Gökyüzü İmparatoru

Bölüm 94: Canavar Ormanı' ndan Ayrılış

Mustafa yedi kişiyi öldürürken bilerek cips yiyordu. Böylece öldüklerinde dahi zihinlerinde silinemiyecek kalıcı bir korku kalacaktı.

Normalde bu insanlara bu kadar işkence yapmayacaktı, ama Gizemli Heykel ve Kan Boyut' unda yaşadığı olay sonrası çok öfkelenmişti.

O boyutta ölüm ile burun buruna gelmiş son anda mavi küre tarafından kurtarılmıştı.

Bunun en büyük nedeni kendisini çok zor bir durum da bırakan yedi kişiydi. Onlar olmasaydı böyle bir durum ile karşı karşıya gelmek zorunda kalmayacaktı.

Özellikle ikinci seviye Kader Alemi ekimine sahip olan adam gerçekten kendisini çileden çıkarmıştı, bu yüzden ona ikinci bir şans verme niyeti bile yoktu.

" Onları neden hemen öldürdün ? Bilgi alabilirdik. "

Işıl üzerindeki şoku atlatınca biraz tereddüt içinde Mustafa' ya sordu. Mustafa' nın şuan nasıl bir duygu halinde olduğunu anlıyamıyordu.

Birkaç dakika önce sakin ve güler yüzlü gencin böyle soğuk kanlılıkla ortaya koyduğu manzara kalbini sarsmıştı.

İmparatorluk prensesi olsada şuan Mustafa karşı koyacak ne adamları ne de gücü vardı. Bu yüzden Mustafa' yı kızdıracak birşey söylemek istemiyordu.

Mustafa' nın ekimi kendisinden güçsüz olsada sahip olduğu hazine ile birlikte neler yapabileceğine daha önceden şahit olmuştu.

" İstediğin bilgiyse sana daha sonra bolca bulurum. Onların daha fazla yaşamasına gerek yok. "

Işıl, Mustafa' nın sakin sözlerinden sonra başka birşey söylemedi.

" Mustafa şimdi ne yapacağız akademiye geri mi döneceğiz yoksa... "

Merve girdiği duygu halinden çıktı ve Mustafa' ya bundan sonra ki planları için sordu.

Sözlerinin son kısmında anlamlı şekilde Işıl' a baktı.

" Işıl' a Simyagerler Birliği' ne kadar eşlik edelim. Işıl' ı oraya bırakırken bir arkadaşı da ziyaret etmiş olurum. "

***

Mustafa iki ay boyunca kaldığı mağarada birçok modern değişiklik yapmıştı.

Bu mağarayı öylece bırakamazdı, o yüzden herşeyi sökmesi gerekiyordu.

Merve, Mustafa ile birlikte iki ay geçirdiği mağaraya baktı, içinde garip bir duygu ortaya çıktı.

Bu iki aylık zaman diliminde Mustafa' ya olan sevgisi ve aşkı dahada büyümüştü. Hepsi birlikte vakit geçirdiği bu mağara sayesinde olmuştu.

Şimdi onun yok oluşunu izlemek kendisine biraz acı veriyordu.

" Enişte burayı yok etmesek olmaz mı ? "

Elif, Merve' nin gergin ifadesini fark etti ve Mustafa' nın başka bir yol bulacağı ümidiyle sordu.

" Burada ki bilgiler çok değerli yanlış bir kişinin eline düşerse tehlikeli olabilir. O yüzden herşeyi yok etmem gerekiyor. "

Mustafa' da mecbur kalmasaydı bu mağarayı yok etmek istemezdi, ama burada ki bilgilerin başka kişiler tarafından kullanılmaması için yok etmesi gerekiyordu.

Mustafa yarım gün içinde mağarayı temizledi ve tüm eşyalarını toplayıp yola çıkmaya hazır bir duruma geldi.

" Herkes hazır mı ? "

" Evet. Ama Bir sorunumuz var. Ateş kurdunda hepimizi alacak yer yok."

Işıl tekrar eski haline gelen ateş kurduna baktığında herkesi aynı anda taşıyacak yeri olmadığı gördü.

Bu cidden büyük bir sorundu, herkes için yeterli yer yoksa yayan yürüyeceklerdi. Bu da aylar süren bir yolculuk demek oluyordu.

" Bu bir sorun değil ? "

" Ne demek değil, yayan gitmek aylar sürebilir. "

" Neden yayan gidelim ki, siz üç kız ateş kurdu ile gidin bende arkanızdan uçarak gelirim. "

" Uçarak mı ? Başka uçabilen canavarın da mı var ? "

Işıl, Mustafa' nın uçarak gelirim sözlerinden başka canavarı olduğunu sandı. Ama burda kaldığı birkaç günlük süre boyunca başka bir canavar görmedi. Bu yüzden biraz şaşırdı.

" Uçmak için canavara ihtiyaç duyacağı mı da kim söyledi ? Yasmin uçuş modu. "

Mustafa lafı daha fazla uzatmadan uçuş moduna geçti ve gökyüzüne yükseldi.

Savaş alanına çok hızlı bir şekilde girdiği için Işıl, Mustafa' nın uçabildiğini bilmiyordu.

Ama şuan gökyüzüne yükseldiği görünce gözleri hayretler içinde açıldı, sahip olduğu hazinenin böyle bir yeteneği olduğunu düşünmeyi hayal bile edemezdi.

Bir canavara bağlı olmadan gökyüzünde özgürce uçabilmek her ekim yapan insanın hayaliydi. Bu yüzden insanlar sürekli gücünü attırıp bu hayale ulaşmayı hedefliyordu.

Zor ve uzun bir yol olan ekim yolunda çoğu kişi hayallerine ulaşamadan ölüyordu.

Ama normal şartlarda herkesin çöp diye bileceği bir ekime sahip olan bir genç şuan gökyüzünde özgürce uçabiliyordu. Bu sahneyi gören çoğu kişi başını duvarlara vurmak isteyeceklerdi.

Yıllarca katlandıkları acı ve zorluklar bir çöp tarafından bir hiçmiş gibi aşılmıştı.

Hazinenin sırf bu özelliği yüzünden gözünü dahi kırpmadan milyonlarca insanı öldürüp katledecek insanlar vardı.

" Başka sorun yok değil mi ? "

" Yok. "

" O zaman yola çıkalıp. "

" Bunu diğer insanların yanında kullanmasan iyi olur. Hazinen için seni öldürecek dışarda binlerce hatta milyonlarca insan var. "

" Merak etme, bu hazineyi benden başka kimse kullanamaz. " Mustafa birkaç saniye duraksadı sonra konuşmaya devam etti " Hazinemi benden almak isteyenler yanlarında tabutlarınıda getirmeli. "

Işıl, Mustafa' nın son sözlerinin içinde saklı olan öldürme isteğini biraz olsun fark etti ve zihninde kandan akan nehirler ve cesetten dağlar belirdi.

Mustafa' nın hazinesi için gözünü dahi kırpmadan yapacağı katliam biraz olsun zihninde canlanmıştı.

Bedeni boyunca istemsiz bir titreme oluştu, Mustafa' nın arkasında gizli olan gücü ve güvenin ne olduğunu merak etmeye başladı.

Tam olarak kimdi ? Neden böyle bir garip hazineye sahipti ? Burada ki amacı neydi ?

" Işıl iyi misin ? "

" Ha.... Evet iyiyim. "

Işıl Mustafa' nın seslenmesi ile aklında oluşan soruları bir kenara attı. Bazen hayatı akışına bırakmak gerekir, Işıl' da bunu yaparak kendini akışa bırakmaya karar verdi.

Mustafa' nın kendisine neler getireceğini zaman gösterecekti. Şimdilik tek yapabileceği bu genci takip etmekti.

Işıl kendini toparladıktan sonra ateş kurduna bindi, daha önceden Merve ve Elif yerini çoktan almıştı.

Ateş kurdu Işıl' ın binmesi ile küçük yıldırım sarmalları ile kaplı kanadını hareket ettirdi ve gökyüzüne yükseldi.
Merve aşağıya son birkez uzunca baktı, bir süre sonra duygularını yatıştırdı ve ileriye doğru baktı.

Bu mağarada geçirdiği zamanlar değerli olsada Mustafa' ya eşlik edebilecek gücü olduğu müddetçe daha değerli anılar yaratabilecekti.

Bunu düşünmek kalbini biraz hızlandırsada içinde yoğun bir çalışma azmi oluştu.