Bölüm 116: Ruh Kozası (1)

1.9K 177 9
                                    

İkbal' in iyileşmiş olması Mustafa' nın üzerinden büyük bir yük kaldırmıştı. Artık diğer halletmesi gereken meseleye odaklanabilecekti.

" İkbal kendini iyi hissediyorsun değil mi ? "

Mustafa üst katta çıkmak istediğini söylemeden önce İkbal' e kontrol amaçlı sordu.

" Merak etme gördüğün gibi çok iyiyim. Haa.. burada sürekli elinde tuttuğun şeyde ne ? Bir süredir soracaktım fırsatım olmadı. "

İkbal uyandığı zamandan itibaren Mustafa' nın eline sürekli Ruh gücü gönderdiğini görmüştü. İlk başta sormak istemedi ama sonunda merakına yenik düştü.

" Bu halletmem gereken özel bir mesele. Şimdi yukarıya çıkacağım, sen burada mı kalacaksın yoksa aşağıya mı ineceksin?"

" Dedem bunun büyük bir fırsat olduğunu söylemişti. Bedenim iyileştiğine göre biraz daha burda kalacağım. Ama merak etme kötü hissedersem hemen terk edeceğim. "

" Sen öyle diyorsan. Ben şimdi gidiyorum, kendine dikkat et. "

" Sende... "

İkbal, Mustafa' nın kendisine fazla birşey anlatmamasına biraz sinir olsada kendi nedenleri olduğunu bildiği için buna fazla aldırmadı.

Meditasyon durumuna geçmeden önce arkasını dönmüş ilerleyen Mustafa' nın görüntüsü baktı. Mustafa artık bu katı terk ettiğinde düşüncelerini yatıştırıp meditasyon durumuna geçti.

Mustafa 6. Katın merdivenlerini çıktığında İkbal' i endişendirmemek için üzerinde hiç baskı yokmuş gibi davrandı. Aylarca yıldırım tarafından vurulmuş bir kişi için böyle bir güç gösteri yapmak o kadarda zor değildi.

Ama 6. Kata çıktığında artık daha fazla dayanamadı ve dizlerinin üzerine çöküp bir avuç kan kustu.

" İlk katları çıktığımda baskıcı güç hemen yok oluyordu, şimdi neden yok olmuyor merak ediyorum. Neden işlerim her zaman en zor yoldan olmak zorundaki. "

Mustafa ilk başta son kata çıkmanın basit olacağını düşünmüştü ama yaptığı hesaplamanın şimdi ne kadar yanlış olduğunu anlıyordu.

" Şimdi hatırladım da savaş sırasında biri bana seslenmişti. Sesi çok tanıdık geliyordu. Yasmin bunun ile ilgili herhangi bir kayıt var mı ? "

Mustafa yaşadığı tehlikeli olaylar yüzünden dönüşüm sırasında kendisine engel olan sesi unutmuştu. Ama şimdi düşününce hemen hatırlamıştı.

[ Üzgünüm efendim. İstediğiniz türden herhangi bir veri kaydı yok. ]

" Hımm... Yoksa sadece benim mi hayal ürünümdü. Ama hayır o sesi duyduğumu çok iyi hatırlıyorum. Haaa... Bu konu şimdilik oluruna bırakacağım elbet bir gün herşey ortaya çıkacak. Fazla düşünmeye gerek yok. Biran önce bu işi bitirmem gerekiyor. "

Mustafa, Yasmin' den olumsuz cevap alınca aklı biraz daha karıştı. Eğer bir ses duymuş olsaydı Yasmin bunu kesinlikle kaydetmiş olurdu. Yasmin' e herşeyden çok güvendiği için bu bilginin doğruluğunu emindi. Ama o seside duyduğuna çok emindi. Bu yüzden daha fazla düşünmek yerine periyi biran önce kurtarmak için harekete geçmeye karar verdi.

" Artık hepiniz dışarıya çıkabilirsiniz. "

Mustafa' nın seslenmesi ile tüm periler Ruh dünyasından çıktı ve etrafında toplandı.

Periler ortaya çıktığında Mustafa ruhuna baskı yapan gücün dağıldığını çok rahat hissetmişti.

Periler ile arasında Ruhsal bir bağ olduğu için kendi üzerine gelen baskı perilerin gücün oranına göre dağılıyordu.

Sahip olduğu peri sayısı düşünüldüğünde üzerinden kalkan baskının oranı çok yüksekti. Şimdi daha önceki gibi rahat hissediyordu.

Sanki ruhuna baskı yapan hiçbir güç yokmuş gibiydi.

Aslında bunu daha önce yapabilirdi ama hem kendi gücünü görmek hemde perileri kullanıp çok fazla dikkat çekmemek için bu yolu tercih etti.

***

Mustafa perileri kullanarak çok rahat bir şekilde 8. Kata kadar çıkmayı başardı. Ama 8. Katın sonuna geldiğinde artık durum değişmişti.

Şu an ruhuna yapılan muazzam baskı periler yardım etse bile dayanılacak bir şey değildi.

Perilerin bir çoğunun ağzından kanlar akmaya başlamıştı bile. Artık küçük bedenleri ve ruhu gelen baskıya karşı koyamıyordu.

Bu durum periler için büyük bir üzüntü ve acıya neden oluyordu. Uzun zamandır efendilerine yardım etmek istiyorlardı şimdi bu fırsat ellerine geçmişti ama yardım edecek yeteri kadar güçleri artık yoktu.

6, 7 ve 8. Katları çıkarken hepsinin yüzünde efendilerine yardım edebildikleri için sevimli bir gülümseme vardı. Ama şimdi o gülümseme artık yok olmuştu.

" Hepiniz geri dönün. Bundan sonrasını ben tek başıma halledeceğim. "

Mustafa başını çevirip etrafında kan kusun minik bedenleri gördüğü zaman derin bir nefes aldı ve emrini verdi.

" Efendim biz devam edebiliriz. Bizim için endişelenmeyin. "

Kraliçe peri, Mustafa' nın emrini hemen karşı çıktı. Efendisine daha çok yardımcı olmak istiyordu eğer şimdi çekilirse bir daha böyle bir fırsat eline geçmeyebilirdi.

Mustafa, Kraliçe periye doğru baktı. Sadece birkaç saniye süren bakıştan Kraliçe peri cevabını almıştı.

Mustafa' nın gözündeki kararlılık emrinin asla geri alınmayacağına işaretti. Normalde başkası olsa kendilerini zorla dışarda tutardı, ölüp ölmemeleri umrunda olmazdı.

Ama efendileri çok farklıydı, kendisine ne kadar zarar geleceğini umursamazdı tek istedeği iyi olmalarıydı.

Kraliçe peri Ruh dünyasına geri döndüğünde diğer perilerin hepsi onu izledi.

Tüm perilerin gitmesi ile Mustafa, muazzam derecede ki ruhsal baskıyla baş başa kaldı.

Hemen dizlerinin üzerine çöktü ve bir avuç kan kustu. Bedeni gelen baskıcı güçten dolayı birkaç saniyede sırılsıklam olmuştu.

Boş eli ile ağzının kenarındaki kanları sildikten sonra diğer elindeki periye baktı, perinin yarım bedenini gördüğünde derin bir nefes aldı ve ayağa kalkıp merdivenin ilk basamağına çıktı.

Aylarca yıldırım tarafından vurulmuş birisi olarak şimdi burda pes edemezdi. Periyi canlandırmak için son kata ulaşması gerekiyordu.

Normalde peri için olmasaydı kendini bu kadar zorlamazdı, ama kendi yüzünden ölen ve tekrar hayata dönme şansı olan periyi öyleyece ölüme bırakamazdı.

İlk adımı attıktan sonra birkaç avuç daha kan kustu.

İkinci adımı attığında gözleri bulanaklaşmaya başladı, artık doğru düzgün göremiyordu.

Üçüncü adıma attığında nefes alış verişi yavaşlamıştı, aldığı her nefesten sonra göğsüne sanki binlerce iğne batıyormuş gibi hissediyordu.

Dördüncü adımı attığında gözleri, ağzı ve burnundan kanlar akmaya başladı.

Beşinci adımı attığında ruhunda çatlaklar oluşmaya başladı. Ruhu ince bir camdan yapılmışcasına çatlamıştı.

Altıncı adımı attığında Ruhundaki çatlakların sayısı yüzleri bulmuştu.

9. Kat için son adımı attığında ruhu artık gelen muazzam baskıya karşı direnemedi ve saf beyaz bir ışık ile parçalara ayrıldı.


Gökyüzü İmparatoruWhere stories live. Discover now