Baskın

11K 873 72
                                    

Sevinçle zıplamaya başladığımda Jason suratı asık bir şekilde beni izliyordu. 'Olmaz Alison. New York tehlike demek.' dedi. Ne yani Ares ve Draken'ı ölüme mi terk edecektik ? 'Tehlikede olabilirler Jason. Onları terk edemeyiz.' dedim. Jason bir süre hiçbir şey demeden beni izledi. 'Sen evde kal. Jackson'a ulaşmanın bir yolu var.' dedi. Hızla üst kata çıkarken bende peşinden gittim. Montunu alıp bana döndü 'Çevrede tanımadığın birilerini görürsen bana nasıl ulaşacağını biliyorsun. Anında gelirim ama çok sıkışırsan suyu kullan. Göle yakın olmak gücünü arttırır.' dedi. Başımla onayladım. Birlikte aşağı indiğimizde bana sarılarak saçlarıma ufak bir öpücük kondurdu. 'Sakın unutma dediklerimi. Suyu kullan.' diyerek bahçeye çıktı. Arabayı çalıştırıp gitmesini izledikten sonra içeri girdim. Kendi evim olmasına rağmen şuan bu ev bana korku filmlerinden fırlamış gibi geliyordu. Her tarafı net görebilmek için salona geçtim. Bir süre sessizce oturduktan sonra televizyonu açtım. O sırada yağmur başladı. Odanın çatısı ve duvarları camdan oluştuğu için yağmur sesi oldukça netti. Televizyonda hiçbir şey bulamayınca kapatıp kumandayı yan tarafa bıraktım. Babamın kitaplarından birini elime aldım.
***
Saçma sapan şiirlerden oluşan bir kitaptı. Zaten şiir sevmezdim bir de üstüne bu kitap beni iyice soğutmuştu. Esnemeye başlayınca kitabı kenara bırakıp ayağa kalktım. Mutfağa inip buzdolabını karıştırdım. Pek bir şey olduğu söylenemezdi. Hızla kendime bir tost hazırlayarak üst kata çıktım. Koltuğa oturup tostuma gömüldüğümde dışarıda bir hareketlenme oldu. Yıldız kayması oluyormuş gibi insanlar beliriyordu bahçede. Bir,iki,üç... Silüetler art arda bahçede belirdikçe içimi endişe kaplıyordu. Tabağı fırlatıp kendimi camın kenarındaki duvara yasladım. Tüm gücümle suyu emrime çağırdığımda gölün hareketlendiğini görebiliyordum. Göz ucuyla bahçedeki insanlara bakınca ellerimi anında aşağıya indirdim. Gelenlerden biri Logan'dı. Kucağında yarı baygın hâlde Ava vardı. Arkalarından Jackson,Noah ve Andela geliyordu. Hızla kapıya koşup dışarı çıktım. Logan beni gördüğünde 'Alison yardım et... Lütfen.' dedi. Ağlıyordu. Jack'e baktığımda kolunda uzun bir kesik vardı. Suratının yarısı kanla kaplanmıştı. Andela ve Noah sağlam görünse de onlarda da ufak tefek çizikler vardı. Logan'ın daha fazla dayanacak hâli kalmamıştı. Diz çöküp Ava'yı çimene yatırdı. 'Bekle iksirleri getireyim.' diyerek eve daldım. Ben bu kadar telaşla hareket ederken Jack ve diğerleri kıpırdamamıştı bile. Hayalet gibi Logan'ın başında dikiliyorlardı. Jason'ın çantasından iksirleri kucaklayıp aşağı indiğimde Logan korkuyla kollarını havaya kaldırmış ellerine bakıyordu. Avuçları kanla kaplıydı. Onu o hâlde görünce duraksayıp sendelesem de yanına gittim. Jack'e iksirleri uzattığımda Jack bana boş boş bakmakla yetindi. Gözlerinde yaşlar vardı. 'Jack ne duruyorsun !' diye bağırdığımda 'Alison...' demekle yetindi. Ellerini saçlarına götürerek dizlerinin üzerine çöktü. Andela'nın hıçkırıkları tepelerde yankılanıyordu. Noah ona sarılmıştı ama o da bitik hâldeydi. Logan'a döndüğümde sanki burada değilmiş gibi sadece elleriyle ilgileniyordu. Ellerim titrese de uzanıp Ava'nın nabzına baktım. Sadece bir tepki beklemek... Ufak bir tepki... Anlaşılan Jack zaten elinden geleni yapmıştı ama en yakın arkadaşımı döndürmeye yetmemişti hiçbiri... Boğazım alev almış gibi yanmaya başladı.
Onu bir kere döndürmüştüm. 'Tekrar yaratma şansım var mı Jack?' dediğimde Logan da umutla bakışlarını bana döndürdü. Jack hiçbir şey demedi. Sadece bakışlarını gökyüzüne çevirdi. Bu da bir cevap sayılabilirdi. Logan 'Kahretsin ! Kahretsin !' diye haykırarak başını zemine koydu. Hıçkırarak,lanetler okuyarak ağladı... Saatlerce bağırarak ağladı... Sessiz sessiz kardeşimin gözlerimin önünde yok olmasını izledim... Saatlerce hıçkırıklarını,haykırışlarını dinledim... Gözyaşlarım sessizce çimenlere damladı...
Artık bacaklarım tutmuyordu. Bahçeye giren bir araba sesi duysam da gözüm Ava'nın bembeyaz bedeninden başka bir şey görmüyordu. Herhangi bir tepki veremiyordum. Logan'a dokunamıyordum. Sadece boş boş bakan gözlerle Ava'nın yanında oturuyordum. Jack gölün kıyısında dizlerinin üstüne çökmüştü. Kendisini suçladığından emindim ama bir suçlu varsa bu bendim. Beni elde edene kadar da durmayacaklardı.
Jason gelip Logan'ı aldıktan sonra Noah da beni Ava'dan uzaklaştırdı. Son bir kez dönüp Ava'ya baktığımda boynumda bir acı hissettim. Minik bir metal şangırtısı Ava'ya bakarken duyduğum tek şey oldu...

ARİÇEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin