İhtimaller

9.9K 837 37
                                    

Dios fazla disiplinliydi. Sabah erken saatte tepemizde belirip öğlenden sonraya kadar ormanda antrenman yaptırıyordu. Kilo verdiğimi ve güçlendiğimi hissetsem de yorgunluktan gözümü açamayacak duruma geliyordum. Diğerlerinin de benden farkı yoktu. Andela kaçmak için yer ararken Noah da Dios arkasını döndüğü anda kendini yere bırakıyordu. Yine her zamanki gibi Jason aramızda en çok dayanandı. Bazen Ares bile yorulup pes eden gözlerle bakabiliyordu.
Yine yorucu bir eğitimden dönerken en önde Ares ve Jason , arkada Noah ve ben eve yürüyorduk. Andela ve Logan Dios ile kalıp fiziksel eğitime devam etmek zorunda kalmışlardı. Nefes alacak hâlim kalmamasına rağmen kendimi bir an önce eve atmaya çabalıyordum. Noah 'Bu nedir arkadaş ? Bu adam bizi eğitmiyor , öldürüyor.' dedi. Cevap bile verecek durumda değildim. Jason ve Ares yavaşlayarak mesafeyi kapatmamıza izin verdiler. Noah 'Hepimiz formda gözüküyoruz.' diyerek gülen Ares'e ters ters bakıyordu. Kendimi onları izleyip kıkırdarken buldum. Ve bir kere daha ne durumda olursak olalım birlikte olduğumuz için mutlu oldum.
***
'Alison... Şiiittt... Kalkar mısın sessizce ? Hadi ama Ali...' Logan'ın sesi olduğunu tahmin ettiğim bir ses beni uyandırmaya çalışsa da büyük bir çabayla onu duymazdan geliyordum. 'Alison... Hey... Of hadi ama...' diye söylenmeye devam edince 'Ne var ne oldu Logan ? Bu saatte tepemde ne yapıyorsun ?' diye çıkışsam da Logan'ın yüz ifadesinden anladığım kadarıyla olay ciddi boyuttaydı. 'Jason derhal bir yere gitmemiz gerektiğini söyleyip beni kaldırdı. Seni uyandırmamı söyledi. Gerçi söylemedi bildiğimiz Jason tarzıyla emretti. Hadi kalk giyin bahçede olmamız lazım 5 dakika içinde.' dedi. Ayağa kalkıp dolaba yöneldiğimde 'Şiiittt... Senin sessiz anlayışın nerede ? Kimseyi uyandırma.' diye beni azarlayarak dışarı çıktı. Hızla üstümü değiştirip kendimi koridora attığımda ışık açamadığım için duvara dokuna dokuna yolumu bulup bahçeye çıktım. Jason ve Logan az ileride arabanın yanında beni bekliyordu. Soğuk rüzgar yakarcasına suratıma vurdukça tüm uykum dağıldı. "Ne oluyor Jason" diyemeden Jason 'Bana bahsettiğin evi hatırlıyor musun ? Acil oraya ulaşmalıyız Alison. Yolu tarif etmelisin.' dedi. Şimdi olayın daha da ciddi bir boyuta ulaşması beni endişelendirmeye başlamıştı. Başımla onaylayarak ondan arabanın anahtarını istedim. Logan 'Hop hop dostum çok gencim ve henüz ölmek istemiyorum.' diye gevezeliğe başladı. Jason gülerek anahtarı avucuma bıraksa da yine de her ihtimale karşı ön koltuğa oturarak kontrol iplerini eline aldı.
***
Toprak bir yola saptığımızda iki tarafımızdaki tarla benzeri yerler yanık otlarla kaplıydı. 'Buradan gidildiğine emin misin Alison ? Hiç anlattığın gibi bir yola benzemiyor.' dedi Jason. Haklıydı da...
'Nasıl olur bilmiyorum ama içimden bir ses doğru yerde olduğumuzu hissettiriyor.' dedim Jason'a dönerek. Ama Jason da farklı bir şey vardı. Garip davranıyordu. Sanki... Sanki bulunduğumuz yer onu rahatsız ediyordu. Yumruklarını sıkmıştı ve bir dizini sürekli titretiyordu. Dayanamayıp 'İyi misin sen?' dediğimde yüzüme bakmadan 'Yola bak Alison. Bir şey yok.' diye beni tersledi. Neler oluyor gibisinden Logan'a baktığımda ise kaşlarını çatmış bir şekilde durumu çözmeye çalışıyordu. Ayağımla gaza daha kuvvetli basarak hızımızı arttırdım.
Emindim. Orası her neresiyse ve bizi ne sürprizlerle bekliyorsa yakınımızdaydı. En kötü ihtimalle ise... En kötü ihtimali düşünmek bile istemiyordum...

ARİÇEMWhere stories live. Discover now