Bölüm 160: Kapıyı Üzerine Kapatma(2)

1.1K 134 2
                                    

Mustafa kendisini taktir edercesine bakan insanların bakışlarını aldırmadı. Çünkü bu insanlar birkaç saat önce kendisini nerdeyse öldürecekti.

Bu dünyanın işleyişi çok katıydı. Daha güçlü olmak için insanlar herşeyi yapıyordu. Kendi arkadaşını, ailesini kırpmadan öldürenler bile vardı.

Bu yüzden buradaki insanların hiçbirine güvenemezdi.

" Bu kapıyı tek başıma açamam. Herkesin yardımı gerekecek. "

Mustafa istese kapıyı tek başına açabilirdi. Ama bu çok fazla zihin gücü istiyordu. Kapıyı açsa bile zihin gücü tükendiği için hemen bayılacaktı.

Bu yüzden diğer insanların gücünü ödünç alarak tam güçte kalmayı sürdürmek istiyordu.

Mustafa' nın teklifine kimse hayır diyemezdi. Kapının ne olduğunu ve nasıl açıldığını tek bilen Mustafa' ydı. Kimse kapının nasıl açılacağını ondan daha iyi bilemezdi.

Mustafa alanın yedi farklı köşesine işaret koydu. Daha sonra zihin gücü olan insanlara bu noktalara güçlerini aktarmalarını istedi.

Kendisi de ayrı bir köşeye geçti. Bu köşe Deniz ve grubunun hemen yanıydı. Birkaç saniye Deniz ile bakıştıklarında işini yapmaya başladı.

" Herkes hazır olsun. İşaret geldiğinde hepiniz benimle geleceksiniz. "

Deniz çok kısık bir sesle diğer kızlara seslendi. Mustafa' nın neyi plandığını bilmiyordu. Ama birşeyden emindi bu tehlikeli bir plan olacaktı.

Mustafa diğer insanlardan gelen enerjiyi yönlendirip kapıyı açmaya başlamıştı. Birkaç dakika sonra kristal duvara oyulmuş motifler parlamaya ve yer değiştirmeye başladı.

Mustafa birçok uzmandan gelen zihin gücünü kullanarak zihninde ki bitmiş yap bozun aynısını yapmaya çalışıyordu.

...

Yarım saat geçtiğinde uzmanlar artık tükenme noktasına gelmişti. Kapı nerdeyse açılmak üzereydi.

Şuan motifler daha düzgün bir hale bürünmüştü ve kapının şekli ortaya çıkmaya başlamıştı.

İnsanlar bunu gördüğünde kalpleri hızlı atmaya başladı. Kapı açıldığın da herkes az çok olacakları biliyordu.

Birkaç dakika sonra kör edici bir parlaklık oluştu ve kapının şekli ortaya çıkmıştı.

5 metre yüksekliğinde ve üç metre genişliğinde daha çok bir geçit gibiydi. Mavi bir ışık hüzmesi ile parlıyordu.

İnsanlar kapının açıldığını gördüğünde hemen ileri fırladılar. Kapının ardında herkes bir hazine olduğuna inanıyordu.

Deniz' in yanındaki kızlar halen Deniz' den bir işaret gelmediği için bekliyorlardı.

Bir uzman herkesten önce ileri fırlamış ve geçitten geçmişti. Onun ardından giden uzmanlar geçiten geçmeden önce hemen durmuştu.

Çünkü acılı bir ses duydular. Daha sonra geçitten elleri kırmızı bir sıvı ile kaplı bir Kristal Canavarı ortaya çıktı.

Bu kırmızı sıva dikkatli bakanlar bunun kan olduğunu hemen anlayacaktı. İçeri giren uzman bu canavar tarafından bir saniye içinde öldürülmüştü.

Herkes şok ve şaşkınlık içinde canavara bakıyordu. Geçitten çıkan sadece canavar değildi. Güçlü soğuk enerji ile birlikte alanın içerisi hızlı bir şekilde sis ile kaplanmaya başlanmıştı.

Sisten dolayı herkesin görüş mesafesi zaman geçtikçe daha da daralıyordu.

Herkes panik içinde ne yapacağını bilmezken, Mustafa' nın hemen yanında başka bir geçit açılmıştı.

" Deniz şimdi. "

Mustafa' nın işareti duyan Deniz ve diğer kızlar hemen ileri fırladı.

"Planın demek buydu. "

Koray diğer insanların aksine tüm zaman boyunca Mustafa' yı izliyordu. Mustafa' nın karakterini biraz anlamıştı. Bu yüzden birşeyler planlayacağını tahmin etmişti.

" Ayşe sana güveniyorum. "

" Bana bırak. "

Ayşe, Mustafa ile işbirliği yapsada pek yardımı dokunmamıştı. Ama şimdi onun kendisini gösterme kanıtlama zamanıydı.

Herkes girene kadar geçidi koruyacaktı. Bedeninden güçlü bir enerji dalgası çıktı ve kendisine doğru hızla gelen Koray' a çarptı.

" Seni küçük oruspu. Beni engelleyebileceğini mi sandın? "

Koray, Ayşe' nin saldırısının asla bu kadar güçlü olacağını tahmin etmezdi. Bu küçük kız kendisi ile aynı güçteydi.

Aldığı saldırı sonrası birkaç adım gerilemişti ve ağzından birkaç damla kan akmıştı. Bu kendisini en çok kızdıran şeydi.

Ayşe' nin saldırısı ile aynı seviyede olduklarını anlamıştı. Aynı seviyede olsalarda bu küçük kız kendisini çok kolay bir şekilde yaralamıştı. Bu Ayşe' nin kendisinden daha yetenekli ve daha güçlü olduğunu gösteriyordu.

" Vaktim doldu. Başka bir sefere. Birde size bol şans. "

Ayşe herkesin girebilmesi için yeterli zamanı kazanmıştı. Birkaç adım geriye atarak oda geçitten girdi.

Koray bunu gördüğünde tüm gücünü hıza verdi. Hatta bir hız tekniği bile kullanmıştı. Ama artık çok geçti. Önünde ki geçit çoktan kapanmıştı.

~ Bom ~

" Seni bulduğumda milyonlarca parçaya ayıracağım. "

Koray öfke ile kristal duvara güçlü bir yumruk attı. Ama yumruğunun kristal duvara hiçbir etkisi yoktu. Üzerine en ufak bir çizik dahi atamadı.

~ Ahh... ~

Sisten dolayı birşey göremeyen insanlar sisli havalara alışık kristal canavar için tam bir avdı.

İnsanlar daha ne olduğunu anlamadan acılı çığlıklar atamaya başladı. Şuan insanlar kapana kısılmış gibiydi.

Mustafa' nın ilk açtığı kapıdan içeriye doğru sürekli kristal canavarlar akın ediyordu.

İlk şoklarını atlatan insanlar artık kendine gelmişti. Üzerlerine doğru gelen canavarlara karşı birlik olup saldırmaya başladı.

Hamza eline çift taraflı bir balta almıştı. Bunun arkasında ki kişinin Mustafa olduğunu bir bebek bile anlardı. Mustafa' ya olan öfkesi tavan yapmıştı.

Ama Mustafa artık burada değildi. Tek yapabileceği öfkesini canavarlara aktarmaktı.

" Sana o pici zamanında öldürelim demiştim. Şimdi halimize bak. "

Hamza canavarlar ile savaşırken bir yandan da Koray' a sitem etti.

" Başka bir kelime etme!"

Koray' da en az Hamza kadar sinirlenmişti. Hayalini kurduğu hazineye nerdeyse ulaşmak üzereydi. Sadece bir saniye daha erken davransaydı şu an herşey daha farklı olacaktı.

Ama artık son pişmanlık fayda etmiyordu. Ne yaparsa yapsın geçmişi değiştiremezdi.

Gökyüzü İmparatoruWhere stories live. Discover now