Bölüm 118: Terk Edilmiş Diyar (1)

1.7K 167 10
                                    

" BİR SONRAKİ EMRİME KADAR TÜM GİRİŞ VE ÇIKIŞLARI KAPATIN !!! "

Çınar titreyen bedenine hakim olur olmaz güçlü gür bir ses ile bağırdı. Sesi Kadim bir tanrının öfke narası gibi birlik içinde hızla yayıldı.

Çınar' ın güçlü sesini duyan bir çok öğrenci bayılmıştı. Burada ki öğrenciler simya ile uğraştıkları için güçleri o kadar yüksek değildi.

Simyagerler Birliği' nin mutlak liderinin emrini duyanlar en ufak bir itaatsizlik yapmadan hızlıca emrini yerine getirdi.

" De..de ? "

Çınar torununun endişeli ve korkmuş halini gördüğünde güler bir yüzle " Merak etme herşey kontrolüm altında. Yüzündeki ifadeyi değiştirsen iyi olur, Mustafa' nın seni böyle görmesini istemezsin değil mi ? " dedi.

Ama içinden lanetler okumadan duramıyordu, az önce hissettiğini kendini dünyadan izole etmiş yaşlı canavarlar hissetmişse başları çok büyük bir beladaydı.

Yaşlı canavarlar kendileri çok uzan zamandır izole ettikleri için kimse ne kadar güçlü olduklarını bilmiyordu.

" Mustafa... "

İkbal sessiz bir şekilde Mustafa' nın ismini söyledikten sonra yüzündeki endişeli ifadeyi hemen sildi. Dedesi haklıydı Mustafa' nın kendisini böyle görmesine izin veremezdi.

***

Ruh Kulesi' nin içinde Mustafa bir ay sonra gözlerini tekrar açmıştı. Saçı ve gözleri tekrar eski haline geri dönmüştü.

Mustafa bilinci gelir gelmez gözleri ruhu parçalanmış periyi aradı. Perinin hemen yanında tamamen oluştuğunu gördüğünde rahat bir nefes almıştı.

" Yasmin kaç gündür baygınım ? "

[ Yaklaşık 30 gündür bilinciniz kapalı. ]

Yasmin' den gelen cevap Mustafa' nın en çok korktuğu cevaptı. Çok uzun süredir bilinci kapalıydı.

" Perinin bedeni nasıl halen kullanılabilir mi ? "

[ Emriniz doğrultusunda beden halen kullanılabilir. ]

Mustafa daha önce Yasmin' e bedeni koruması için gereken herşeyi yapmasını söylemişti. Bu emir doğrultusunda Yasmin bedenin çürümesini engellemiş ve bir ay boyunca sağlam kalmasını sağlamıştı.

Mustafa o gün sadece bedeni yineden yap emrini vermiş olsaydı, bugün yaptığı herşey boşuna gitmiş olacaktı.

Yasmin' in cevabı Mustafa' dan ağır bir yük kaldırmıştı. Rahat bir nefes alıp sonraki adım için hazırlandı.

Ruh Özümseme Tekniği bir kişinin ruhunu bedeninden ayırabildiği için aynı mantıkla bir ruhu tekrar bedene yerleştirebilmesi gerekiyordu. Mustafa' nın bunca zamandır güvendiği şey ustasından öğrendiği bu teknikti.

Derin bir nefes alıp düşünceleri sakinleştirdikten sonra bir eline perinin ruhunu diğer eline bedenini aldı ve Ruh Özümseme Tekniğini kullanmaya başladı.

Bu işlem ruh ayırmadan daha zor bir işlemdi. Bedeninden ayrılmış bir ruhu tekrar o bedene kabul ettirmek gerekiyordu. En ufak bir hata hem ruhu hemde bedeni maf edebilirdi.

İki saat sonra Mustafa sonunda ruhsal bedenle fiziksel bedeni bir birine bağlayabilmişti.

İki saat süren bu işlem kendisine çok büyük bir ruhsal enerji kaybına neden olsada halen kendini iyi hissediyordu. Normalde bu kadar çok ruhsal enerji harcamış olsaydı çoktan bitkin düşüp bayılmıştı. Ama ruh kozasında geçirdiği zaman sayesinde hem ruhu yeniden oluşmuş hemde ruhsal gücü muazzam bir şekilde artmıştı.

Artık Usta Simyager sayesinde ruhsal güce sahipti, bu güç ile iki saat süren işlemden bayılması imkansızdı.

" Yasmin bedenin durumu nasıl. "

[ Şimdilik hiçbir anormallik yok. İşlem başarılı geçmiş gibi görünüyor. ]

Yasmin' in verilerinde böyle bir durumla ilgili hiçbir bilgi olmadığı için kesin birşey söyleyemiyordu.

Yaklaşık 10 dakika daha geçtikten sonra peri sonunda gözleri açmıştı.

Gözlerini açtığında büyük bir şaşkınlık yaşayan peri kendi peri grubunun olayları açıklaması ile herşeyi anlamıştı.

Yeni efendisinin kendisi uğruna yaşadığı acılar kendisini çok etkilemişti. Gözlerinden parlayan büyük bir azim ve kararlılıkla herkes gibi o da içinden yemin etti. Birgün efendisinin kendisi uğruna yaptığı herşeyi geri ödeyecekti.

Bunun için sürekli ruhsal gücünü attırıp efendisine lazım olacak en kaliteli bitkileri yetiştirmek için diğerleri gibi bir saniye bile kaybetmeden Ruh Dünyasına geri döndü.

Ruh Dünyasına geri döndüğünde daha önce hiç hissetmediği kadar saf ruhsal güç hissetti. Bu güç karşısında şaşkınlığa uğrasada onu daha çok şaşırtan uç bucaksız gibi görüken ruh dünyasıydı. 

Önceki efendisinde sadece meditasyon yapabilecekleri kadar küçük bir alan vardı. Hareket etmeleri imkansızdı. Ama şimdi bu dünyada kanatlarını özgürce hareket ettirebilirdi. Hiç bir şeyden korkmasına gerek yoktu. 

Ama bunu yapamazdı, kendisi uğruna bu kadar çok fedakarlık yapan bir efendisi varken öylece eğlenemezdi. Ona en iyi şekilde hizmet etmek için çok sıkı çalışması gerekiyordu. Böylece tüm perilerle birlikte sıkı bir eğitime başladılar.

Bu eğitim sadece ruhsal güçlerini attırmayı içermiyordu. Bir bitki en iyi nasıl yetiştirir, hangi koşullarda olgunlaşır, nasıl toplanır... Bunun gibi değerli bilgileri de öğreniyorlardı.

***

Tüm periler Ruh dünyasına döndükten sonra Mustafa etrafına biraz bakındı. Etrafına öylesine baktığı sırada 9. Katın sonundaki duvar dikkatini çekti. Daha doğrusu duvar sanki onu çağırıyordu.

Mustafa sanki hipnotize edilmiş gibi duvarın yanına geldi ve boş gözlerle duvara bakarken sağ eline zihin gücü gönderip rünik bir desen oluşturmaya başladı.

Bu rünik desen Simyagerler Birliğine girdiği zaman yaptığı rünik desen ile aynıydı.

Rünik desen bittiğinde elini duvara dayadı. Eli duvara değdiği an içerisi kör edici bir ışık ile parladı. Işık kaybolduğunda duvarda büyüleyici bir anka kuşu ortaya çıktı.

Gözleri kapalı olan anka kuşu aniden kan kırmızısı gözlerini açıp altın sarısı kanatları çarptı.

Mustafa daha neler olduğunu anlamadan anka kuşu duvardan çıkmış ve zihnine girmişti.

Anka' nın zihnine girmesi ile birkaç dakikalık kısa bir baygınlık yaşadı.

Uyandığında neler olduğunu bir anlam veremeyen Mustafa etrafına biraz daha bakında daha sonra yapacak başka birşey bulamadığı için dışarıya çıkma kararı aldı.

***

Çınar hissettiği güçten sonra geçen iki saat boyunca sürekli tetikte kalmıştı. Heran büyük bir savaşa hazır bir şekilde bekliyordu.

Geçen süre boyunca hiçbir şey olmamış olması Çınar' ı biraz rahatlatmış olsada hemen gevşeyemezdi. Yaşlı canavarların ne zaman ve nasıl saldıracağını bilemezdi. Ani bir saldıra karşı sürekli tetikte olması gerekiyordu.

İkbal, dedesinin ciddi halinden bir şey olduğuna dair şüphelensede dedesine güvendiği için ve rahatsız etmemek için hiçbir şey demeden Mustafa' nın ruh kulesinden çıkmasını bekliyordu.

Tam bu sırada gökyüzünde tuhaf bir fenomen oluşmaya başlamıştı. 



Gökyüzü İmparatoruWhere stories live. Discover now