Gökyüzü İmparatoru

Bölüm 195: Katliam Aydınlanma Kulesi

Mustafa  iki gününü daha Yang Klanında geçirdikten sonra Aydınlanma Kulesi için tamamen hazırdı.

Aydınlanma  kulesine geldiğinde büyük bir kalabalığın toplandığını gördü.

Burada ki insanların hepsinde öldürme niyeti yayılıyordu. En ufak bir hareketlilik  büyük bir katliama neden olacaktı.

" Yang Li neler oluyor?  "

Mustafa,  Yang Li' nin tepkisine baktığında birşeyler bildiğini anlamıştı.

" Aydınlanma  kulesinin kırmızı bir şekilde yandığını görebiliyorsun değil mi?  "

" Evet,  yanlış hatırlamıyorsam  daha önce sarı bir rengi vardı.  "

" Haklısın.  Bunun nedeni kulenin değişip Katliam Aydınlanma Kulesi olması.  Kule kırmızı bir tonda parladığında aydınlanma  kulesinin işlevi değişir.

İçerde öldürdüğün insanlardan yeteneklerinin bir kısmını alabileceksin. Bu yüzden  Katliam Aydınlanma Kulesi adı deniyor.  "

Mustafa,  Yang Li' den aldığı  kısa bilgi ile insanların  neden bu şekilde olduklarını anlamıştı.  Şu an herkes hem av hemde avcıydı.

Bu ortamda kendi klan üyelerine bile güven olmazdı.  Çünkü  herkesin tek amacı daha yükseğe çıkmaktı.  Bunun için herşeyi  yapmaya  hazırlardı.

Aslında Yang Klanının düşüş nedeni Katliam  Aydınlanma Kulesiydi. Yetenekli genç neslin büyük bir kısmı burada ölmüştü.  Ölen yetenekli neslin yeteneği diğer insanlar tarafından  alınmıştı.

Bu da sonraki gelecek nesil ile aralarında büyük bir farkın açılmasına neden olmuştu.

" Bu kadar insanın yinede toplanması gerekli mi?  "

" Katliam Aydınlanma Kulesine giriş sınırsızdır. Bu yüzden  gerçekleşen savaşlar daha yoğun ve kanlı olacaktır.  "

Yang Li' nin sözlerini duyan Mustafa  büyük bir baskı hissetti.  Kendi gücüne güvensede bu herkes ile başa çıkabileceği anlamına gelmiyordu. 

Daha önce kuleye tırmanamayan birçok güçlü insan vardı bu insanlar için bu asla kaçıramayacakaları bir fırsattı.

Kulenin altlarında ki katliam yoğunluğu üst katlara çıkıldıkça azalıyordu. 

Ama bu tehlikenin azaldığı anlamına gelmiyordu.  Uzun süredir üst katlarda sıkışan kişiler için gelen her kişi bir avdı.  Kim olduğu önemli değildi. Daha güçlü olmak için herşeyi yapmaya hazırlardı.

" Neden kimse içeri girmiyor? "

Mustafa insanların kulenin dışanda toplandığını gördüğünde neden içeri girmediklerini merak etmişti.

" Şu an kimse kuleye giremez. Katliam Aydınlanma kulesinin tam olarak açılması için bir ay gerekiyor. Bu süre zarfında kimse kuleye giremez. Tekrar açıldığında bir ay aktif olacak. Daha sonra Aydınlanma kulesi 3 yıl için kapanacak. "

" 3 yıl kapanacak mı? "

Mustafa' yı şaşırtan en çok şey kulenin bir dahaki açılış zamanının 3 yıl olmasıydı.

Anka' nın kendisine verdiği zaman 1 yıldı. Bir yıl içinde kuleye tırmanması gerekiyordu. Ama şimdi zorluk modu birden artmıştı.

Başını kaldırıp yukarıya baktı. Bunun içinde Anka' nın olduğundan şüpheleniyordu. Anka yapmış olsa bile yapabileceği birşey yoktu.

Gücü olmadığı için güçlülerin koyduğu kuralları ve yolu takip etmekten başka seçeneği yoktu. Tek yapabileceği biran önce güçlenmekti.

Mustafa' yı sevindiren tek şey bir aylık bir süresi olmasıydı. Bu süre yeterli olmasada hazırlanması için gerekli zamanı tanıyordu.

Tabiki sadece bunu düşünen Mustafa' değil diğer klanların genç nesilleride bunu düşünüyordu. Hepsinin tek bir amacı olacaktı.

Bu fırsatı kullanarak kulenin son katına çıkmaktı. Daha önce birçok kişi son katı geçmek istemişti ama hepsinin sonu başarısızlık ile bitmişti.

Bu yüzden Katliam Aydınlanma Kulesi her açıldığında daha kanlı oluyordu. Ne kadar çok kişi öldürürseler son kata çıkma şansları daha da artacaktı.

" Klana dönelim hazırlanmamız lazım. "

" Babamdan yardım isteyeceğim. Yang klanım ihtiyacın olacak malzemeleri hazırlamana yardım edecektir. "

" Teşekkür ederim. "

...

Bir aylık süre uzun gözüksede göz açıp kapayıncaya kadar çoktan geçmişti.

Mustafa, Yang Klanının kendisi için hazırladığı özel eğitim odasından dışarıya çıkıyordu.

Bir aylık yoğun eğitim çok etkili olmuştu. Yang Klanı uzun zamandır var olduğu için bol kaynakları vardı.

Mustafa bu kaynakları kullanarak 2. Seviye Kader Alemi ekimine çoktan ulaşmıştı.

Tabiki bunu yaparken klanın dışana çıkmıştı. İlk seferki gibi ikinci yıldırımda çok dikkat çekmişti.

Mustafa kendini hazırlarken sadece Qi enerjisine odaklanmamıştı. Beden gücünü de artırmıştı.

Kendisi için Yanan Ağaç Ormanının derinlikleri tehlikeli olsada Yang Klanı için bu çokda zor değildi.

Birkaç özel grup Yanan Ağaç Ormanına girerek özel meyvelerden toplamıştı. Bu meyveler Anka halkı için pek kullanışlı olmasada Mustafa için çok önemliydi.

Mustafa, Yang Klanının getirdiği meyveleri gördüğünde çok şaşırdı. Bu meyveler koyu kırmızı renginde ve bazıları kavun boyutundaydı. Hatta karpuz boyutuna ulaşmış bir meyve dahi vardı.

Mustafa bunları gördüğünde Yang klanına karşı borçlu hissetmeye başladı. Bunun karşılığını vermezse içi rahat etmeyecekti.

Ama şimdi bunu yapacak zamanı yoktu. Herşey bittiğinde bunun mutlaka karşılığını verecekti. Şimdi kendini güçlendirmeye odaklanması gerekiyordu.

Bir aylık sıkı çalışma sonunca Mustafa bedeninde garip değişimlerin olduğunu fark etmişti. Ama tam olarak ne olduğunu bulamamıştı. Yasmin' in taramalarıda garip birşey bulamamıştı. Ama içinden birşeylerin değiştiğini biliyordu.

" Artık zamanı geldi. "

Mustafa dışarıya çıktığında gözlerinde büyük bir kararlılık ifadesi vardı.

Birazdan gideceği yerde ki tehlike seviyesi daha önce karşılaştıklarının çok üstündeydi.

Bu ortamda acıma diye birşey olmayacaktı. Kuleye giren herkes bir birini öldürmeye çalışacaktı.