Gökyüzü İmparatoru

Bölüm 154: Qi Havuzu(1)

Mustafa aşırı yorgunluktan bayıldıktan sonra gözlerini uzun zamandır görmediği bir ortamda açtı.

Etrafı masmavi sular ile kaplıydı. Sadece bulunduğu küçük kara parçasından başka bir toprak yoktu. Burası Su ve Yıldırım dünyasıydı.

Normalde sadece bedeni ölümcül hasar aldığında bu dünyaya gelmişti. Ama şimdi aşırı yorgunluktan dolayı bu dünyaya girmişti.

" Yine mi bu dünya? " Mustafa etrafına baktığında garip bir aşinalık hissetsede şimdi bunun sırası değildi.

Bu dünyaya en son girdiğinde altı ay boyunca yatmıştı. Kristal Saray gibi bir yerde altı ay boyunca uykuda kalmak ölüm ile aynı anlamdaydı.

Mustafa etrafına baktığında bir süre sonra her zaman olduğu gibi bedeninden mavi bir küre çıktı.

" Kimsin sen? Bu dünya nedir? "

Mustafa, mavi küreye doğru seslendi ama hiçbir cevap yoktu. Uzun zamandır zihninde ertelediği birçok soru vardı. Ama bu soruları soracak doğru bir kişiye rastlayamamıştı.

Bu yüzden bu soralar her zaman zihninde kalmıştı. Mavi küre de sorularının cevabı olabilirdi. Ama mavi kürenin konuşmak gibi bir niyeti yoktu. Belki de konuşmak gibi bir yeteneği bile yoktu.

" İyi olduğuna sevindim. "

Mustafa ilk başta zihninde ki soruları sormak istediği için mavi küreye pek dikkat etmemişti.

Sakinleşip dikkatli baktığında mavi kürenin daha parlak bir ışık yaydığını fark etti. Boyutuda biraz artmıştı.

En son Korkunç Heykel ve Kanlı boyutta gördüğünde kendisi için gücünün büyük bir kısmını feda etmişti. O zamandan beri kendi aşırı zorlamaktan kaçınsada yürüdüğü yolun buna izin verme gibi bir niyeti yoktu.

Şimdi mavi kürenin eskisinden daha iyi olduğunu görünce biraz sevindi.

" Üzgünüm ama benim buradan hemen çıkmam lazım. Bana yardım eder misin? "

Mustafa kendisinin bu dünyadan çıkarabilecek tek kişinin mavi küre olduğunun farkındaydı. Konuşamıyor olsada kendisi duyabileceğini düşünerek yardım istedi.

Mavi küre tam ilerliyordu ki Mustafa' nın sesini duydu. Biraz durdu. Sanki ilerlemek istiyordu. Ama Mustafa' nın yardım istediğinide görmezden gelemiyordu.

" Lütfen şuanlık bunun için zamanım yok. Daha sonra istediğin zaman buraya geleceğim. Şimdilik gitmeme yardımcı ol. "

Mavi küre Mustafa' ya yaklaştı ve etrafında birkaç tur attı. Daha sonra Mustafa' nın bedenine girdi.

Birkaç saniye sonra Mustafa artık kendi dümyasına dönmüştü.

...

Mustfa kendine gelmeye başladığında başının altında yumuşak bir doku hissetti.

" İyi misin? " Gözlerini açtığından kendisine bakan Ayşe' nin endişeli sesini duydu.

" İyiyim, teşekkür ederim. "

" İyi olduğuna emin misin? Biraz önce bedenin çok titriyordu. Ne yapacağımdan emin değildim."

" İyiyim. Birşeyim yok. Sadece kötü bir kabus gördüm o kadar. "

Mustafa bedeninde ki titremenin kaynağını tahmin edebiliyordu. Ama bunu Ayşe' ya açıklayamazdı. Bu yüzden o da küçük bir yalan söyledi.

Ayşe, Mustafa gibi birini titretecek kabusun nasıl olduğunu hayel bile edemiyordu.

" İyisen sıkıntı yok. Yola devam etmeliyiz. "

Ayşe birkez daha sesini ciddi bir ton bürüdü ve hemen ayağa kalktı.

" Burası neresi bir bilgin var mı? "

" Bu yerin ne olduğunu bilmiyorum. Sen uyanana kadar buradaydım. "

Ayşe birkaç saattir Mustafa' nın başından hiç ayrılmamıştı. Bunun en büyük nedeni Mustafa' nın kendini soğuktan koruyacak güçten yoksun olmasıydı.

Mustafa' nın bilinci yerinde olmadığı için Qi gücünü kullanamıyordu.

Eğer Mustafa' yı bırakırsa birkaç dakika içinde donarak ölmesi muhtemeldi. Bu yüzden Mustafa uyanana kadar yanında durmuş ve Qi gücünü sürekli kullanarak hem kendini hem de Mustafa' yı korumuştu.

Mustafa kendine geldiğinde Ayşe ile birlikte etrafa baktılar. Burası başka bir koridor gibi görünüyordu. Hiçbir şey yoktu.

Ama koridorda biraz ilerledikten sonra önlerinde yoğun güçlü bir Qi dalgası hissettiler. Bu saf Qi dalgasıydı. Onlara zarar verecek cinsten bir dalga değildi.

Sadece bu dalga ile ikilinin bedenlerinde Qi dalgası hızla dolaşmış ve güçlerinin biraz arttığını hissetmişti.