Ölüm Her Şeydir

22.3K 1.7K 37
                                    

Nefesim kesilmişti. Sadece Walter'a odaklanmıştım. Ne cevap verebilirdim ki. Ne diyebilirdim. Şoka girdiğimden neredeyse emindim. Hava daha da kötüleşmişti. Suratımı soğuktan hissetmiyordum. Korku tüm bedenimi eline alıyordu. Her hücreme yayılıyordu. Walter'dan gözlerimi ayırmayarak yavaşça kalktım. Süzülürcesine balkona ayak bastı. Jason'a ne kadar benzediği gözle görülür bir detaydı. Masmavi gözleri , hafif sarıya çalan saçları... Aynı sert ifade...
Şimdi aramızda sadece birkaç metre vardı. "Herkes seni konuşuyor. Mutlu olmalısın tarihte bir ilk sayılırsın tatlım. Bu arada gözlerimi senden alamıyorum. Anlatılanlardan daha güzelmişsin Alison. En az Arene kadar etkileyici bir güzelliğin var kızım." dedi.
Ona olan nefretimi daha fazla içimde tutabileceğimi sanmıyordum. "Onun adını ağzına nasıl alırsın!" diye bağırdım. Bir anda gözlerinden alevler fışkırdı. Sonra aynen Jason gibi öfkesini mükemmel bir kontrolle hapsetti. Yavaşça arkasını döndü. "Bence arkadaşın pek iyi değil. O bu durumdayken senin benimle tartışmanı pek yakıştıramadım canım." dedi.
Olayın etkisiyle Anna'yı tamamen unutmuştum. Bakışlarımı ona çevirdiğimde yerde baygın bir halde yattığını gördüm. Walter'a karşı olan korkumu tamamen unutup koşarak Anna'nın yanına gittim. Dizlerimin üstüne çökerek başını kucağıma aldım. Uyandırmaya çabalasam da bilinci tamamen kapalıydı. "Anna ! Anna gözlerini aç ! Anna !".
Hiçbir tepki vermiyordu. Walter'a arkamı dönmüş olduğumu fark ettim bir nebze tedirgin olsam da Anna'yı bırakamazdım. Walter "Ben istemezsem uyanamaz sevgili kızım. Çabalama boşuna. Ben istemezsem hiçbir şey olmaz. Sen bunu henüz öğrenmemişsin galiba Alison." dedi.
Ukala ve kibirliydi. Sinirlerimi bozacak kadar üst düzeyde bir kibirdi. Yavaşça ayağa kalktım. Eğer bana benden önce saldırmak gibi bir düşüncesi olursa veya ben bunu yapması için onu tetiklersem her türlü beni alt edebilecek kadar güçlü olduğunu tahmin edebiliyordum. Eğer beni öldürmek isterse hiçbir şansım yoktu. O yüzden kendimi rahatlatmaya çalıştım. Sakin olmalıydım. Eğer öldürmek istiyorsa istediğini alacaktı zaten. Birkaç adım ondan uzaklaştım. Beni ve hareketlerimi izliyordu. "Jason seni görmeden gitmelisin bence. Birazcık da olsa düşünceli biri olmak istiyorsan." dedim. Kahkahalar atmaya başladı. "Yeterince düşünceli bir baba değil miyim Alison ? Jason benim hakkımda pek konuşmaz gerçi." dedi. "Neden acaba ? Öyle bir çocuğun babasının sen olması ne kadar acı değil mi Walter ?" dedim. Herhangi birinden o fark etmeden yardım isteme şansım yoktu. Yardım etmek için yanımda bulunacak kişinin de hayatı tehlikeye girecekti. Bunu göze alamazdım.
Walter eğilerek Anna'yı incelemeye başladı. Sonra bana bakarak "Senin için yeterince düzgün bir baba değilim galiba. Bunu babası olmayan birisi nasıl bilebilir ki Alison ?" dedi. Cümleleri canımı yakmıştı. Son sözleri beynimde çınlıyordu. Zihnimde yankılanıyordu ve sanki tekrar tekrar duyuyordum. Acı tüm bedenimi kapladı. Bütün elementlere içimden seslenip hepsini kendi emrime çağırdım. Bedenimin güçle dolup sarsıldığını hissettim. Walter konuşmaya devam ediyordu :"Peki Simon nasıl Alison ? En son annesinin ve babasının kanını üzerimden temizlemek uzun sürmüştü." dedi. Duyduklarım beni mahvediyordu. Daha önce bana anlatılmamıştı bunların hiçbiri. Şuan karşımda Walter'dan bunları duymak canımı daha da yakıyordu. Walter umursamadan rahat bir tavırla hala konuşmaya devam ediyordu : "Oğluma olan hislerin apaçık ortada. Sence o seni senin onu düşündüğün kadar düşünüyor mu ? Senin için fazla mükemmel değil mi tatlım ?" diye sordu. Canımı yakmak için her şeyi yapıyordu. Daha fazla dayanamadım "Kes sesini!" diye bağırdım. Nefret damarlarımda kendine yer bulmuştu. Bir anda onun sinir sınırını sonuna kadar zorladığımı fark ettim ama umurumda değildi. İçimdeki acı tarif edilemezdi. "Pekala konuyu değiştirelim , sanırım sıkıldın. Noah sence neden bu kadar mutlu olma çabasında Alison ? Belki de bütün ailesini gözlerinin önünde yok ettiğim içindir. Çığlıklarını duyduğu içindir , can çekişmelerini kendi gözleriyle izlediği içindir." Apaçık beni tahrik ediyordu. Dayanacak gücüm kalmamıştı. Bütün gücü vücudumda hissettiğim bir anda ona saldırdım. Hiçbir etki yaratamayacağımı hatta bu hareketimin bana ölümü getireceğini tahmin ediyordum. Ama tam tersi oldu. Walter bahçeye savruldu. Ortaya çıkardığım gücün şaşkınlığına rağmen koşarak salona daldım. Gözlerim bizimkileri arıyordu. "Noah ! Noah neredesiniz !" diye bağırdığımda Simon ile göz göze geldim. Bir terslik olduğunu anlamıştı. Anında bana doğru koşmaya başladı. Walter'ın geri dönmüş olabileceğini ve böyle bir durumda Anna'yı yalnız bırakmamam gerektiğini düşündüm. Balkona döndüğümde gördüğüm şey karşısında kanım dondu. Elim ayağım birbirine dolaştı. Ağzımı açıp "Hayır !" diye bağırdığım anda Walter Anna'yı havaya kaldırmıştı. Anna'nın gözleri korkudan kocaman açılmıştı ve yalvarırcasına bana bakıyordu.
"Bu kadar merhametli olma güzel kızım.Ölüm her şeydir." dedi ve Anna'nın kafasını bedeninden ayırdı. Tüm kanı üstüme sıçradığında daha fazla dayanamayarak yere dizlerimin üzerine düştüm. Arkamda merdivenden gelen ayak seslerini duyabiliyordum.
Walter son bir kez bana dönerek "Kendine dikkat et Yaratılmış. Bir dahaki karşılaşmamızda bu kadar merhametli olmam." dedi gülerek. Sonra beni Anna'nın cansız bedeniyle balkonda yalnız bırakarak kendi karanlığında kayboldu.

ARİÇEMWhere stories live. Discover now