Bölüm 70: Kurucu Lider (1)

2K 215 3
                                    

Mustafa dışarda kendisine beklenti içerisinde bakan kişilerden habersiz içeri girdi.

Toprak alanın yanına geldi, hemen yanında ki kutu benzeri eşyayı eline alıp inceleme başladı.

Kutu üzerinde hiçbir şey yoktu, çok pürüzsüzdü ve sertliği bildiği hiçbir metale benzemiyordu.

Mustafa kutunun normal yollar ile açılmayacağını anlayınca hemen zihin gücü gönderdi, bir süre beklemesine rağmen kutuda hiçbir değişiklik yoktu.

" Bu çok garip, zihin gücü işe yaramadı. "

Mustafa biraz şaşırdı, elinde tuttuğu kutuya zihin gücü göndermesine rağmen hiçbir tepki yoktu. Böyle bir durum ile ilk defa karşılaştığı için ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Biraz düşündükten sonra gözlerinde bir parlaklık ile açtı.

" Kuleye çıkarken Qi gücünü, kapıyı açmak için Zihin gücünü kullandım. Geriye test edilmeyen tek güç Ruh gücü kalıyor. Bu demek oluyor ki elimde tuttuğum kutu Ruh gücünü test etmek için olabilir. "

Elindeki kutuya Ruh gücünü gönderdiği zaman, kutu üzerinde küçük parıltılar oluştu ve birkaç saniye sonra kutu göz alıcı şekilde parlayıp açıldı.

Mustafa parlaklık gittiğinde kutuya bakınca içinde yeşil renkte parlayan bir tohum gördü.

" Yasmin tohumu dair bir bilgi varmı ? "

[ Veriler ile eşleşme olumsuz ]

Mustafa ilk defa böyle bir tohum gördüğü için neyin tohumu olduğunu merak etti. Ama Yasmin' in bilgi deposunda tohuma benzer hiçbir bilgi yoktu.

Bilgi deposunda kayıtlı binlerce bitkiye ait bilgiler olsa da hiçbiri ile bir benzerlik gösterememesi kendisini şaşırttı.

" Kapı ne zaman kapandı. "

Mustafa elindeki tohuma daldığı sırada kapanan kapıyı yeni fark etti.

" Testi bitirmeden çıkamıyorum anlaşılan. "

Elindeki tohuma biraz daha baktıktan sonra toprak alana tohumu koydu ve üzeri kapattı.

" Perilerden yardım istesem iyi olacak. "

Ruhsal bir bağları olduğu için periler daha kendilerini çağırmadan hemen dışarı çıktı.

Kraliçe peri eşliğinde ki periler ne yapmaları gerektiğini çok iyi biliyordu. Bu yüzden efendileri daha birşey söylemeden hemen işe koyuldular. Tüm periler belli bir şekle göre yanyana dizildi. Daha sonra ortaya rünik bir dizi çıktı.

Bu perilerin bitki yetiştirme için kullandıkları kendilerine ait bir teknikti. Bu sayede bir bitkiyi kısacık bir zaman diliminde hemen yetiştirebiliyorlardı.

Mustafa bu sahneyi biraz geriden yüzünde bir gülümseme ile izliyordu, içinde sahip olduğu şansa şükrediyordu.

Bu test beklediğinden daha zorlu çıkmıştı. Eğer nano robotları almak için ormana gitmeseydi, bu son testi geçmesi imkansızdı.

Perilerin hepsi efendilerine yardımcı olmak için ellerine geçen bu fırsatı kaçırmak istemiyordu, bu yüzden sahip oldukları tüm ruhsal gücü harcamaktan bir an bile tereddüt etmediler.

Perilerin özel tekniği ile ortaya çıkan yoğun ruhsal güç tohuma akmaya başladı. Kısa bir süre sonra tohum kabuğunu kırıp filizlendi, topraktan dışarı çıktı. Birkaç saniye sonra tohum 10-15 santim kadar büyüyüp fidan oldu.

Periler tohumun büyüme hızından memnun değilmiş gibi yüzlerinde bir öfke belirtisi vardı. Tüm güçleri aktarmalarına rağmen tohum halen bir fidandı, bu kendilerini izleyen efendilerinin karşısında küçük düşürmek ile aynıydı, bu yüzden tüm periler şuan öfkeden delirmek üzereydi.

Normal şartlarda bu kadar yoğun ruhsal gücü alan bir tohum çoktan onlarca metre yüksekliğe sahip bir ağaç olmalıydı.

Küçük yüzlerinde çıkan damarlar ile periler herşeyini fidana aktarmaya başladı. Ortalık birden büyük bir parlaklık ile kaplandı, fidan gelen yoğun ruhsal gücü emdi ve hızlıca büyümeye başladı.

Fidanın boyu daha bir dakika geçmeden 5 metre yüksekliğinde ki tavana ve gövdesi iki metre kalınlığına ulaşmıştı. Kökleri odanın her tarafını kaplamıştı, kırılmaz gözüken sert ve sağlam duvarlarda çatlaklar oluşmuştu.

Mustafa bu hayret verici manzardan çok perileri odaklandı, çünkü tüm periler tek tek yere düşmeye başlamıştı.

" Güzel iş çıkardınız, hepiniz rahatça dinlenin "

Efendilerinden övgü alan perilerin yüzünde mutlu bir gülümseme oluştu, daha sonra hepsi dinlenmek için ruh dünyasına geri döndü.

Tüm periler ortadan kaybolunca Mustafa ağaca ilgili ile bakmaya başladı.

Ağacın tavana değen noktasına baktığında tavanı deldiğini gördü.

" Sanırım bu testide geçtim. Umarım periler çabucak kendine gelir. "

Mustafa nano robotları kullanarak yükseldi ve açılan yarıktan gizli 4. Kata girdi. İçeri girdiğinde etrafı ilk başta çok karanlıktı ama daha sonra aydınlanmaya başladı.

Etraf aydınlandığında kendini büyük bir salonun ortasında buldu. Etrafı parlak kristaller ile kaplıydı. İleri baktığında özel işlenmiş kristal bir tabut gördü. Bu tabutun hemen yanında saydam renkte bir inci benzeri eşya vardı.

Mustafa etrafına çok ilgili baktığı için hemen yanında yeşil renkte parlayan meyvenin farkında değildi.

Tabutun yanına geldiğinde tabutun etrafında şuan ki bilgisi ile anlayamadığı rünik bir formül olduğunu gördü. Bu rünik diziyi anlayamasada merkez noktasını bulmuştu. Bu nokta yuvarlak şeklimde bir boşluktu.

İlk başta rünik dizilimi harekete geçirmek için ne gerektiğini bilmeyen Mustafa daha sonra ağaçtan parlıyan yeşil noktayı fark etti, hızlıca geldiğinde bunun bir meyve olduğunu gördü.

Garip bir şekilde yeşil renkte parlayan bu meyve rünik dizilimin merkezine tam olarak oturuyordu. Mustafa bunun sadece bir tesadüf olmadığını fark etti, meyveyi merkez noktaya kattı.

İlginç bir şekilde meyve kattıktan hemen sonra rünik yazı ve semboller parlamaya başladı.

Birkaç dakika süren parlaklık gittiğinde, meyvede ortadan kaybolmuştu. Ama hemen sonrasında yeşil renkte bir sis bulutu ortaya çıktı. Sis bulutu yavaşça birleşerek bir insan bedeni şeklini aldı. Ama ne kadar insan şeklini almış olsa da halen bir sis bulutu olduğu için belli bir boyu ve yüzü yoktu.

Gökyüzü İmparatoruWhere stories live. Discover now