Bölüm 124: Altın Yolun Cazibesi (3)

1.7K 160 5
                                    

İkbal, Merve ve Işıl dışarıya çıktığında güneş tamamen batmış ve gökyüzü karanlığa boğulmuştu. Hızlıca grupların olduğu bölgeye ilerlerken gökyüzünde altın sarısı bir ışık ortaya çıkmaya başladı.

Bu altın ışık Altın Nehrin ışığıydı. Gökyüzünde sonsuza doğru akan bu nehir herkesi büyülemeye yetiyordu. Altın Nehir durgunlaşmaya başladığında efsanevi Altın Yol ortaya çıkmıştı. Altın yolun sonunda yüzlerce metre yüksekliğinde ve genişliğinde devasa bir kapı duruyordu.

Kapıya bakan biri üzerine işlemiş zamanın gücünü hissedebilecekti. Belki bu kapı binlerce hatta milyonlarca yıldır burada varlığını sürdürüyordu. Zamanın sonsuz gücüne karşı yinede dimdik ayakta durmayı başarmıştı.

Altın nehir bu sefer kısa sürdüğü için insanlar büyüsünden hemen kurtulmuştu. Altın yola bakan insanların gözleri garip bir ışıkla parladı. Bu altın yolu aşabilenler gerçek yetenekli insanlar olarak anılacaktı. 

Bu yüzden bazı düşük seviyeli ekiciler bunu bir fırsat olarak görüyordu. Eğer altın yolu geçmeyi başarırsalar gelecek Terk Edilmiş Diyar için büyük klanlardan destek alabileceklerdi. Bu hayatlarını koydukları büyük bir kumardı. Ama yinede birçok serbest ekici bu fırsatı kolluyordu.

***

Altın yolun girişi başkentin meydanında ortaya çıktığında birçok serbest ekici hızla ileri atıldı. Büyük klanların gözüne girmek için ilk geçen olmak istiyorlardı. 

Altın yolda yürümeye başlayan birçok ekici çok geçmeden oldukları yerde donup kaldılar. Bedenleri yavaşça altın sarısı bir renge büründü. Tüm beden altın bir renkte parladıktan sonra bedenleri bir buz gibi eriyip altın yolla bir oldu.

İşte bu altın yolun cazibesiydi. Altın yola giren kişi gerçek dünyadan koparak hayatta en çok hayalini kurduğu dünyada gözlerini açardı. Bu rüya benzeri dünyaya aldanıp orada kalmayı seçenler ebediyen altın yolun bir parçası olup sonsuz bir rüya alemine dalarlardı. 

Girmek için fırsat kollayan ekici altın bir bedene dönüşüp sonra yok olan insanları görünce tereddüt içinde kaldılar. Altın yolun özelliğini bilseler de buna kendi gözleri ile şahit olmak başka bir şeydi. Bedenleri ölümün sesini duymuş korku içinde titrerken ileri doğru gitmeleri imkansızdı.

Mustafa etrafına bakınırken daha önce kendini hiç göstermeyen grupları görmeye başladı. Altın yol çıkana kadar kimseye gözükmek istemeyen Kanlı Dolunay Klanı, Cehennem Mezhebi, Zehir Mezhebi ve son olarak İlahi Ateş Klanı alanda kendini göstermişti. 

Bu güçlerin ortaya çıkması ile Altın yola hücum eden serbest ekicilerin hepsi kenara çekilip alanı açtı. Bu güçlerin isimlerini duymak bile korkudan titremelerine neden olurken bizzat varlıklarına şahit olmak kendileri için çok fazlaydı.

Mustafa bu gruba baktığın içlerinden birini gördüğünde ileri çıkıp saldırmamak için kendini zor tuttu. Bu kişi Ruh Kulesinde karşılaştığı Burkan' dan başkası değildi. Burkan Zehir Mezhebi ve kendi klanının sorgusundan başarı bir şekilde sıyrılıp hayatta kalmayı başarmıştı.

 " Burkan şu herif sana fena bakıyor. Senin için ilgilenmemi ister misin? "

" Kim bana bakı.... Bir çöp için kendini yormana gerek yok. "

Burkan klan üyesinin işaret ettiği kişiyi gördüğün gözleri genişledi bedeninde hemen ter damlacıkları oluştu. İki klan tarafından sorgulanırken bile bu kadar çok korkmamıştı en fazla öleceğini düşünüyordu. Ama Mustafa' yı gördüğünde sürekli olarak rüyalarına giren birçok gece kabuslar eşliğinde uyanmasına neden olan peri görünümlü şeytan zihninde belirmişti.

Rüyalarında sürekli erkekliğinin gittiğini ve bir kız olduğunu görüyordu her uyanışında eli korkarak alt bölgesine gidiyordu. Yasmin, Burkan' a fiziksel zarar vermese de asla geçmeyecek zihinsel ve ruhsal hasar vermişti.

Burkan Terk Edilmiş Diyar' a giderken içinde ilk başta büyük bir sevinç vardı, ama bu sevinç şimdi büyük bir korkuya bırakmıştı. Mustafa' nın gücü düşük olduğu için Terk Edilmiş Diyar' a gitmeyeceğini düşünüyordu. Bu yüzden oraya gittiğinde özgürce hareket edebilecekti. Ama şimdi Mustafa' yı gördüğünde çok fena yanıldığını anlamıştı.

" Sen öyle desende bir çöp ile oynamak bazen çok eğlenceli oluyor. Onun bakışlarına baksana gel benle oyna diyor. "

" Ne yaparsan yap ben bu işte yokum. "

Burkan yanındaki kişiye bakarken kendini zor tutuyordu. Çöp dediği kişinin yanında ki şeytanı gördüğünde bile bu kadar rahat konuşabilecek misin acaba diye içinde düşünüyordu. 

Burkan, Mustafa' ya doğru baktığında halen kendisine baktığını gördü, burada daha fazla kalmayı kaldıramazdı. Hemen ileri atılarak Altın Yola girdi. Terk Edilmiş Diyar sınırsız bir dünya gibiydi herkesin rastgele  bir yere ışınlandığı dünyada Mustafa ile karşılaşması çok düşüktü. 

Burkan' ın girmesi ile diğer Kanlı Dolunay Klan üyeleri de harekete geçti. Bunu Zehir Mezhebi, İlahi Ateş Klanı, Cehennem Mezhebi ve Beyaz Zambaklar Akademisi izledi. 

Büyük klanlardan beklendiği gibi hiçbir üyesi Altın Yolun cazibesine kapılmadan Antik Kapıya ulaşmıştı. Hepsi en seçkin 10 üyesini gönderdiği için bu durum beklendiği gibi olmuştu. Aslında daha çok insan gönderebilirlerdi.

Ama gönderdikleri her öğrenci için büyük miktarda Qi hapları tedarik etmeleri gerekiyordu. Kader Alemine geçişteki göksel sıkıntının olmamasının büyük bir bedeli vardı kendilerine. Bu yüzden sadece en seçkin öğrencilerini seçip herkesinin bir birine bir av olarak baktığı bu dünyaya yolluyorlardı.

Bu seçkin öğrencilerden sadece birkaçı bile başarı bir şekilde dönebilirse güçleri büyük miktarda artmış olacaktı. 

Merve, İkbal ve Işıl geri geldiğinde Deniz ile konuşmak için çok geç olduğunun farkına vardılar. Deniz' i ilk gören kişi durumu açıklayacak diye karar aldıktan sonra üçlü kendi alanlarına dağıldı.

Merve' nin gelmesi ile Mustafa ilerde kendisine ne getireceğini bilmediği bir yol için ilk adımını atıp ileri çıktı. 


Gökyüzü İmparatoruWhere stories live. Discover now