Gökyüzü İmparatoru

Bölüm 76: Mustafa vs Berat

Merve, Mustafa' ya baktığında kalp atış hızı değişti ve yüzü al al oldu. Elbisesi yırtılmış ve yüzünde kan damlaları olsada bu sadece çekiciğini dahada artırmıştı.

Herkes yeni yaşanan olayın etkisinde olduğu için Merve' nin bu büyüleyici ve bir o kadarda korkutucu halini fark edemedi.

Mustafa herkesin aksine Merve' nin elimde duran kılıcı ve artan güzelliğinin sırrını biliyordu. Gökhan kendisini ziyarete geldiğinde Merve' ye vermesi için şampuan ve nano robotlardan oluşan bir kılıç verdi.

Bu kılıcın tasarımı bir kadının kullanabilmesi için zarif yapılmıştı. Tasarım değişmiş olsada keskinliği halen aynıydı. Mustafa' bu nano robotları rünlediği için 4. Seviye bir kılıçtan daha keskin bir silah olmuştu.

Kendi üstün rünik bilgisi ile rünlediği bu kılıç herkesin rüyasını süsleyen  Yarı Ruh katmanlı bir silaha eşit bir gücü vardı.

Ruh katmanlı silahlar sadece Büyükusta Bilginlerin oluşturabildiği değerli birer hazinelerdi. Büyükusta Bilginler sadece yapabiliyor olsada bu kendilerine çok fazla zihinsel yük bindirdiği için hayatları boyunca sadece birkaç kez bu silahtan üretebiliyorlardı.

Merve ilk kılıcı eline aldığında içinde yatan kılıç niyetini hemen hissetmişti ve test etmek için hafifçe duvara doğru hareket ettirdiğinde, duvar sanki orda yokmuş gibi kılıç hareket etmişti. Bu kendisinde büyük bir şoka neden olmuştu. Mustafa' nın böyle bir değerli hazineyi sadece kendisi hediye etmek için yollaması kalbinde garip hareketlenmelere neden oldu.

Merve, bu hediyeleri aldığında çok sevindi, çalışma azmi normalden birkaç kat dahada arttı ve eğitimine daha çok yoğunlaştı.

" Buna nasıl cüret edersin!!! "

Merve, Mustafa' ya bakarken savunmasını bırakmıştı ve arkasından gelen saldırıya karşı hiçbir şey yapacak durumda değildi.

Berat, Uğur' un sefil bir şekilde yerde attığı çığlıklar sonrası kendine yeni gelmişti. Uğur en çok yatırım yaptığı öğrencisiydi. Ama şimdi tek bir hamlede sakat kalmıştı. Bu planladığının tam tersiydi.

Uğur' un Merve' yi aşağılaması gerekirken Merve, Uğur' u aşağılamıştı. Şuan yüzü öfkeden kırmızı hatta mora döndü. Hayatı boyunca emek sarf ettiği herşey boşa gitmişti. Onlarca yıllık emek ve çaba tek kılıç darbesi ile bitmişti.

Bedeni öfkeden titredi ve Merve' ye doğru sadece baskıcı güçle saldırı yaptı.

Merve' nin ekimi Berat' tan kat be kat düşüktü, buna saldırıyı beklemediğinide katarsak bundan kurtuluşu yok gibiydi.

Bedeni sanki aniden onlarca ton ağırlığın altında kalmış gibi hissetti, ağırlığa bir saniye bile dayanamadan dizlerinin üstüne sert bir şekilde düştü.

Düşmenin etkisi ile sert zeminde iki çukur çıktı, dizleri baskının etkisi ile sert zemini kırmıştı.

" Ahhhhh.... "

Ani saldırı sonrası dizlerinde derin yaralar oluştu ve etrafa kanlar sıçradı. Merve birkaç saniyede olan bu olay karşısında acıya daha fazla dayanamadı.

Mustafa, Merve' nin gülümsemesine dalmıştı, kendisine Deniz' i hatırlattığı için bedeni biraz özlem duygusu ile dolmuştu. Bu yüzden Berat' ın ani saldırısını Merve gibi geç fark etti.

Berat, dizleri parçalanmış Merve' yi gördüğünde biraz olsun siniri dindi ve " Bir iç öğrenciyi bilerek sakat bırakmandan dolayı senin gibi bir öğrencinin akademide daha fazla kalmasına izin veremem. Akademinin geleceği için bugün burda senin ekimini sakat bırakacağım. " dedi.

Her ne kadar Uğur sakat kalmış olsada bu iki kişi arasında bir savaştı bu yüzden müdahale etmesi için düzgün bir nedene ihtiyacı vardı. Yoksa Gökhan ve Hakan' ın gazabından kurtulamazdı.

Bedeni hiç yavaşlamadan harekete devam etti ve kılıcını Merve' nin karın bölgesine doğru harekete geçirdi.

Merve bunu gördüğünde gözlerinde hafif bir kızarıklık oluştu, eğer bu darbeyi alırsa sevdiği insan ile artık yan yana yürümesi imkansızdı.

~ Dong ~

Merve refleks olarak gözlerini kapattı ve saldırıyı bekledi ama saldırı sonrası sadece iki metalin çarpışma sesini duyunca istemsiz olarak yüzünde bir gülümseme oluştu.

Gözlerini açıp baktığında önünde gümüş ve alev renginde bir zırhla kaplı bir kişi gördü. Burada ki insanlar bu insanı tanımazken Merve, zırhın içinde olan kişinin hemen Mustafa olduğunu anladı.

Berat saldırıyı yaptığın aniden karşısına çıkan Mustafa' yı görünce biraz şaşırdı ve hemen birkaç adım geriye çekildi.

Gücünü kullanarak sert ve egemen şekilde Mustafa baktı ve " Sende kimsin? " dedi.

" Zaten ölecek birine neden ismimi vereyim. "

Mustafa' nın biraz alaycı sözleri karşısında Berat' ın yüzü mosmor oldu, anlında şişen sert damarlar onlarca metre öteden görecek kadar şişmişti.

Bugün çok güzel bir gün olacak şekilde planlamıştı, ama sonuç hiç beklemediği gibi olmadı. Uğur sakat kalmış ve kendiside hiç tanımadığı biri tarafından alay edilmişti.

" Kendini birşey sanma "

Berat 1. Seviye Kader Alemi ekimine sahipti. Kader Alemi geçen bir insan evrenin kendilerine koyduğu kaderin zincirlerini kırmaya başlar.

Kişi her seviye atladığında kaderin 9 zincirinden birini kırmak zorundadır. Bu işlem evrenin kendisine karşı gelmek olduğu için göksel bir sıkıntı ortaya çıkar. Bu yüzden bu alemde seviye atlamak hem daha zor hemde hayati risk taşır. Kişinin sahip olduğu yetenek ne kadar üstünse sıkıntının miktarı ona göre artar yada azılır.

Bazı insanlar bu aleme ulaştıkları zaman onlarca yıl ekimlerini düzene sokup sıkıntıyı aşmak için plan yapar.
Berat' ta bu insanlar gibi 1. Seviye Kader Alemi ulaştıktan sonra ekimini düzene sokup sıkıntıyı aşmak için uzun zamandır aynı ekimde duruyordu.

Berat 3. Seviye kılıcına doğal enerjisini gönderdi ve hemen kılıcını hareket ettirip basit bir eğik çizgi gönderdi. Bu hareket basit görünsede içinde yatan güç herkesin titremesine neden oluyordu.

~ BOM ~

Mustafa gelen eğik çizgiyi gördüğünde yüzünde istemsiz bir gülümseme oluştu ve bedeninde ki kanın hareket hızı birkaç kat arttı.

Berat şuana kadar dövüşeceği en güçlü ikinci kişiydi. Daha önce Kanlı Dolunay Klanı' ndan beri ile dövüşmüştü. Onun sahip olduğu güç miktarı Berat' an birkaç kat daha fazlaydı.

Mustafa üç ay boyunca boş durmadı, Osman' dan bilgileri aldıktan sonra nano robotlarını sürekli olarak rünlüyordu. Bu işleme uzun zaman yaptıktan sonra bedeni daha alışmıştı ve aynı anda birkaç tanesi rünleye biliyordu. Normal gündelik işlerini yaparken bile bir eli ile rünlemeye devam edebiliyordu.

Zırh ile kaplı kolunu hafif sıktı ve gelen eğik çizgiye uzattı, yumruk ve eğik çizgi çarpıştığında küçük bir patlama gerçekleşti ve eğik çizgi yok oldu.

Duman dağıldığında zırh üzerinde en ufak bir çizik dahi yoktu. Berat bunu gördüğünde gözleri büyüdü ve şoka uğradı. Teknik kullanmadan bile saldırısını direk alan 4. Seviye zırh bile birazda olsa çizik alıyordu. Ama karşısında duran kişiye baktığında hiçbir çizik göremedi. Bu kendisinde hem şaşkınlık hemde biraz korkuya neden oldu.