gerçi bende ilk kez görmüştüm.
Hızlıca merdivenlere yönelip odama giden koridora girdiğimde daha fazla ayakta duramadım. Duvara yaslanarak yere oturdum. Bacaklarımı karnıma çekerek sessizce ağladım. Yaşadığım her şeye yeni baştan ağladım tüm kaybettiklerime...

ARİÇEMWhere stories live. Discover now