Gökyüzü İmparatoru

Bölüm 79: Savaşın Sonu

Patlama sonrası binlerce insan Qi Sarayı' na doğru akın ederken Mustafa gökyüzünde yüzünde mutsuz bir ifade ile aşağıya bakıyordu.

Yeni mod tahmininden daha yavaştı, ateşlemeden önce 10 saniyeye ihtiyaçı vardı. Savaş sırasında bir saniyenin bile insanın yaşam ve ölümünü etkileyecek kadar önemli olduğu düşünülürse, bu süre çok uzun ve tehlikeliydi. Ateşleme için geçen süre içinde hayati darbeler alabilirdi.

Daha fazla araştırma yapmalı ve bu modu daha pratik bir şekilde kullanmayı bulmalıydı. Eğer bulacak olursa bu kendisine sınırsız bir güç sağlayacaktı. Bu modda saldırmak için kendi gücünü kullanmıyordu, etrafında ki doğal enerjiyi kullanıyordu. Yani bu modu kullandığı zaman hiçbir güç harçamıyordu. Ama nano robotlar üzerine fazla yük bindiği için fazla kullanması durumunda nano robotların parçalanma ihtimali vardı.

Bu olasılığıda göz önünde tutan Mustafa daha sıkı çalışmaya karar verdi. Şu anki tam gücü ile 1. Seviye Kader alemine sahip birini bile zar zor yenebilmişti. Kanlı Dolunay Klanı' ndan intikam almak ve Kurucu Liderin arzusunu yerine getirmek için daha fazla güce ihtiyacı vardı.

" Patlama beklediğimden daha yoğun oldu umarım Merve' ye birşey olmamıştır. "

Mustafa patlamanın etkisini gördüğünde bu kadar güçlü olmasını beklemiyordu. Bu yüzden Merve' nin iyi olup olmadığını merak ediyordu.

" Neden halen orda dikiliyorsun, artık aşağıya in. "

Mustafa, Merve' yi düşünürken patlama noktasında gelen ses ile biraz şoka uğradı. Gelen bu sesi herkesten çok daha iyi tanıyordu. Bu ses Qi Saray Lideri Hakan' a aitti.

Hakan' ın hayatında tek önemli şey savaştı. Tam bir savaş tutkunu olduğu için diğer iki saray liderinden biraz farklıydı. Zihin Saray Lideri Ural ve Simya Saray Lideri Osman kendilerini sürekli izole edip araştırma yaparken Hakan savaşan insanları izlemekten keyif alıyordu.

Akademide kendi gücüne göre düzgün bir rakip bulamadığı için sadece izlemekle yetiniyordu.

Bugün boş vakti olduğu için tekrar savaşacak öğrencileri izlemeye başladı, bugünkü savaşlar o kadar sıkıcıydı ki kendisi gibi savaş tutkunu biri bile izlemeye dayanamıyordu. Bu yüzden ayrılmaya karar verdi, ama Merve ile Uğur' un savaşacağını duyduğunda dikkatini çekti ve savaşı izlemek için özel yerine gitti.

Daha sonra gelişen olaylar Hakan için seyir keyfi güzel ve zevkli olan bir savaşa neden oldu. Bu savaşın yoğunluğuna daldığında Mustafa' nın yaptığı son saldırıyı biraz geç fark etti.

Daha sonra tüm gücünü kullanıp saldırı Berat' a ulaşmadan yanına gelebilmişti. Berat' ın karakteri biraz kötü olsada o halen akademinin öğretmenlerinden biriydi, ölmesi biraz sıkıntı yaratabilirdi. Bu yüzden Berat' ı kurtarmak için Hakan araya girdi.

Ama saldırının gücü beklentisinin üzerindeydi, bu yüzden patlamayı önleyemedi.

Mustafa, Hakan' ın sesini duyduğunda şaşırmış olsada aşağıya yavaşça indi. Yere indiğinde Hakan' ın ve Berat' ın hiçbir şey olmamış gibi patlama merkezinde durduğunu gördü.

" Beni takip edin içerde konuşalım. Bu dağınıklığı öğrenciler halleder. "

Hakan yüzünde bir gülümseme ile Mustafa' ya baktı ve kendisini takip etmesini söyledi.

Mustafa' nın etrafına baktığını gören Hakan " Merak etme Merve' nin durumu iyi. Şimdi beni takip et. "

Mustafa bu bilgiyi aldığında içi biraz rahatladı ve Hakan' ı takip etti. Biraz yürüdükten sonra doğal enerjinin yoğun olduğu bir odaya geldiler.

Mustafa bu odaya girdiğinde bedeninde daha önce hiç hissetmediği şekilde rahatlama hissetti. Burdaki atmosfer o kadar temizdiki insanın bu odayı terk etme isteği yoktu.

" Efendim "

Berat' ta, Mustafa gibi Hakan' ı takip edip bu odaya girmişti. Bu odaya normal şartlarda Hakan' dan başka birisinin gerilmesi yasaktı. Burası kendisine ait özel eğitim odasıydı.

İzlediği savaştan dolayı keyfi yerinde olan Hakan, bugün bir istisna yaptı, Mustafa ve Berat' ı içeri aldı.

Hakan, Berat' a baktı sert ve baskıcı bir güç ile " Bu sana ilk ve son uyarım olacak, bir yanlış hareketini daha gördüğümde herkesten önce ilk ben seni öldürürüm. Anladın mı!!! "

Berat, Hakan' ın ani duygu değişimi karşısında biraz şaşırdı, daha sonra baskıcı güç ile yaptığı konuşmayı dinleyince tüm bedeni titredi ve gücün etkisine dayanamadan dizlerinin üzerine düştü.

Berat baskıcı gücün altında titrerken en ufak bir saygısızlık yapmadan " Evet. Efendim. " dedi.

" Keyfim yerinde olduğu için şu anlık sana birşey yapmayacağım şimdi burayı terk et. "

Berat bir saniye bile kalmaya cesaret etmeden hemen odayı terk etti. Berat çıktığında odada sadece Mustafa ve Hakan kaldı.

Hakan, Berat gittiğinde tekrar önceki haline geri döndü " Hahaha... Bugünkü savaş gerçekten muhteşemdi. Hazinenin asla böyle bir özelliği olduğunu düşünmezdim. Son saldırın gerçekten çok güçlüydü. "

" Hahaha... Sadece test aşamasında bir ürün şimdilik övülecek birşey değil. "

Hakan, Mustafa' nın sözlerini duyduğunda biraz şaşırdı ve içinde bir heyecan duygusu oluştu. Onun için savaş herşey demekti. Böyle güçlü bir silah halen test aşamasında tamamlanmamış bir üründü. Tamamlandığında ki gücünü düşünmek savaşçı kanının hızlı akmasına neden olmuştu.

" Tamamlanması ne kadar sürer. "

Daha önce güçlü ve korkutucu bir görüntüsü olan Hakan meraklı küçük bir çocuk gibi Mustafa' ya bakarak sordu.

Bu silahı bir an önce görmek ve test etmek istiyordu.

" Bunun için kesin birşey söyleyemem, halen yeterli bilgiye sahip değilim. Bir tarih vermek zorunda kalırsam yarım yıl içinde bitmiş olur. "

Mustafa, Hakan' ın küçük bir çocuk gibi halini gördüğünde, biraz şaşırdı.

" Yarım yıl mı? "

Hakan bu haberi aldığında savaşçı kanının hızı dahada arttı, ilk başta tamamlanmasının birkaç yıl süreceğini sanıyordu. Bu yüzden o kadar zaman nasıl bekleyeceğini bilmiyordu. Ama yarım yıl böyle bir silah yapmak için çok azdı.

" Bana söz vermenini istiyorum, yarım yıl sonra silahı tamamladığında ilk benim ile savaşacaksın. "

Mustafa, Hakan' ın istediği karşısında ne yapacağını bilemedi. Yarım yıl süresini tahmini olarak söylemişti, o süre içinde tamamlanması kesin değildi. Söz vermesi durumunda kendisini zor bir duruma sokmuş olacaktı. Birde buna Hakan' ın sahip olduğu güç miktarı eklenince işi çok zor olacaktı.

" Silahın ne kadar güçlü olacağını bilmesemde kabul ediyorum. "

Mustafa sonunda savaş isteğini kabul etti. Hakan' ın bu isteğini artık geri çeviremezdi.