Bölüm 167: Tahmin Dışı Değişken(2)

1.1K 124 8
                                    

Merve, Işıl ve İkbal insanların bakışlarının değiştiğini hemen hissetmişti.

İnsanların bedeninden istemsizce kendilerine doğru bir öldürme niyeti çıkıyordu. Bu durum hiç normal değildi.

" Merve! "

Işıl hemen Merve'nin kolunu tutup geri çekti.

~ Whoosh ~

Bir saniye sonra Merve' nin bulunduğu yere güçlü bir kılıç darbesi isabet etmişti.

" Bizden ne istiyorsunuz? "
İkbal bunu çok tuhaf buldu. Buradaki insanlar ile ilk kez karşılaşmışlardı. Ama hiçbir uyarı olmadan hemen kendilerine saldırmışlardı.

" İkbal konuşacak zaman değil. Hemen buradan kaçalım. "

Işıl insanlara baktığında buradaki hiçbir insanın kendilerini dinleyeceğini sanmıyordu. Tek çareleri biran önce kaçmaktı.

İnsanlar etraflarını çevrilirse kaçmaları imkansız olacaktı. O zaman kendilerini ne tür bir kader beklediği asla bilemeyeceklerdi.

Belki ölene kadar durmadan bu insanları tatmin etmeye zorlanırlardı. Bu ölümden bile daha kötü bir kader olurdu.

" Kaçmak mı? Ben buradayken asla! "

Hamza ilk başta olaydan habersizdi. Ama yardımcıları sayesinde hemen haberi olmuştu. Mustafa' ya duyduğu öfke buradaki herkesten daha fazlaydı.

Kızların kaçmasına kolayca izin verecek kadar merhametli değildi. Mustafa' yı aşağılamak ve acı çektirmek için herşeyi yapacaktı.

Onun değer verdiği herşeyi yok edecek sonsuz bir acı ve aşağılama tatmasına izin verecekti.

Hamza' nın yaydığı güçlü enerji kızların bedenlerinin titremsine neden olacak kadar fazlaydı. Bu 3. Seviye Kader Alemi ekimine sahip bir uzmanın gücüydü.

Kızların üçü birleşse bile sadece Hamza' yı yenmeleri imkansızdı. Şu an kaçma düşünceleri bile bu güç yüzünden yok olmuştu.

" Bizden ne istiyorsunuz? Size birşey yapmadık. "

Merve, Hamza' ya doğru öfke ile bağırdı.

" Benimle bu tonda konuşmaya nasıl cüret edersin seni küçük orusbu."

Hamza, Merve'nin ses tonunu sevmemişti. Onu Mustafa' yı hatırlatmıştı. Bu öfkesinin daha da artmasına neden oldu.

~ Pat ~

Hamza hiçbir hız tekniği kullanmadan ileri çıktı. Şu anki sahip olduğu güç seviyesi ile Merve' ye karşı bir teknik kullanmasına gerek yoktu.

Bir saniyeden daha kısa bir sürede Merve' nin yanına geldi ve tokat attı.

Bu tokat normal bir tokat olsada 4. Seviye Kader Alemi'n den bir adım uzakta olan bir ekiciden geldiğinde içinde muazzam bir güç barındırıyordu.

Merve daha ne olduğunu anlamadan tokatın etkisi ile yana doğru uçtu ve onlarca takla attıktan sonra durabilmişti.

Durduğunda bilinci artık yerinde değildi. Pürüzsüz mükemmel yüzünde şimdi kırmızı bir tokat izi vardı.

Ağzının kenarından kanlar akıyordu. Zarif elbisesi parçalanmış ve bedeninde birkaç sıyrık ve morluk oluşmuştu.

Hamza' yı daha önce Kristal Canavar ile dövüşürken gören insanlar ne kadar vahşi olduğuna şahit olmuşlardı.

Ama şu anki görüntüsü daha korkunçtu. Hamza tıpkı bir canavar gibiydi. Karşısında ki kişinin cinsiyetinin
bir önemi yoktu. Ne kadar güzel olduğunu umursamıyordu. Böyle davranabilecek varlıklar sadece canavarlardı.

" Merve! "

İkbal ve Işıl hemen Merve' nin yanına gitti. İkiside Merve' den güçlü olsada Hamza' nın saldırısına tepki dahi verememişlerdi.

Işıl, Merve' nin yanına geldiğinde hemen bir küre çıkardı. Bu küre üçlünün etrafını hemen sarmıştı.

Işıl daha önce buna benzer eseri Mustafa ile tanışmadan önce kullanmıştı. O kürenin kullanımı bitsede bir prenses olduğu için yeni bir tane elde etmeyi başarmıştı.

Tek umudu küreyi kullanıp yardım beklemekti. Daha önce bu kadar kötü durumda iken Mustafa tarafından kurtarılmıştı. Birkez daha onun tarafından kurtalıcalığına içten inanıyordu.

" Bu küçük hazinenin beni durduracağına inanıyor musun? "

Hamza, Işıl' ın kullandığı hazineyi görünce bedenindeki enerji daha da yoğunlaştı. Bu kızlar kendisini birkez daha küçümsemişti.

Böyle bir hazinenin kendisini durdurma ihtimali yoktu.

Hamza baltasını eline aldı.  ' Ayının Kudreti' adlı güçlendirme tekniği kullandı. Bu teknik sayesinde yapacağı saldırı birkaç kat daha artacaktı.

~ Bom ~

~ Bom ~

~ Bom ~

Hamza ardı ardına üç saldırı gerçekleştirdi. Son saldırısında kızların koruyan kalkan daha fazla dayanamadı ve çatlayıp parçalanmaya başladı.

Artık üçlünün umudu tükenmiş gibiydi etraflarını saran bir ordu vardı. Bu insanların elinden kurtulmak imkansızdı.

Mustafa kızların halinden tamamen habersiz bir şekilde gittikçe uzaklaşıyordu. Yaptığı plan kusursuz olsada asla böyle bir değişkenin ortaya çıkacağını tahmin edemezdi.

Eğer kızların böyle bir korkunç duruma düşeceğini bilseydi hayatta bu planı uygulamazdı. Ama ne kadar zeki olursa olsun ne kadar hesaplama yaparsa yapsın her zaman bir değişkenin ortaya çıkma ihtimali vardı.

Gökyüzü İmparatoruWhere stories live. Discover now